62.BÖLÜM

248 51 410
                                    





Derin'in bıcır bıcır sesiyle anlattıkları sayesinde çok keyifli geçen 40 dakikalık bir yolculuk sonrası,geldikleri yeri bayılmıştı Amber.

Arabalarını plajın girişinde,uygun bir yere bırakıp giriş ücretini ödedikten sonra güneş ışınlarından beyaz keten kumaşla kaplı şemsiyelerle korunan şezlonglara ilerlediler.

Genç kadın;yiyecek sepetini ve plaj kıyafetlerinin olduğu çantayı,Sinâ;hem kendisinin,hem de Derin'in plaj çantasını,Kelebek de kova,kürek gibi plajda gerekli olacak oyuncaklarını taşıyordu.Şezlonglara plaj havlularını serer sermez baba-kız

"Biz üzerimizi değiştirmeye gidiyoruz."

diyerek ellerinde çantalarıyla kabinlere doğru gözden kaybolmuşlardı.Amber neşeyle

"Peki,ben burada sizi bekliyorum Kelebek."

deyip şezlonglardan birine oturarak etrafı incelemeye başladı.

Ayağının altındaki kumlar sapsarı ve yumuşacık,az ilerisinde uzanan deniz,turkuz rengi ve pırıl pırıldı.Bu görüntü,elinde olmadan Ufuk'la sohbet ettikleri rüyasını hatırlamasına neden olmuştu.Zira ortam,tam olarak rüyasındaki gibiydi.

"Buranın adını hemen Sinâ'ya sormalıyım.Ne kadar da rüyamdaki yere benziyor."

diye düşünürken,

"Biz geldikkkkk!"

diye şakıyan Derin'in sesiyle ana dönmüştü.Küçük kız,üzerinde beyaz benekler olan pembe mayosuyla çok şirin görünüyordu.

"Çok tatlı olmuşsun küçük hanım."

deyip gülümsedi.Derin hemen

"Teşekkür ederimmmm!"

diyerek gelip yanağından öpmüştü.

"Rica ederim güzelim."

dedi ve bakışlarını Sinâ'ya çevirdi.Yüreği neredeyse anında heyecandan gümbür gümbür atmaya başlamıştı.

Zira karşısında yeşil tonlarda şort mayosu,kaslı vücudu ve dağınık sarı saçlarıyla Ufuk'un o rüyada dediği gibi tam bir Yunan tanrısı duruyordu.

"Kendine gel Amber!Adam yakışıklı,siz de sevgilisiniz ama  bu ne hal?Sen ergen misin?Biraz daha böyle bakarsan bütün plaja rezil olacaksın.Burası şu an aklından geçenler için hiç uygun değil."

diye geçirdi içinden.Ardından

"Siz geldiğinize göre,üstünü değiştirme sırası ben de."

deyip elinde plaj çantasıyla kabinlere doğru ilerledi.Heyecandan kekelememeyi başardığı için şanslıydı.

1-2 dakika sonra yanlarına geldiğinde,bu kez kendini kaybeden Sinâ oldu..Çünkü,genç kadının üzerine giydiği siyah,tek omuz mayosuyla bu kadar güzel olabileceğini hayal dahi etmemişti.

"Tanrım!Bu nasıl bir güzellik!"

diyerek aklındakileri söze döktü.Fakat cümleyi sesli söylediğinin farkında değildi.Ancak Amber muzip muzip

"İltifatın için çok teşekkür ederim Sinâ."

diye karşılık verince,ne yaptığını anlamıştı.

"Ben o sözleri içimden söylediğimi sanıyordum.Rica ederim Amber."

diyerek mahçup mahçup gülümsedi.Derin

"Çok güzel olmuşsun Amber ablacımmm!Babam haklı."

diyerek araya girmişti.

"Teşekkür ederim bitanem,ama sen çok daha güzelsin."

AMBERWhere stories live. Discover now