so you took the love from my arms into the arms of yours

4K 527 57
                                    

12: Aşkı kollarımdan, kendi kollarına aldın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

12: Aşkı kollarımdan, kendi kollarına aldın.

aurora, cure for me

--

Tren eskiydi, raylar gıcırtılı sesler çıkarıyordu ve vagonlar her an birbirlerinden kopacaklarmış gibi savruluyorlardı. Küçük kompartmanda Taehyung hemen yanına otururken Jimin, karşısındaki küçük koltuğa kurulmuştu. Kasabada birkaç gün daha vakit geçireceklerini tahmin etmesine rağmen oyalanmanın bir anlamı yoktu, gidecekleri bölge Pyonyang sınırındaydı ve Baekdu Dağı hemen arkalarında kalan küçük bir kasabaydı. Dağın çevresinde yaşayan Pumalara rast gelmeyi ve katliam hakkında daha keskin bilgiler elde etmeyi planlıyordu Jeongguk. Gerçekleri öğrenen Taehyung sadece omuz silkmiş, "Bazen neden kötü koktuğunu şimdi anlıyorum, banyo yapmıyorsun sanıyordum." demişti, onun bu sakinliği ikisinin de şaşırmasına sebep oldu.

"Eşim bir Panter, beni daha ne şaşırtabilir? Kendim Panter çıksam bile tamam deyip kabullenebilecek durumdayım."

Taehyung'un onlara isyan edercesine konuşmasını ikisinin de gülmesine sebep olurken Jimin ertesi gün yola çıkmaları gerektiğini söylemişti. Eski kasabadan ne kadar uzak olurlarsa o kadar iyiydi, büyükbabası belki de kasabaya torununun bir melez olduğunu hatırlatmak için vakit kaybetmezdi. Taehyung kütüphaneden alınan kitaba tamamen dalmış haldeydi kompartmandaki loş ışığın altında, sırtı Jeongguk'un göğsüne yaslı haldeydi ve uzamaya başlamış saçlarını minik bir toka ile toplamıştı. "Kitap ne anlatıyor?" diye sordu Jimin, trene bindikleri andan beri sessiz bir şekilde orada oturuyor olması oldukça şaşırtıcıydı. "Ihm, bir Kurt ve Panter arasındaki aşkı." dedi Taehyung okumaya ara vererek, bakışlarını arkadaşına çevirdiğinde onun hâlâ kendisine bakıyor olduğunu gördü. "Yeolhan adında bir Kurt var ve bir göl kenarında Panter'i görüyor." Taehyung omuzlarını düşürerek konuşurken bakışlarını kitaba çevirdi lakin Jeongguk, karşı koltukta oturan Jimin'in yüzündeki dehşet ifadesini yakaladı.

Jimin elini uzatarak kitabı ona vermesini isterken okumasını böldüğü için Taehyung'un sinirlendiğini hissediyordu. Arkadaşının yüzündeki dehşet dolu ifadeyi görmüş olsaydı yine huysuz davranır mıydı, merak ediyordu. "Yeolhan." diye mırıldandı Jimin, kitabın sayfaları arasında gezinmeye devam ediyordu. Parmakları hızlıydı, ne aradığı konusunda hiçbir fikri olmayan ikili onu izliyordu. "İsim tanıdıl sanırım." dedi Jeongguk, ona cevap vermek yerine hızla başını salladı Jimin. "Seolha." Bir isim daha mırıldanırken açık sayfaya bakıyordu şimdi, Taehyung vücudunu dikleştirerek arkadaşına bakarken sırtını Jeongguk'tan ayırmıştı. "Yeolhan ve Seolha." Jimin kendi kendine mırıldandıktan sonra başını kitaptan kaldırdı, onun dolan gözlerini görmek Taehyung'un yerinden fırlamasına sebep oldu, karşı koltuğa otururken kollarını Jimin'in etrafına sardı.

"Anne ve babam."

"Park Yeolhan ve Kim Seolha."

blue cheese' taekookWhere stories live. Discover now