28. Bölüm

32.4K 1.9K 889
                                    

28. Bölüm

Bir sürü yorum yapmayı unutmayın oldu mu 🥰
Bir de minik yıldızımın karnını doyurun lütfen 😍🥰

🍁

İki genç kız yemeğin peşinden ortalığı kısa sürede toparlayıp daireden ayrıldılar ve aşağı indiler. Tufan valizi bagaja koyarken araca geçmişlerdi. Hazan ise bu sefer arkaya, arkadaşı Gönül'ün yanına oturmuştu çünkü gidene kadar sohbet etmeyi planlıyorlardı. İki gün dediğin neydi ki gelip geçmişti işte...

Onlar kendi aralarında konuşurken Tufan ise çoktan trafiğe girmişti. Kayıtsızca aracı sürüyor gibi dursa da arada bir dikiz aynasından Hazan'a bakıyor, göz göze geldikleri an genç kız ondan bakışlarını kaçırıyordu.

Bir eli direksiyondayken diğer eliyle yüzünü sertçe ovuşturdu. Saçma sapan hareketlerle onun güvenini boşa çıkarmak istemiyordu ama etkilendiği bir kadınla nasıl arkadaş olacaktı?

Seni başka gözle görmüyorum.

Ağzının içinden homurdanarak küfür etti ve vites değiştirip gazı kökledi. Kızların konuşmalarını bölüp ona tedirginlikle baktığının farkında bile değildi. Camı aralayıp sigara yakacakken Hazan'ın durumu aklına geldiğinde ise gözleri dikiz aynasından tekrar kendisine bakan yeşil gözleri buldu.

Öyle duru öyle güzel bakıyordu ki, Tufan yılların kurdu olmasına rağmen bu bakışlara kayıtsız kalamıyordu. Çok zamandır kadınlarla tek sohbet ettiği yer yatak odasıydı ve hiçbirisiyle gönül ilişkisi olmamıştı. O yüzden hep mesafeli olmaya çalışırdı. Fakat Hazan'a karşı öyle değildi. Ondan etkilendiğini fark ettiğinden bu yana onunla konuşsun, birkaç kelime etsin diye gözünün içine bakıyordu.

Gerçi bu isteğinin altında önceleri vicdanını rahatlatmak vardı ama şimdi durum farklılaşmıştı. Ondan hoşlanıyordu. Hoşlanıyordu ve arkadaş olmuşlardı. Şansa bak!

Ama Tufan için şimdilik bu da yeterliydi. Onun taviz vermez hâllerini hatırlayınca, "Buna şükür." dedi kendi kendine.

Kızların ona pür dikkat baktığını gördüğünde ise durumu toparlamaya çalışarak, "Trafiğin yoğunluğundan kurtulduk." diye saçma bir açıklama yaptı. Deli gibi görünüyor olmalıydı.

"Keşke zahmet etmeseydin." dedi Hazan. "Biz giderdik."

Tufan onaylamazca çattığı kaşlarının altından dümdüz bakarken gözlerini tekrar yola çevirdi. "Niye zahmet olsun? Beraber bırakır sonra eve döneriz."

Aslında dışarıda bir şeyler yapmak isterdi ama Hazan hâlâ mesafeli davranıyordu. Elbette bunu da aşacaktı fakat bunun da vakti vardı.

O sırada telefonu çalan Tufan elini cebine attı ve arayan kişiyle gözlerini devirip cevapladı. "Söyle başımın belası."

Hazan ve Gönül nedendir bilinmez sus pus olmuş, araçtan çıt çıkmıyordu. Ama ona rağmen karşıdaki her kimse sesini alamıyorlardı.

"Evde değilim." dedi. Karşı tarafı dinledikten sonra derince soluyup, "Beni bu kadar çabuk özlemen gözlerimi yaşartıyor." diye devam etti alaycı sesiyle. "Biliyorum beni ne kadar sevdiğini, bilmez miyim?" Güldü ve genç kızlar birbirine baktı. "İyi tamam gel ama dediğim gibi evde değilim şu an. Geçerken mesaj atarım, kapıda kalma."

DÖNÜM NOKTASIOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz