25.BÖLÜM

467 87 615
                                    





Amber erkenden kalkıp hazırlanmış,soluğu kahvaltı salonunda almıştı.Saat 9'da evde olması gerekiyordu.Lâl geri kalan eşyaları eve gönderecek,Kiraz'da bu sırada dağılan yerleri toplamak için eve gelecekti.

Aldığı küçük tepsiye 1 fincan demli çay,klasik kahvaltılıklarla dolu küçük bir tabak ve 2 dilim kepek ekmeği yerleştirip havuzu gören bir masaya oturarak kahvaltı etmeye başladı.Salon saat henüz erken olunca epey boştu.

Bir yandan da dün akşam küçük Derin'in başını onun göğsüne yaslayarak uykuya daldığı anları ve sonrasında Sinâ'yla ettikleri hoş sohbeti düşünüyordu.

"Günaydın Amber'cim,hiç denk gelemiyoruz.İşlerin çok yoğun olmalı."

diyen Sema'nın neşeli sesini duyduğunda düşüncelerinden sıyrılarak ana dönmüştü.Başını kaldırıp gülümsedi ve

"Günaydın Sema'cım,haklısın çok yoğunum bu ara.Ama seninle bir çay daha içemeyecek kadar değil tabi."

diyerek genç kadını masasına davet etti.Sema

"Çok teşekkür ederim."

deyip karşı sandalyede yerini alırken,Amber ikisine birer fincan çay almak üzere soluğu çay makinelerinin yanında almıştı.

Kısa bir süre sonra Sema'nın yanına döndüğünde, 2 genç kadın çay eşliğinde neşeyle sohbete koyuldular.Ağırlıklı olarak Amber'in ev hazırlıklarının durumundan söz etseler de,arada Sema hastanede olanları da anlatmıştı genç kadına.Anladığı kadarıyla şu 3 gün içinde hastanede önemli bir durum yoktu.Buna memnun olmuştu Amber.Aksi taktirde yoğun bir dönemde izin aldığı için kendini affetmezdi.

Sohbeti bölen Amber'in çalan telefonuydu.Evde kullanılacak stor perdelerle ilgili arıyorlardı.

"Tabi,eğer hazırlarsa çok sevinirim.Bugün evde olacağım zaten,ne zaman isterseniz getirebilirsiniz."

diye konuştu ve telefonu kapattı.Sema genç kadının gitmesi gerektiğini anlamıştı.

"Sanırım çıkman gerek,yardıma ihtiyaç duyarsan telefonum 053......... "

diyerek gülümsedi.Amber hemen telefonu kaydetmiş,sonra da çaldırmıştı.Sema da telefonu kaydettiğinde genç kadın

"Çok teşekkür ederim Sema'cım,ama karşı komşum Sinâ Bey çok yardımcı oluyor sağolsun.Bir yardımcım da var,adı Kiraz.Maşallah öyle hızlı ki,bana hiç fırsat kalmıyor."

deyip genç kadınla vedalaştı ve çıkışa doğru ilerlemeye başladı.Salondan ayrılırken Sema'nın

"Bak sennnn!Şu Sinâ Bey'i çok merak ettim şimdi."

diyerek kıkırdayan sesi duyuluyordu arkasından.

Arabasına binip çalıştırdı ve yavaş yavaş eve doğru yol almaya başladı.Bir yandan da düşünüyordu.Sema daha Sinâ 'nın adını duyduğu anda imalara başlamıştı.Bir de adamın sarışına yakın kumral dağınık saçlarını,masmavi gözlerini,atletik vücudunu ve gözlerini kısmasına sebep olan gülüşünü görse kim bilir neler düşünecekti?

"Ama Sema'da kendince haklı canım.Nereden bilecek başıma gelenleri,aşkın benim için çoktan geride kaldığını?"

diye kendi kendine mırıldandığı sırada eve gelmişti.Hala yolculukların bu kadar kısa sürmesi tuhaf geliyordu.Arabayı park edip indi ve bahçede biraz yürüdükten sonra kapıyı açıp içeri girdi.

İnsanın kendine ait bir evi olması tarifsiz bir histi.Kiraz'ın gelmesine 10-15 dakika vardı.Odalar ve salon arasında adımlayarak onu beklemeye başladı.Düşünceleri farkında olmadan Sinâ ve Derin'e kaymıştı.Acaba şu an baba-kız ne yapıyorlardı?

AMBERWhere stories live. Discover now