they're countin' months they've been together

2.9K 439 41
                                    

18*

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

18*

Kar diz boyuna ulaşıyor, soğuk insanın tenini kamçılıyor, nefesler havaya karıştığı anda dumana dönüyordu. Jeongguk karların içinde yürümeye çabalayarak mağaranın önünde dolanırken Jimin sonunda dayanamayarak ona durması gerektiğini söyledi. "Kurtları içine almayan bir adaya gitmemiz gerek." Jeongguk'un sözlerini başını sallayarak onayladı Jimin. "Sandal kiralamak için bir kurdu gönderdik. Herkes tuhaflığı fark eder." Dedi Jeongguk, bağdaş kurarak taş zeminde oturmakta olan Jimin onun söylenmelerine dayanmakta zorlanıyordu. Kan bağı olan bu Panter, kesinlikle kafayı yememek için çabalamasına sebep oluyordu. "Senin kokun kendini belli ediyor. Ben de senin yanında olduğum için Panter kanım baskın gelmeye başladı. İkimiz de gidersek, ölürdük." Jeongguk onun açıklamasından tatmin olmuyordu, Taehyung'un bir yerlerde tehlike içinde olma ihtimali kanının donmasına sebep oluyordu. Eşini korumak istiyordu.

Birkaç saat önce kollarının arasında olan bedeni öpmüş, ona hiç olmadığı kadar dokunmuş, kokusunu içine çekmişti. Ruhu özlemle acı çekiyordu. "Ona bir şey olursa..." diye mırıldandı ama devamını getiremedi, o da Taehyung'un sandal kiralamak için kasabaya gidecek en doğru seçim olduğunu biliyordu ama korkuyordu. Ona yakın olmaya başladığı ilk zamandı, devamının olmama ihtimali onu korkutuyordu. Derin bir nefes alarak gezinmeye devam ederken uzaktan bir kurdun uluması duyuldu. Jimin de ayağa fırlayarak ona bakarken tanıdık olmaktan uzak bir kurt kokusu yaklaşıyordu. Jeongguk bedeninin gerildiğini hissederken pençeleri kontrolü dışında uzadı, Jimin de hemen yanına gelmişti. Koku git gide yaklaşıyor, ikisinin de tedirgin olmasına sebep veriyordu. Kaçıp gidemezlerdi, ormanda iz bilmeden gitmeleri Taehyung'u tamamen kaybetmeleri ile sonuçlanabilirdi. Onu bir daha bulamama ihtimali bile Jeongguk'un titremesine yeterdi, Jimin elini onun omzuna koyarak sakin olmasını söyledi ama nafileydi. Bir an önce Taehyung'u alıp gitmek istiyordu.

"Tanrı'm, Jaguar olduğunu öğrendiğinden beri kokun gizlenemeyecek kadar ortada."

Jimin kurdun varlığını fark ettiği andan beri kendi kurt yanına odaklanmaya, onun kokusunu yaymaya çabalıyordu ama Jeongguk'un kokusu gizlenemeyecek kadar ortadaydı. Belki de kurdun dağın bu kadar eteklerine kadar gelmesinin sebebi de Jeongguk'un önlenemez kokusu olabilirdi. Taehyung sandal kiralamak için kasabaya gideli iki saatten fazla zaman olmuştu, onun hâlâ dönmemiş olması Jimin'i de tadirgin ediyor ama bunu yanındaki Panter'e belli etmemeye çabalıyordu. Jeongguk hakkında kesin emin olabildiği tek bir şey vardı; Taehyung için kendi canını hiçe sayabilirdi. Kasabaya gider, sokak sokak onu arar, onu öldürmek isteyen kurtların gözlerinin içine bile bakmadan katlederdi onları. Kendi gücünün yeni farkına varıyordu, eşine bağlılığın derecesini sınayacak bir olay daha başlarına gelmemişti ve Jimin, gelmemesini umuyordu.

Kurt kokusu beklenmedik şekilde ters yöne doğru ilerkerken rahatlamaya çabaladı Jeongguk, rüzgârın kokunun yönünü değiştirerek kendilerini yanıltmadığını anlamak için pek hareket etmedi ve gözlerini ormanın içinde gezdirdi. Oradan tanıdık, onu sıcacık hissettirecek bir koku bekledi. Taehyung'a dair bir iz olmaması her geçen saniye içini tedirgin ediyor, ormana dalarak onun kokusunu bulmak için yola düşmek istiyordu. "Gelmiyor." Jeongguk'un mırıldanmasındaki çaresizlik Jimin'in ürkmesine sebep oldu, ne kadar "Gelecek." demiş olsa da kendi içindeki kuşku da büyüyüp gidiyordu. Havaya karanlık çökmeye başlamış, Jeongguk'un tedirgin adımları karları ezmeye devam ederken duydu eşinin kokusunu. Uzaktaydı, rüzgâr belli belirsiz getiriyordu ona. Olduğu yerde durdu, gözlerini rüzgârın kokuyu getirdiği bölgeye dikti. Güneş son ışıklarını da gerisinde bırakarak batıyor, sessizlik birkaç yırtıcı kuşun sesleri ile bölünüyordu.

blue cheese' taekookOnde histórias criam vida. Descubra agora