the scars of your love, they leave me breathless

3K 457 67
                                    

15' Aşkının izleri, beni nefessiz bırakıyorlar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

15' Aşkının izleri, beni nefessiz bırakıyorlar.

adele, rolling in the deep

'

Zaman geçiyordu.

Günler ve gecelerin birbirini kovalamasına alışmış hâlde yaşamaya devam ediyor, gözlerini puslu gökyüzüne açıyordu. Karlar yerden kalkmamak konusunda inat ediyor, soğuk hava iliklerine kadar titremesine sebep oluyordu. Öğrendikleri zihnini yoruyor, düşünceler beyninin içinde dolanıp duruyor ama ortaya hiçbir sonuç çıkmıyordu. Kasabaya geleli beş günü geçmişti. Bir Puma bulmak ve onunla konuşmak, beklediğinden daha zordu. Dağlara çıkamıyordu ve belki de kalınlaşan kar kalınlığı da onları yükseklere hapsediyordu.

Şöminedeki ateşi alevlendirmek için çalı çırpıyı içine atarken sallanan sandalyede oturmuş derin düşüncelerin içindeydi. Taehyung üzerindeki yorganın altında kaybolmus uykusuna devam ediyordu. Sahne tanıdıktı, günleri bir önceki günün tekrarı halinde devam ediyordu. Kendini tanımak konusunda hiçbir adım atmıyor, benliğini reddetmeye çabalıyordu. Vita yalanı yüreğine öyle bir işlemişti ki kendisini buna inandırmaya çabalıyordu belki de. Taehyung kıpırdandı, yorganı üzerinden attı ve her sabah olduğu gibi tek kaldığı yatakta gözlerini araladı. "Günaydın." dedi Jeongguk, yükselmiş alevlere küçük odunları atmak için oturduğu sandalyeden kalkmıştı.

"Günaydın."

Taehyung yatakta doğrularak esnemeye devam ederken Jeongguk'u izliyordu, odunları atarken eğilmiş ateşi de kontrol ediyordu. "Jeongguk." Ona seslenen Alfa'ya bakışlarını çevirdiğinde gözlerinden geçenleri düşünmeye çabaladı Jeongguk, bazen onu anlamakta zorlanıyordu. "Bir sorun mu var?" Jeongguk son kez odunları karıştırdı, ayağa kalkarak onun yanına ilerledi ve yatağın kenarına oturarak uykulu hâlde olan eşine baktı. Dağılmış siyah tutamları eli ile düzeltirken Taehyung geriye kaçtı, gözlerini onun gözlerine dikmişti. Birkaç gündür aralarına girmiş olan soğukluk Jeongguk'u üzüyordu, Taehyung'un öğrendiği bilgiler ile kendisinden korktuğu ya da iğrendiği düşüncesi kalbini parçalıyordu. Panter olduğunu öğrendiğinde bile kendisinden uzak durmamış, hep yanında olmuştu. "Acıktım, ne zaman yemek yiyebiliriz?" diye sordu Taehyung, birazdan yiyeceklerini söyleyerek yataktan kalktı ve ondan uzaklaştı.

Hana ait küçük odadaki masalardan birine karşılıklı olarak otururken çok geçmeden Jimin de geldi, Taehyung'un yanındaki yerini alarak onun saçlarını sevdi. "Günaydın bal çocuk." dedi ona, Jeongguk içinde oluşmaya başlayan hisse karşı nefret doluydu. Taehyung ile aralarına giren soğukluk onu tedirgin ederken ikisinin arkadaşlığı sinirlerine dokunuyordu. Kahvaltı için getirilenler masaya bırakılırken arkasına yaslandı, bakışlarını camın ardında kalan kasabaya çevirdi. "Ah, çok acıkmışım." dedi Jimin, hemen önüne konan sıcak omletten bir parça alarak ağzına attı. Kasabaya hakim olan hava Jeongguk'un midesini bulandırıyordu, buradan bir an önce kaçıp gitmek istiyordu artık. "Jeongguk, sen de yesene." Jimin'in kendisine seslenmesi ile bakışlarını onlara çevirdi, Taehyung yemeye gömülmüş durumdaydı.

blue cheese' taekookWhere stories live. Discover now