diye karşılık vermişti Amber bu sözlere.Aynı anda

"İkinize de merhaba Amber hanım!"

diyerek yanlarına gelen Burak,iki genç kadının da gerilmesine neden oldu.Şimdi genç adam, gereksiz ısrarlarıyla yine canlarını sıkacaktı.Amber

"Günaydın Burak Bey,merhaba!Odama gitmeliyim,önemli bir şey mi vardı?"

diye sorarken sesindeki neşe kaybolmuş,yerini ciddiyet almıştı.Burak,bu ciddi ses tonunun sebebini tahmin edebiliyordu.

"Gerilmenize,rahatsız olmanıza hiç gerek yok Amber hanım,bundan sonra her şey siz nasıl isterseniz öyle olacak.Ben,o çay partisinde cevabımı çok net aldım.Bundan sonra aramızda ancak sınırlarını sizin belirlediğiniz bir dostluk kurulabileceğini biliyorum."

diye konuştu.

Ne Amber,ne de Sema böyle bir konuşma beklemedikleri için çok şaşırmışlardı.Ancak bu şaşkınlık Amber için fazla uzun sürmedi ve

"Meseleyi çözdüğümüze inanın çok sevindim Burak Bey.Size iyi çalışmalar!"

diyerek gülümsedi.Olayın fazla büyümeden kapanmasına gerçekten memnundu.Genç adam

"Teşekkür ederim Amber hanım,size de."

diyip yanlarından ayrılmıştı.Sema

"Tabi,sizi dans ederken gördü ya,ondan vazgeçti herhalde."

diyerek arkasından şaşkın şaşkın bakmaya devam ediyordu.Amber

"Bilmem,ne olmuşsa olmuş.Böylesi çok daha iyi oldu ama."

dedi ardından saatine bakıp devam etti.

"Hadi Sema,gidelim artık.Saat 9 olmak üzere."

Çok geçmeden iki kadın yan yana cafeteryadan çıkmış,odalarına doğru yürüyorlardı.

Amber önlüğünü giyip masasında yerini alır almaz,kapısı tıklatıldı.Böylece yoğun bir iş günü başlamıştı.


Gülsün hanım,1 saat kadar önce pastaneye gelmişti.

Her sabah saat 8'de uyanır,eşi Ethem Bey'le 9 civarında kahvaltıya oturur ardından bazen Ethem Bey'in,bazen de kendi kullandığı arabayla soluğu bu mekânda alırdı.

Pastane fazla büyük değildi.Yerler ve masalarda koyu renk,geri kalan bütün eşyalarda beyaz ahşap tercih edilmişti.

Pasta,kek,poğaça,çubuk gibi yiyeceklerin teşhir edildiği cam dolabın arkasında kalan duvar mavi-beyaz küçük,kare mozaiklerle kaplı,tavan beyaza boyalıydı.Diğer duvarlarda ise uçuk mavi renk kullanılmıştı.Beyaz ahşaptan sandalyeler,geniş arkalıklı ve kolçaksızdı.Aydınlatma,tavandan sarkan beyaz,yarım daire şeklindeki avizeler yardımıyla sağlanıyordu.

Arka kısımda küçük bir mutfak ve lavabolar vardı.Ancak bu mutfak çay,kahve gibi sıcak içecekler hazırlamak dışında pek kullanılmazdı.Çünkü,bu pastanede satılan tüm ürünler,evlerinin geçimine kek,pasta,börek,çörek ya da poğaça yaparak destek olmaya çalışan 3 kadın tarafından temin edilirdi.Arada,Gülsün hanımın da evinin mutfağında hazırladığı kurabiyeleri getirdiği olurdu.

Etrafı toparlamak ve ürünleri dolaba yerleştirmekle görevli Gonca,işlerini biraz önce bitirdiğinden,ortalık pırıl pırıldı.Genç kız birazdan okula gidecekti.

Gülsün hanım,öğle saatlerinde müşteriler kalabalıklaşmadan önce masalardan birine oturmuş Gonca'nın az önce getirdiği kahvesini içerken,Sinâ ve Amber'in arkadaşlıklarının nasıl ilerlediğini düşünüyordu.Gerçi Doğa'nın anlattığına göre,haftasonu genç kadın evinde arkadaşlarına bir çay düzenlemiş ve o çay sırasında dans etmişlerdi.

AMBERWhere stories live. Discover now