32.BÖLÜM

382 71 548
                                    





Sinâ'yı uyandıran,Derin'in öpücükleri oldu.Bir yandan da

"Hadi babacım,ben hazırım.Firuze teyze kahvaltıyı hazırladı bileee!"

diyordu neşeyle.

Daha fazla dayanamayıp gözlerini aralamış ve

"Tamam güzelim,ben hemen giyinip gelirim şimdi."

diyerek kızının yanağına bir öpücük kondurmuştu genç adam.Derin'in,

"Peki babacım,bekliyorum."

deyip odadan çıkmasıyla banyoya geçip ihtiyaçlarını giderdi.Sonra da odaya dönerek üzerine siyah kısa kollu bisiklet yaka tshirt,koyu lacivert kot pantolon ve siyah yazlık çoraplarını giydi.Saçlarını elleriyle şekillendirerek parfümünü sıktığında kahvaltı için hazırdı.

Mutfağa ilerleyip Derin'in karşısına oturdu.Az sonra Firuze hanım

"Günaydın Sinâ Bey'im,çayını getirdim."

diyerek fincanını masaya bırakmıştı.Gülümseyerek

"Sağol Firuze hanım."

dedi ve ekmek sepetinden 1 dilim kızarmış ekmek alıp biraz beyaz peynir ve zeytin eşliğinde kahvaltı etmeye başladı.

Dün gece,Derin'i yatırdıktan sonra uzun bir zaman salondaki koltukta kitap okuduğu için,geç uyumuştu.Bu nedenle kendini biraz yorgun hissediyordu.Ama bugün çok yoğun olmadığından,bu pek önemli değildi.Kahvaltıdan sonra atölyeye gidecek,bir kaç gün önce ona demir profiller üzerine oturan ahşap raflı bir kitaplık yapıp yapamayacağını soran adamı arayacaktı.Eğer adam isteğinden vazgeçmemişse,belki ölçü de alırdı.

Akşamsa,yemekten sonra Derin'le birlikte Amber'e gidip biten masayı mutfaktaki duvara monte edecekti.

"Acaba Amber,dün geceyi nasıl geçirdi?Evde rahat edebildi mi?"

diye düşünürken,Derin sanki hissetmiş gibi

"Babacım,sabah pencereden baktım,ama Amber ablayı göremedim.Burada kalmayacak mıydı?"

diye sormuş,Sinâ'yı ana döndürmüştü.Kolundaki saate bakıp konuştu.

"Saat neredeyse 8 olmuş güzelim.Amber ablan işe gitmek için hazırlanıyordur,ya da bizim gibi kahvaltı ediyor da olabilir."

"Anladım babacım,peki Amber abla ne iş yapıyor?Sen biliyor musun?"

"Evet canım,biliyorum.Amber ablan doktor,hem de çocuk doktoru."

Henüz uzmanlığını yapmamış olsa da,son 1 yıldır bu alanda çalıştığını söylediğine göre,Derin'in böyle bilmesinde bir sakınca olmadığını düşünmüştü Sinâ.

Duyduklarından sonra,küçük kızın mavi gözleri kocaman açılarak sevinçle parladı.Çok mutluydu.

"Duydun mu Firuze teyze?Amber ablam doktormuş,hem de çocuk doktoru.E ben de çocuğum,o zaman hasta olursam o beni iyi eder."

diye şakıdı neşeyle.Firuze hanım,Derin'in aklına bir kez daha hayran olmuştu.

"Duydum kuzum,haklısın ama sen yine yine de dikkat et,hasta olma.Yoksa hepimiz çok üzülürüz."

diyerek gülümsedi.Derin hemen,

"Tamam Firuze teyzecim,hasta olmam merak etme.Dikkat ederim yani.Zaten hasta olmak sıkıcı,hem de çok.Oyun da oynanmıyor,ilaç içip hep böyle yatıyorsun.Offf!"

AMBERWhere stories live. Discover now