AMBER

43.BÖLÜM

Çalan kapıyı açmak için ilerleyen Kiraz'ı

"Ben bakarım,sen hazırlıklarla ilgilen lütfen."

diyerek durdurdu Amber.Eğer gelenler Sinâ'larsa,onları ilk karşılayan kendisi olsun istiyordu.Kiraz,genç kadının aklından geçenleri bilmese de,bu durumu garipsemedi.Eve gelen ilk misafirlerini,Amber tabi ki kendi karşılamak isteyecekti.

"Peki,nasıl isterseniz Amber hanım."

deyip gülümsedi ve son kontrolleri yapmak üzere yönünü salona çevirdi.

Amber,kapıya yaklaştıkça kalp atışları da hızlanmıştı.Genç adamın sabah aralarında yaşanan mesaj trafiğinden sonra,bugün ona nasıl davranacağını merak ediyordu.

Böyle hissetmeyeli,uzun zaman olmuştu.

"Gelen her kimse,sen böyle düşünüp dururken,kapıda ağaç oldu kızımmm!"

diye geçirdi içinden ve kapının kulbuna uzanıp açtı.

Gelenler,olmasını istediği gibi Sinâ,Derin ve Doğa'ydı.

"Hoşgeldiniz!"

diyerek gülümsedi.Derin hemen

"Hoşbuldum Amber ablacımmm!Çok güzel olmuşsunnn!"

deyip genç kadının kolları arasında yerini almıştı.

Sabah Sinâ'nın yaptığı tek örgü saçları,Doğa'yla birlikte seçtiği koyu mavi salopet kot elbisesi,içine giydiği bisiklet yaka yarım kollu beyaz penyesi ve yine beyaz sandaletleriyle göze çok sevimli görünüyordu.Sırtında her zamanki boya kalemleri ve resim defteriyle dolu küçük,pembe sırt çantası vardı.

"Gel bakalım güzellik,çok teşekkür ederim."

diyerek yanağından öptü küçük kızı ve ekledi.

"Asıl sen çok güzel olmuşsun Kelebek hanım.Herkes sana bayılacak."

Duyduklarından sonra deniz gözleri sevinçle parlamıştı Derin'in.

"Gerçekten mi Amber abla,güzel olmuş muyum?"

diye şakıdı neşeyle.Genç kadının fikri onun için çok önemliydi.

"Tabi ki gerçekten güzelim,hadi geç içeri."

dedi neşeyle.Derin

"Teşekkür ederim."

dedikten sonra içeri girmişti.Amber hemen bakışlarını Doğa ve Sinâ'ya çevirerek

"Sizi de beklettim,kusuruma bakmayın Derin'e daldım.Hadi gelin içeri."

diye konuştu mahçup bir ses tonuyla.Bir yandan da sıkmaları için elini uzatmıştı.Doğa neşeyle

"Dert etme sen Amber,cimcime öyledir.Çok normal yani."

dedi ve genç kadının elini sıkıp içeri girdi.Az sonra ayakkabılarını çıkarmış,Derin'le el ele salona ilerliyordu.

Amber ve Sinâ hala kapıdaydılar.Genç adamın karşısındaki güzelik yüzünden,adeta nutku tutulmuştu.Ne diyeceğini bilemeyecek haldeydi.

Üzerindeki beyaz çiçekli sarı elbise genç kadına çok yakışmıştı.Uçları hafifçe dalgalandırılan gece saçları,özgürce omuzlarına dökülüyordu.Yüzünde varla yok arası hafif bir makyaj vardı.Bunu sevmişti.Çünkü her zaman,yoğun makyajın bir kadını çirkinleştirdiğine inanırdı.