84. BÖLÜM: "MİMİ"

En başından başla
                                    

Bu ev Kerim'in fiziksel olarak toparlandıktan sonra kafasını ve ruhunu da toparlaması için arada gelip kaldığı, tamir işleri ile uğraştığı bir yerdi.

Ferdi şaşkınlıkla koca eve baktı önce ve gözlerini yeniden Kerim'e çevirdi. "Böyle hediye mi olur amına koyayım?"

Hediyelerden, özellikle pahalı olanlardan pek hoşlanmazdı Ferdi. Karşılığını veremeyeceği tarzda bir şeyler aldığında istemeden mahcup oluyordu, karşılığında bir jest yapmayı istiyordu. O yüzden Devran'ın bu büyük hediyesi ona garip gelmişti.

Yine de iki adam arasında böyle bir şeyin lafı olmayacağının da farkındaydı.

Kerim belli belirsiz bir telaşla ifadesiz tutmayı başardığı gözlerini Ferdi'ye dikti. "Bu evin ilk hali bu değildi." diye açıkladı onun tepkisine takılmamaya çalışarak. "Bazı duvarları yıkılmıştı, çatısı akıtıyordu, berbat haldeydi anlayacağın. Burayı toparlarken zamanla kendimi de toparlayacağıma inanıyordu Devran Bey."

Ferdi biraz daha şaşırdı ama hoşuna giden şeyle az önce verdiği gibi gereksiz bir tepki vermemeye çalıştı. "Abime bak ya... Düşünce perisi mübarek." dedi başını anladığını belirtmek isteyerek sallarken.

"Bana bir amaç vermeye çalışıyordu. Yaptığı şeyi biraz geç anladım ama anladığımda gerçekten faydalı olduğunu, işe yaradığını da gördüm. Burayı kısa sürede benimsemiştim ve tadilatı ile sadece kendim ilgileniyordum. Ağır işlerle elbette tamamen kendim ilgilenemiyordum ama bir an önce bitirmek için vakit yaratmaya çalışır olmuştum. İzin günlerimi değerlendirecek bir uğraş çıkmıştı artık bana, boş kalıp kafayı yemiyordum. Burada kendimle vakit geçirirken, bir yerleri tamir ederken, kendi içimde de çok şeyi ölçüp biçtiğimi, bir nevi onları da tamir ettiğimi, düşüncelerimi beni yıkacak şekilde değil, beni yeni bir güne daha sağlam bir kafayla uyandıracak doğrultuda şekillendirmeye başladığımı farkettim." Kerim pizza tepsilerini tek tek fırına yerleştirirken göz ucuyla Ferdi'ye baktığında çocuğun dikkatle onu dinlediğini gördü.

Kendisini böyle uzun uzun açıklamak garip hissettirmişti. Biriyle dertleşmeyeli uzun zaman olmuştu. Devran'la konuşurdu sadece her şeyini bilen bir o olduğu için ama bu durum, Ferdi'ye kendisini, özelini açıklıyor olması çok farklı bir durumdu.

"Seni yıkmışlar ama sen ayaklarının üstüne önceden olduğun adamdan her anlamda daha sağlam bir adam olarak kalkmayı başarmışsın." Ferdi parlayan mavi gözleriyle hayranlıkla karşısındaki adama bakarken bir an ağlamak üzere olduğunu hissetti.

Çünkü bu adamın geçmişinin nasıl bir geçmiş olduğunu biliyordu ve şimdi karşısında duran bu adamın yerinde başka biri olsa onun kadar güçlü olup, böyle ayakta dikiliyor olabilir miydi bilmiyordu. Kendisini bile onun yerine koyamıyordu Ferdi.

Sınanmadığı bir acıyı, yaşamadığı bir yalnızlığı sadece empati kurmaya çalışarak anlayabileceğini de düşünmüyordu açıkçası.

"Önceden nasıl bir adam olduğumu bile hatırlamıyorum artık." dedi Kerim alayla gülüp başını iki yana sallayarak.

Gerçekten, yaralanmadan önce nasıl bir adamdı? Bu bir zamanlar kendisine sorduğu bir soruydu.

İyileşmeye çalıştığı dönemde, başta hep o adam olması gerektiğini sanarak birden bire iyi olmaya çalışmış, başaramamıştı. Karanlık bir sürece giriş yapmıştı bu yüzden. Artık o adam olamayacağını farkederek, boşlukta bir süre salınmıştı.

ASİL bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin