74.BÖLÜM

168 35 248
                                    





Salondan duyulan telefonun sesiyle Derin'in uyanmasını istemeyen genç adam,hızlıca yerinden kalktı ve koşar adımlarla salona doğru ilerlemeye başladı.Amber de hiç sesini çıkarmadan onu takip etmiş,çaylarını tazelemek için yönünü mutfağa çevirmişti.

Sehpada duran telefonu alıp baktı.Arayan kardeşi Doğa'dan başkası değildi.

"Selam Doğa!Nasılsın?"

diye açtı fısıldayarak.Doğa

"İyiyim Sinâ,sen böyle fısıldadığına göre bizim Kelebek yeni uyudu."

diyerek gülümseyip devam etmişti.

"Rahatsız etmedim,değil mi?"

"Hayır,tabii ki etmedin.Evde televizyon izliyordum.Sonra Derin'i yatırdım,dediğin gibi biraz önce uyudu.Belki biraz kitap okur,yatarım birazdan.Sen neden aramıştın?"

"Yarın yanınıza gelmeyi düşünüyordum da onu haber verecektim."

Sinâ,ailesine sürpriz yapmak istiyordu.Ancak kardeşinin dediklerine bakılırsa bu sürpriz gerçekleşmeyecek gibiydi.Sesinin sakin çıktığını umarak

"Sen yine gel tabii de,ben yarın Derin'le birlikte İstanbul'a gelerek size sürpriz yapmayı düşünmüştüm."

deyip aklındakileri söze döktü.

Doğa duyduklarına hem çok şaşırmış,hem de yüzüne muzip bir gülümseme yayılmasına engel olamamıştı.Abisi İstanbul'a çok nadir gelir,gelmişse de bunun çok önemli bir sebebi olurdu çünkü.Biraz düşününce,Sema'yla son konuşmalarından birinde kızın ona Amber'in TUS sınavı için haftasonu İstanbul'da olacağını söylediğini hatırladı.Belki,Sinâ'nın gelişi de bununla ilgili olabilirdi.Düşüncelere dalması cevabını geciktirdiğinden,bir kez daha genç adamın sesi duyulmuştu telefonun diğer ucundan.

"Bir şey desene Doğa,ne oldu?"

"Bir şey olmadı abicim,madem siz geleceksiniz,bunu kaçırmak olmaz.Sema'ya söylerim,beni anlayacaktır."

diye karşılık verirken,muzip muzip gülümsediği ses tonundan belli oluyordu genç adamın.Sinâ,kardeşinin bir şeyler tahmin ettiğini anlamıştı.Ama şimdi bunu dert edecek değildi.

"Tamam,sen nasıl istersen.Görüşürüz o zaman.Annemlere söyleme de onlara sürpriz olsun bari."

dedi neşeyle gülümseyerek.Doğa

"Peki,söylemem.Görüşürüz!"

dediğinde,görüşmeleri bitmiş,telefon kapanmıştı.

Aynı anda Amber,elinde 2 kupa çayla salona geldi,kupaları sehpaya bırakıp yanına oturdu.Hemen kolunu açarak onu kendine çekmiş,saçlarını okşamaya başlamıştı Sinâ.Genç kadın halinden son derece memnundu.Bir süre hiç ses çıkarmadan çaylarını yudumladılar.Sonunda ortamdaki huzurlu sessizliği bitiren Amber oldu.

"Doğa'ydı sanırım,buraya mı gelecekmiş?"

"Öyle canım.Ama Derin'le yarın İstanbul'a geleceğimizi söyleyince fikri değişti."

"Bu,Derin ve senin için güzel bir değişiklik olabilir aslında aşkım."

"Haklısın güzelim.Annemlere gitmeyeli epey oldu.Şu aralar işlerim sakin sayılır.Ben de bunu değerlendirmek istedim.Hem seni de yalnız bırakmak istemiyorum.Önemli bir sınava gireceksin."

Ne kadar düşünceli,ilgili biriydi genç adam.Gerçekten de yıllar sonra onu yeniden bulduğu için çok şanslıydı.

"Ne kadar da düşüncelisin,teşekkür ederim."

AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin