56. BÖLÜM: "ÖN YARGI"

Start from the beginning
                                    

"Daha dikkatli olmalısın o zaman. Bir daha böyle artist artist hareketler yapacağım diye kendi canını yakarsan sana yumruk atarım." dedi Ferdi.

Nedense ağlayabilirmiş gibi hissediyordu.

Kerim sıkıntılı bir nefes aldı ama ağrısı dinmişti şimdi. Bu nefesin sebebi başkaydı. "Bu, kararını etkiler mi?" diye sordu duyacağı cevaptan tahmin etmeyeceği kadar çok korktuğunu farkederek.

"Kararım?" dedi çocuk.

"İkinci şansımı değerlendiremeden kaybetmedim değil mi?"

Onu sırf bu yüzden terk edenler olmuştu zamanında, yardıma ihtiyacı olduğunda sırtını dönenler, ondan ümidi bıçak gibi kesenler...

Şimdi zayıflık olarak gördüğü bu şeyi çocuğa söylemişti ama saklamak isteyen ve oldukça baskın olan yanına sözünü geçirmiş öyle yapmıştı sanki bu itirafı.

Ferdi biraz alındı adamın bunu soruyor oluşuna bile. "Ben nasıl görünüyorum oradan bakınca bilmiyorum ama, bence sen körsün."

"Ferdi..." dedi adam ona biraz daha sokularak.

"Ben öyle bir insan değilim." dedi çocuk sadece. Kerim'in yanaşması onu rahatsız etmedi ama rahatsız olduğu başka şeyler vardı.

"Tamam, değilsin. Biliyorum zaten." Kerim söylediğine pişman olmuştu anında.

"Biliyor olsan sormazdın. Mesela sen dün benim saçlarımı yıkadın ya, sakallarımı kestin be... Ellerim düzelecek ama düzelmeyecek halde olsalardı, doktorun dediği gibi sinirlerime zarar gelmiş olsaydı, benden ikinci bir şans istemeyecek miydin?" Gittikçe yükselen ses tonu ne kadar kızdığını apaçık belli ediyordu.

Kerim, "Hayır, öyle değil." dedi çocuğa dokunup, onu sakinleştirmek için yanıp tutuşurken ama dokunuşunun ters tepmesinden korktu.

"O kadar kötü ve acımasız biri olduğumu düşündürecek ne yamuğum oldu sana Kerim?"

"Hiç." dedi Kerim.

"Seni gözümde tanrı gibi mükemmele yükseltmişim ama kimse mükemmel değilmiş." diye konuştu çocuk.

Adam, çocuk bunu yaraları yüzünden diyor sandı.

"Çok ön yargılı ve peşin hükümlüymüşsün." diye devam etti adam konuşmayınca. "Şimdi sen o bahsettiğin halde olsaydın bile, ben yine senin yanında dururdum."

Kerim, Ferdi'nin gözlerine baktı. Her kelimesine, edilmiş birer yeminmiş gibi, tereddüt etmeden inandı.

"Biriyle nasıl konuşulur, ilk önce bunu öğrenmem gerekecek sanırım."

Ferdi'nin kaşları çatıldı. "Muhatabın bensem, benimle nasıl konuştuğuna dikkat et yeter. Başkaları sikimde değil inan."

"Karşımdakini kırmadan nasıl konuşmam gerektiğini unutalı çok oluyor." dedi Kerim dürüstçe. "Sen, Asil... İkiniz etraftayken ekstra dikkat ediyorum."

Ferdi adamın gerçekten bir şeyler için çabalıyor olduğunu o an farketti. İlk tanıdığı adamla arasında çok fark var gibiydi, halbuki hala aynı adamdı. Yalnızca bazı tavırlarını törpülemeye çalışıyordu.

ASİL bxbWhere stories live. Discover now