Duyduklarımla dumura uğradım. Ne yani Rüzgarın dedeside benim dedem gibi pis işler mi yaptı? Yaa babası O'da mı bu işlere bulaştı? Rüzgar dedesi ve babasının kanını taşımıyor mu onlar gibi olma ihtimali çok yüksek değil mi? Kafam çok karışmıştı ve ben ne düşüneceğimi kestiremiyordum.

"Yaa kızım sen kendine babanı düşman gör ama bak sevdiğim dediğin adam belkide geçmişte ailesinin yaşadığı acıyı sana ödetme planları yapıyordur."

"Ne diyorsun sen? Ben Yazgıyı asla üzmem. Geçmişte aileme ne acısı yaşattınız bilmiyorum ama ben onlar gibi değilim."

"Git burdan baba. Bir daha sakın karşıma çıkma yoksa canını yakarım. Bizden uzak dur. Hayatımda yerin yok anla bunu artık."

"Kızım aç gözlerini bu adama güvenemezsin."

"Orası benim sorunum senin değil. Git burdan."

Babam kafasını sallayıp gitmeye başladı. Gider tabi nasıl olsa nifak tohumlarını ekmişti. Az önce ki banka gidip oturdum.

Ne yapıcağımı bilmiyordum. Kaderim benimle oyun oynuyordu. Geçmişte yaşananların diğer faillerinin kanını taşıyan adama beni aşık etmişti kaderim. Şimdiyse geçmişle yüzleşmem için herşeyi ortaya döküyordu.

Yaa babam haklıysa ve Rüzgar bilerek bana yaklaştıysa. Peki dedem onlardan nasıl bir intikam aldı?

Bunları düşündükçe ruhum daralıyor. Beynimde ki sesler çoğalmıştı. Kulaklarımda çınlıyordu herşey. Başıma giren keskin ağrılar canımı yakıyordu. Herşeyin yalan olma ihtimali nefesimi kesiyordu.

Rüzgarla ilk tanıştığımız günden beri biriktirdiğim anılar bir bir gözümde canlanmaya başladı. Bütün bunların yalan olduğuna inanmak istemiyorum. Herşey yalansa bile bana bakışları da yalan olamaz. Olamaz değil mi? Lütfen yalan olmasın çünkü bunla baş edemem.

Rüzgarın koluma dokunmasıyla ona döndüm.
"Yazgı iyimisin? 2 saattir sana sesleniyorum."

Tüm sesler bir anda sustu. Sadece Rüzgarın naif sesi yankılandı.
"İyim."

Verdiğim kısa cevap yalandan ibaretti. İyi falan değildim. Kafam karışmış canım yanıyordu. Sevdiğim adamdan şüphe duymak kalbimi acıtıyordu.

"Güzelim durum dışardan fazla karışık duruyor ama ben babanın anlattığı kişi değilim. Evet o dedem ve babam olacak şahıslarla aynı kanı taşıyorum ama ben onlar gibi değilim. Bunu sende biliyorsun. Biliyorsun dimi Yazgı?"

Bilmiyorum Rüzgar. Hiç bir halt bildiğim yok.

"Eve gidelim mi artık? Ben çok yoruldum, biraz uyumak istiyorum."

"Peki güzelim. Gidelim sen uyu sabahta herşeyi konuşur çözeriz."

Rotanın tasmasını banktan çözüp yürümeye başladım. Rüzgarı geri bırakmıştım, şu an kafam çok karışıktı ve ona yanlış birşey söyleyip kırmak istemiyorum.

Bir süre sonra Rüzgar hızlanıp yanıma geldi. Eve yaklaşmıştık bahçeye girdiğimde vakit kaybetmeden eve girmek ve Rüzgardan bir süre uzaklaşmak istiyordum. Kapıyı açmaya çalışırken hepey zorlanmıştım. Ellerimin titremesine engel olamıyorum.

Anahtarı düşürünce...
"Lanet olsun. Bir şeyde yolunda gitsin ya yeter."

Olduğum yere oturup tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım. Rüzgar yanıma eyilip yüzümü ellerinin arasına aldı.

"Sakin ol güzelim. Herşey yoluna girecek, bu saçma durumdan kurtulup çok mutlu olacağız. Ben seni herşeyden çok seviyorum. Lütfen ağlama artık."

Rüzgar böyle konuştukça sözleri kalbime bir hançer gibi saplanıyordu. Beni gerçekten seven bir adamdan nasıl olurda şüphe duyarım. Kollarımı Rüzgarın boynuna dolayıp kokusunu içime çektim.

"Herşey yoluna girecek değil mi Rüzgar?"

"Evet güzelim. Sen yeterki bana böyle sımsıkı sarılmaya devam et."

Bir süre öyle kaldıktan sonra Rüzgara sarılmayı bırakıp ayağa kalktım. Anahtarı alacaktım ama Rüzgar benden önce aldı.

"Ben açarım sevgilim sen dur."

Rüzgar kapıyı açtıktan sonra birlikte eve girdik. Aslında onu gönderip yalnız kalmayı planlıyordum ama bu O'na haksızlık olur.

Çünkü ben ondan şüphe duymayacağım. Ona sonsuz güveniyorum ve böyle birşey yapmayacağından eminim. Babamın söyledikleri doğru olsa bile Rüzgar böyle iğrenç bir oyunun parçası olmaz.

Zamanında dedem Rüzgarın dedesine ne yaptı bilmiyorum ama Rüzgar kin tutup öcünü benden almaz. Bu çok saçma hem.

"Al sevgilim. Belli ki bu gece uzun olacak."

Rüzgara gülümsedim, elindeki kahveyi alıp sehpaya bıraktım.

"Rüzgar dedem senin dedene ne yaptı sen biliyormusun?"

"Bilmiyorum Yazgı. Ama öğrenicem, dedem senin dedene nasıl ihanet etti, sonra senin deden nasıl intikam aldı herşeyi öğrenicem güzelim. Geçmişimizin bu günümüzü mahvetmesine izin vermiycem."

"İzin vermiycez. Ne yapıcaksan birlikte yapıcaz."

Rüzgar elimi sıkıca tutup gözlerini gözlerime kenetledi.
"Seni çok seviyorum Yazgı. Kimsenin seni benden almasına izin vermiycem, asla ama asla seni bırakmiycam."

"Bende seni çok seviyorum. Beni hiç bırakma Rüzgar. Sende bırakıp gitme."
Yeniden bedenlerimiz birleşti. Umarım bu kokudan mahrum kalmam. Umarım geçmiş bizi daha fazla yaralamaz.

Uzun bir sessizliğin ardından Rüzgın sesini duydum.

"Hadi güzelim çok geç oldu ve senin artık uyuman lazım. Kötü bir gece geçirdik ve dinlenmemiz lazım. Bende gideyim sen yalnız kalmak istersin şimdi."

"İstemem."

"Ne?"

"Yalnız kalmak istemem. Gitme. Bu gün birlikte uyuyalım."

Rüzgar gülümseyip beni kucağına aldı. İtiraz etmedim çünkü onun kokusuna ihtiyacım vardı. Birlikte benim odama çıktık. Rüzgar beni yatağıma bırıkıp yanıma uzandı. Kolunu başımın altına koyunca yan dönüp göğsüne yattım.

"İyi geceler meleğim. Tatlı rüyalar."

"İyi gecer sevgilim."

Kalp ritmini dinleyerek ve o şekerli vanilya kokusunu içime çekerek kendimi uykuya teslim ettim.

*******************************
Bölüm biraz gecikti kusura bakmayın.
Yakında final yapacağım için bazı  yerlerde zorlanıyorum.
Yazım hatalarım olduysa özür dilerim.

✨Şimdi sorulara geçelim.✨

🎗️Bölümü nasıl buldunuz?

🎗️Sizce Yazgının dedesi Rüzgarın dedesinden nasıl intikam aldı?

🎗️Peki Rüzgarda Yazgı'dan intikam almak için mi yanında?

🎗️Sizce bu çift geçmişin karanlık tarafını aydınlatabilecek mi?

❤️❤️⭐Oy vs yorum⭐❤️❤️

😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘

BENİM YAZGI'M Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt