"Aynen öyle. Anlaşamazsakta çok bir kaybımız olmaz."

Toplantı odasının kapısı açılınca oraya döndüm.
"Yazgı hanım Yusuf bey geldiler efendim."

"Tamam Canancım al içeri."

"Merhaba hanımlar ve beyler. Ben Yusuf Darıca bir çoğunuz tanıyor beni. Tanımayanlar için yapacak birşey yok."

"Hoş geldiniz Yusuf bey. Buyurun."

"Meraba Yusuf bey. Rüzgar Karahan ben."

"Meraba Rüzgar bey."

Herkes Yusuf beye kendini tanıttıktan sonra işle ilgili konuşmaya başladık.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Yusuf bey siz bizden yeni aldığınız oteli yenilememizi, mimari yapıdan yanlış olan yerleri değiştirmemizi istiyorsunuz. Ve bunu 1 ayda bitip teslim etmemizi isyorsunuz, doğru mu?"

"Evet Yazgı hanım, buna ek olarakta özel tasarım isteklerimde var."

"Kusura bakmayın ama bu istedikleriniz verdiğiniz zaman diliminde imkansız. Biz Hasan beylerin otelinde sadece yenileme ve bazı tasarımlar yaptığımız halde 4 ayda anca teslim ettik. Biliyorsunuz ki iş dünyasında bazı şeyler planın dışına çıkıyor ve işler uzuyor. Yani sizin istediklerinizi biz MAY'S mimarlık olarak yapamayız, işi kabul etmiyoruz Yusuf bey."

Adamın bizden istediklerini düşününce imkansızı istediği aşikar birde söyledikleri çok normalmiş gibi davranması garip.

"Peki Yazgı hanım siz red ediyorsunuz. Ya siz Rüzgar bey Yazgı hanımla düşünceleriniz aynı mı?"

"Evet Yusuf bey. Bende Yazgı gibi düşünüyorum. İstedikleriniz verdiğiniz bu zaman diliminde yetişmez. Kaldı ki bizim tek müşterilerimiz sizler değilsiniz. Bir çok insan bize işlerini teslim etti ve bize güvendi. Onları gerken tarihlerde yetiştirmeliyiz. Ayrıca diğer işleri askıya alıp sadece sizin işiniz için bile uğraşsak 1 ayda yetişmez. Bu yüzden bizde AREZON olarak işi red ediyoruz."

"Analdım. O zaman daha fazla konuşulacak birşey yok. Bu işten epey kazanç sağlayacaktınız ama yapıcak birşey yok. Sizin kaybınız."

"İşi alıp yetiştiremeseydik emin olun kaybımız daha büyük olurdu Yusuf bey."

"Haklısınız işi batırıp prestij kaybetme ihtimaliniz daha yüksek. Ama iş sektöründe risk almadan yükselişi geçemeyiz Yazgı hanım." 

Gülümsedim.
"Risk almadığımızı nereden biliyorsunuz Yusuf bey? Ayrıca risk demek, gözü kapalı kendini uçurumdan atmak demek değildir iş sektöründe."

"Her neyse sizi iyi günler. Gidip kendime daha cesur mimarlar bulmalıyım."

Rüzgar."Sizi kolay gelsin Yusuf bey. İşiniz biraz zor, yorulacaksınız dikkat edin."

Yusuf bey Rüzgarın söylediğine göz devirip bir hışımla odadan çıktı. Bizde adamın arkasından baka kaldık.

Doruk. "Bu neydi şimdi?"

"Valla bilmiyorum Doruk. Garip biri olduğunu söylemiştim."

Rüzgar. "Haklısın sevgilim oldukça garip biri."

"Neyse birer kahve daha içermiyiz?"

"Bana uyar güzelim."

Doruk. Arya. "Bizede uyar."

Burak. "Siz kahveleri söyleyin ben bir lavaboya gideyim."

Burak odadan çıkınca bende Cananı çağırdım.

BENİM YAZGI'M Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin