92. BÖLÜM: "SARHOŞ"

Start from the beginning
                                    

Asil Devran'ın getirdiği o eşyaların içinden kendine ait olanlardan birini değil de Devran'ın tişörtlerinden birini alıp üstüne geçirdi. Tişörtün etek kısmını düzeltirken bakışlarını Devran'a çevirdi. Adamın bakışlarının kendi bacaklarında olduğunu farkedince bacaklarındaki belli belirsiz, açık renk tüyler bu bakışın altında diken diken oldu.

"İkimiz için bir hediye aslında yavrum. Siparişini verdiğim şey vardı ya, o dün sabah geldi."

Asil o şeyin ne olduğunu hatırlamaya çalışırken şekilli kaşları hafifçe çatılmış, alnı kırışmıştı.

"Kelepçe." dedi Devran hiç beklemeden. "Çok istemiştin."

Asil diliyle, aniden kuruduğunu hissettiği dudaklarını yalayıp onları ıslattı. "Bu kadar ciddiye alacağını bilsem sana öyle bir şey sormazdım." dedi mırıldanır gibi bir tonda.

"Ne demek sormazdın? Asil sana dedim güzelim, şaka yaptım diyeceksen yine-"

"Yani o an... Merakımdan sormuştum. Böyle şeylerden zevk alıp almadığını öğrenmek istemiştim."

Devran tam Asil'in karşısına geçip gömleğinin düğmelerini çözmeye başladı. "Senin içinde olacağın bir aktiviteden zevk almayacağımı düşünmen çok komik."

Kara gözleri doğrudan Asil'de, çocuğun teninin büyük bir kısmı örtülü olmasına rağmen, sanki kumaşın ardındaki hassas teni görebiliyor gibi tahrik olmuş bir halde çocuğun bedenindeydi.

Zaten kolay yükseliyordu ama bu sefer alkol işleri biraz daha hızlandırmıştı. Devran'ın hayatı boyunca sarhoşluğa en yakın olduğu an muhtemelen bu andı...

Asil ise onun aksine oldukça ayık bir kafayla duruyordu adamın karşısında. Devran'ın bu hali onu da epey etkilemişti ister istemez. "Yine de seni yatağa kelepçelememe izin vereceğini düşünmezdim. Kontrolün sende olmasını seviyorsun ya genelde."

Devran bir papağan gibi, "Seni yatağa kelepçelemek, evet." dedi ama aklı bir hayli bulanıktı.

Asil güldü. "Hayır, seni."

Devran, "Ben de seni diyorum işte yavrum. Yatağının demir bir başlığı olması harika. Kelepçeyi o halkalardan birine geçirirsek kollarını asla oynatamazsın." Gözlerinden bir ışıltı geçmişti. Bu ışıltı kayan bir yıldızı anımsatıyordu. "Her ne kadar güzel ellerinin her yerimde dolaşmasını sevsem de, hiçbir şey yapamadan sadece sana verdiğim zevkle kıvrandığın anları izlemek bana da ölümüne zevk verecek."

"Sen benden bahsediyorsun, ben seni kastediyorum." dedi Asil adamın anlatıp vaadettiklerinin heyecanına kapılmamaya çalışarak.

Elbette Devran'ın dediklerini tek tek yapmasını isterdi ama onun da Devran'a yapmak istedikleri vardı... O kelepçeyi koca adamın bileklerine takmak ve kendisi için nasıl çıldırdığını görmek istiyordu. Daha önce görmediğinden değildi, görmekten bıkmayacağı bir şeydi Devran'ın kendisi için kendisinden geçişi...

Ama bu gece kontrol kendisinde olsun istiyordu.

Devran'a kelepçeyle ilgili o soruyu sorarken aslında gerçekten o kelepçeyi Devran'ın üstünde kullanmayı düşünerek sormamıştı. Şimdiyse Devran'ı o şekilde hayal etmişti ve adamı savunmasız bırakan kendisi olmak istiyordu.

Devran kemerini açarak, pantolonunun düğmesini ve fermuarını da açtı. Boxerının da biraz sıyrılmasına sebep olacak şekilde pantolonu kalçalarından aşağıya indirip bacaklarından sıyırdı.

Belirgin kasık çizgileri Asil'in ağzını sulandırırken ve dudaklarını ısırmasına neden olurken çocuğun çalışma masasına doğru yürüdü. Çoraplarını çıkarmak için ayaklarını teker teker kaldırıp hafifçe eğildiği için sırtındaki kaslar gerilmişti.

ASİL bxbWhere stories live. Discover now