Bölüm 24

1.7K 331 16
                                    

Sadece bir gece kadar düşünme hakkım vardı. Sabahında üvey babasının verdiği ilacı verdi bana ve gün içinde halletmemi istedi benden. Olaya halletmek olarak bakıyordu. İlaç çantamın bir köşesinde bütün gün benimleydi. Cumartesi günüydü o gün. Zeycan'ın kendisini yedi yaşında zanneden dedesini ziyaret günüydü. Gidip gelecekti, öğleden sonra üç gibi yanımda olurdu. İlacı aldıktan sonra evde kalmalıydım. Biraz kanamam olurdu bilmem ne... Pazartesi de Kerim Abisine gidip muayene olurdum mutlaka.

İlacı içmeyi düşünüyordum aslında. Çünkü başka türlü bir çare gelmiyordu aklıma. Zeycan'ı kaybetmek istemiyordum. Bir gün bu imkânları kaybedecek olmayı kabullenmiştim bir anda ama Zeycan'ı kaybetmek...

Tek tabletti ilaç. Salondaki orta sehpaya koydum ilacı, ben ona bakıyordum o bana. O esnada Ceylan aradı. Hal hatır soracaktı. Başıma gelenlerden ve yaşadıklarımdan haberi yoktu. Okulda bir çocukla tanışmıştı. Ondan biraz hoşlanıyor gibiydi ama çocuk daha çok biz arkadaşız muhabbeti yapıyordu. Bugün sabah günaydın mesajı atmış, bugün ne yapacağını sormuştu. Buluşmak istese babasına da benimle buluşacağını söylese... Bu bir çıkma teklifi miydi anlamamıştı bile. Muhtemelen değildi. Ceylan, beğenilen istenen bir kız olmamıştı hiç. Olacak gibi de değildi. 

"Babana doğru söyle bence," dedim. "Kızacağını sanmıyorum."

"Utanıyorum ama..."

"Utanılacak bir şey yapmıyorsun ki Ceylan. Neden utanacaksın? Ben Sinan Bey'in, bir erkek arkadaşın olmasını yüzüne vuracağını, bu konuda uzun uzun sohbetler edeceğini sanmıyorum zaten. Bilmesi yeter. Güven duygusu açısından."

"Senin keyfin mi yok Deva?"

"Biraz..."

"Gelsene bize."

"Sen buluşmaya gitmeyecek misin?"

"Gitmem. Canın sıkkınsa benim buluşmam daha önemli değil ya. Gel hadi."

"Geldiğimde sana anlatamayacak olabilirim Ceylan."

"Bana anlatamayacak neyin var be senin?"

"Ah bir bilsen nelerim var."

"Korkutma beni."

"Korkma korkma sen işine bak hadi görüşürüz sonra."

Ceylan, babasına birinden hoşlandığını onunla gün içinde bir plan yapacaklarını söylemek yerine benimle konuştuğunu, sesimin hiç iyi gelmediğini söylemiş. Bunun üzerinde Sinan, Ceylan'dan numaramı alıp beni aradığında Ceylan ile konuşalı yarım saat bile olmamıştı. Bilinmeyen numaradan gelen arama karşımdaki sehpadaydı ve hemen yanında da ilaç duruyordu.

Sinan ile aramızda şöyle bir konuşma geçti o gün.

"Deva Hanım, ben Sinan nasılsınız?"

"Sinan Bey."

"İyi değilmişsiniz. Var mı yapabileceğim bir şey?"

Birinin sizin için yapabileceği varsa yapmaya hazır olması ağır bir his bırakıyordu. Kolay ağlamayan bir insan olduğumu artık biliyorsunuz ancak değişmeye başlayan hormonlarım ve ben başladım ağlamaya. Ben ağlayınca sakin ve sessizce karşımda durdu.

"Binin bir taksiye gelin," dedi. "Bugün hepimiz evdeyiz." Ceylan, belli ki buluşmayı reddetmişti.

"Ben oraya gelemem Sinan Bey. Çocukların, Ceylan'ın hamile olduğumu bilmesini istemiyorum. Ama bir dosta çok ihtiyacım var."

DEVAWhere stories live. Discover now