D O Ğ A N I N - K A N U N L A R I

2.6K 113 88
                                    

Şirketten çıkarken, peşinden koşan Adamı, hızla açtı arabasının kapısını..

"Efendim, Halanız Aradı.. Sizi görmek -" bakışlarını adama çevirdiğin de.

Celil gözlerini kaçırarak, bakışlarını yere eğdi..

"Halam, babamın yokluğunda sadece hasret gidermeye çalışıyor benimle." açılan kapının ardından, Arka koltuğa bindiğinde, Celil kapıyı kapatarak, şoförün yan koltuğuna geçti.

"Efendim," dikiz aynasından Arese baktığında, Elindeki tablet ile ilgilendiğini görüp sustu.

"Söyle." sert bir seslenişle konuşsada, bakışları hala tabletteydi.

" Şule hanım, sizinle görüşmek istiyormuş, acil bir mesele dedi." Ares bakışlarını elindeki ekranda tutarak, sert bir nefes aldı.

"Sorun ne?" rahatsız edilmekten hoşlanmadığını bilmesine rağmen, Şule neden hala Arese haber gönderiyordu.

"Bize söylemedi Ares Bey." dedi Celil.

"Söyleyin eve getirsinler." Celil başıyla onaylasada, bakışları bir an olsun, tabletten ayrılmayan Ares görmemişti bu cevabı.

.....

NİDA

Su bedeninden ılıkça akıyordu..
Kaç dakikadır buradayım diye düşündü genç kız, saat olmuşmuydu? Bu Akıl hastanesinden kaçışın tek yolu uyumak yada banyo yapmaktı..

Oda bu ikisine tutunarak yaşıyordu..
Yaşadığı aksilikler, yada hastalıkları, onu güçsüz biri gibi göstersede.. Aksine Nida, tüm bunlarla savaşmayı, üstüne üstlük birde Sorunlu Aile kavramını bilyordu..

Ve hala, herşeye rağmen, iyi niyetini sürdürüyordu, yada Rol yapmayı iyi biliyordu..

Her iki şekilde de, babasının biricik kızı olarak, bu ailenin toplumda ki yeri onun hâl ve hareketlerinden geçiyordu.

Banyonun kapısı, şiddetle çalındığında, olduğu yerde sıçradı..

"Acele et, kaç saattir içerdesin!" annesinin sesiyle, yavaşça kapattı suyu..

"Geliyorum.." içine çektiği derin nefesle, problemlerden kaçış saatinin burada bittiğini çok iyi biliyordu..

Üzerine sardığı havlu, ince bedeninde 2 tur dönmüştü..
Saçlarından süzülen sular omuzlarına dökülürken, kapıya doğru yöneldi..

Açılan kapıdan, bir adım attığın da, Odayı gözleriyle tarayıp, kimsenin olmadığını gördüğünde, içeriye doğru bir adım attı..

Yatağın üzerine kendini salarak bıraktığında, yüzünde bir gülücük yayıldı..

Gülüyordu, neye güldüğünü bilmeden gülüyordu.. Bunu sık sık yapardı..

Kendine gülmeyi hatırlatması gerektiği için, bunu sıkça tekrar ederdi..

.......

CAHİT

"Nerede Lan bu millet?!" öfkeyle elinde ki çalışma çantasını, girişteki masaya doğru fırlattığında, sesi yeniden yakılandı evde.

"Nalan! Neredesiniz?" Cahit geçirdiği gergin toplantının sinirini, üzerinde boşalacak birilerini arıyordu..

Öyle ya , doğanın kanunu buydu.. Güçlü güçsüzü bastırırdı..

"Bağırma Cahit. Ne oluyor?" Nalan hanımın bu hallere töleransı azalarak, yok olmaya yüz tutmuştu..

"Geleceğim saati biliyorsun! Niye beni karşılamıyorsun!" nereye ve neye çatacağını Cahit kendiside bilmiyordu.. Bildiği tek şey, bugün kendini ne kadar değersiz hissettiğiydi..

ARES / 2 Ya Sonra..+18 - (Tamamlandı.)Where stories live. Discover now