56.BÖLÜM

285 53 318
                                    





Sema,arabasıyla hastaneye gelip soluğu cafeterya da aldığında,heyecanlı ve düşünceliydi.

Doğa onu arayarak haftasonu birlikte bir şeyler yapmalarını teklif etmiş,o da kabul etmişti.Ancak ortada ciddi bir sorun vardı.Zaman hızla daralmasına rağmen,hâlâ genç adam geldiğinde nereye gidebileceklerine karar verememişti.

"Umarım Amber gelir de bana bir fikir verir."

diye geçirirken çayını yudumladı.O sırada

"Günaydın Sema!Bir sorun yok değil mi?Biraz dalgın gibisin."

diyen neşeli bir ses dolmuştu kulağına.Başını hemen sesin geldiği yöne çevirdi.Gelen,olmasını istediği gibi Amber'di.

"Aaaa!Sana da günaydın canım.Evet,biraz dalgınım.Kusuruma bakma olur mu?Geldiğini de fark edemedim ama iyiyim merak etme.Gel,otur lütfen!"

diye konuştu gülümseyerek.Amber saniyeler içinde elinde çay bardağıyla genç kadının karşısındaki sandalyede yerini almış ve sormuştu.

"Ne oldu,anlatmak ister misin?"

"Haftasonu Doğa gelecek biliyorsun,sana söz etmiştim.Son konuştuğumuzda yeri benim seçmemi istedi ama ben bir türlü karar veremiyorum."

diye karşılık verirken sesi çok sıkıntılı geliyordu Sema'nın.

"Bence sevdiğin,içinde rahat ettiğin bir yer olsun yeter canım.Bırak,seni en doğal halinle tanısın.Ancak böyle birbiriniz için doğru insan olup olmadığınızı anlayabilirsiniz."

"Aslında haklısın da ilk buluşmada insan heyecan yapıyor işte!"

"Öyle, ama biz lise öğrencisi değiliz ki Sema.İş güç sahibi insanlarız."

"Yine haklısın.Fakat sen de biliyorsun,doktorluk çok zor meslek.Dersler,sınavlar,nöbetler,uzmanlık sınavı falan derken,hayatımız hep çalışmakla geçiyor.E haliyle gezecek,eğlenecek yani kendimize ayıracak zamanımız pek olmuyor bu durumda."

"Ben Doğa'nın bunları sorun edecek biri olduğunu sanmıyorum Sema.O da boş bir adam değil sonuçta,koskoca bir şirketin baştasarımcısı."

Hiç böyle düşünmemişti genç kadın.Amber söylediklerinde yerden göğe kadar haklıydı.Belki bu kez yine eski ilişkilerinde olduğu gibi hüsrana uğramaz,mutlu olmayı başarırdı.En azından Doğa ve kendine bir şans tanımalıydı,denemeden bilemezdi değil mi?

"Sağol canım yaaa,içimi rahatlattın.Neyse,şimdi beni bir kenara bırakalım da,siz Sinâ'yla ne durumdasınız?"

diye konuştu muzip bir tonda.

Şimdi düşünme sırası Amber'e gelmişti.Dün akşam genç adamla arasında olanları Sema'ya anlatmak için hazır hissetmiyordu kendini.Tabi cevap vermemek olmazdı.Çayından bir yudum aldı,yutkunarak boğazını temizledi ve söze başladı.

"Bizim Sinâ'yla ilk tanışmamız çok eskilere,ortaokul yıllarına dayanıyor canım.Aynı okulda,farklı sınıflardaydık.Ayrıca Sinâ'nın annesi Gülsün hoca,benim biyoloji öğretmenimdi."

Duydukları Sema'yı çok şaşırtmıştı.Neşeyle

"Yaaaa!Demek öyle?Ne güzel!Yıllar sonra yeniden yollarınız kesişmiş.İkiniz de çok şanslısınız."

diyerek araya girdi.

"Evet,hoş bir tesadüf oldu haklısın.Bence de şanslıyız.Şimdilik aramızda güzel bir dostluk olduğunu söyleyebilirim.Ama zaman ne gösterir bilemeyiz."

AMBERWhere stories live. Discover now