49. BÖLÜM: "MANİPÜLE"

En başından başla
                                    

Ferdi çantasını bir hışımla çıkarıp arabanın içine bıraktı. "Ne saçmalıyorsun kızım sen?" diye Asil ve Ceylan'ın dikildiği tarafa dolandığında sinirden elleri titriyordu.

Asil kızın söylediklerinden sonra kendisini öyle kötü hissetmişti ki, her şeyin dışarıdan aslında böyle görünüyor olabileceği ihtimali yüzünden midesi kasılmıştı.

"Ferdi, sevgilim, anlıyorum seni. Kim olsa heveslenirdi. İtalya, Fransa... Biz kim oralara gitmek kim? Oradan attığın boy boy fotoğrafları görünce çok sinirlendim önce ama sonra durup düşündüm. İlgimi çekmek için yaptığını, ayrıldığına pişman olduğunu, mesaj atmam için beklediğini anladım."

Ferdi hayretle kendini tutamadan güldü, sonra kızın gayet ciddi olduğunu farkederek duraksadı. "Bir." dedi. "Arkadaşım hakkında böyle iğrenç yakıştırmalar yapamazsın. İki, biz kimse yüzünden değil, senin yüzünden ayrıldık. Üç... İyi ki de ayrılmışım senden çünkü tam da şu anda nasıl bir insan olduğunu bana geçen seferden çok daha net bir şekilde gösterdin. Aslında sana teşekkür bile etmem gerek, bana gerçek seni gösterdiğin için çok sağ ol Ceylan."

Ferdi, hayalkırıklığıyla doluydu.

Kendini biliyordu, Asil'i biliyordu da bu kızı hiç bilmediğini, sahiden de kafasında yarattığı hayaline aşık olduğunu üzülerek anlıyordu.

Kız Ferdi'ye doğru bir adım attığında onlara yakın duran Asil bir adım geri çekildi kızın ona temas etmesini istemeyerek. Haketmediği laflar işittiğinde olduğu gibi ne yapacağını şaşırmıştı yine ama kız ona dokunsun, tüm o negatifliğini ona bulaştırsın istememişti yine de.

Ferdi'nin onu savunuşuyla biraz olsun rahatlasa da karnında hala duruyordu kızın yerleştirdiği dert topu. Morali bozulmuştu.

"Ferdi bak, annem dedi ki erkekler böyleymiş, evlilik kelimesini duyunca korkup kaçarlarmış ama her şey aynı çatı altına girinceye kadarmış. Sonra gözün benden başkasını görmezmiş."

"Biraz da annen değil sen bir şeyler deseymişsin keşke." dedi Ferdi. "Liseden sonra hemen evlenmemizi isteyen de annendi, öyle dedin. Şimdi nasıl oluyorsa annen yine bir şeyler diyor ama sen ağzını açıp kendi fikirlerini söyleyemiyorsun. Biz seninle tam da bu yüzden ayrıldık." Durdu Ferdi, buz gibi soğukta, alev gibi yanıyordu. "Benim fikirlerim var, hayallerim var. Üniversiteye gitmek, Fransa da yaşamak istiyorum ama bunlar elbette annenin ve senin umurunda olan şeyler değil. Kadına da bir şey demiyorum, kendince belki kötü bir niyeti olmadan senin için en iyisini düşündüğünü sanıyordur. Ama keşke sen de bir şeyler düşünseydin Ceylan. Kendini küçük düşürme iyice, hadi evine git."

Kız Ferdi'den böyle tepkiler beklemediği için suratı büsbütün çarpılarak kirpiklerini kırpıştırıp baktı uzun boylu çocuğa. Ferdi'nin boynunu bükeceğini, ona kıyamayıp gelip sarılacağını düşünmüştü. Hatta çocukla öpüşmeyi bile düşünmüştü onu ikna etmek için. O yüzden afallamıştı şimdi.

Ferdi de gram yumuşama belirtisi olmamıştı.

"Ferdi bak sonra yanıma gelip yalvarırsan-"

"Yok." dedi Ferdi. "Bir daha aynı okulda olmamız mecburiyeti dışında yan yana gelmeyeceğiz. Bir kaç ay sonra üniversiteye gidiyoruz kardeşimle. Ondan sonra da denk geleceğimizi hiç sanmıyorum." Dönüp Asil'e baktı. "Hadi gidelim bro, Devily Wonka'yı görmem gereken bazı konular var."

ASİL bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin