15. BÖLÜM: "İYİLEŞTİREN BAZI ANLAR"

Start from the beginning
                                    

"Abarttığın falan yok. Yeterince tepki vermiyorsun bile bence, içine atıyorsun. Seni korkutmasının, ağlatmasının, yaşadığın yeri bu hale getirmesinin neresi normal olabilir?"

Asil, Devran'a doğru döndü. "İçime atmıyorum. Yalnızca kötü şeylerin beni etkilemesine uzun süre izin verirsem eğer bir daha toparlanamazmışım gibi hissediyorum. O yüzden boşveriyorum."

"Babanın karın ağrısını öğreneceğim."

"Aradığı şeyin ne olduğunu ben de merak ediyorum. Seni buna bulaştırmak istiyor muyum emin değilim. Ona kendim sorarım, olmaz mı?"

"Olmaz. Baban ne iş yapıyor bilmiyorum ama bu olayın arkasında işle alakalı bir şeyler olduğundan şüpheleniyorum. Aradığı şeyin maddi bir değeri olmalı onun için, yoksa manevi değeri olan şeylere böyle kolay zarar veremezdi."

Asil şaşırdı. Devran bunları düşünmüştü demek ki... Asil'in aklına ne kadar düşünse de babasının ne arıyor olabileceği gelmemişti.

"Evde para veya mücevher yok ki... Hem babamın paraya ihtiyacı yok bir kere."

"Emin olmadan konuşmak istemiyorum. Ayrıca mücevher veya para aradığını da sanmıyorum yavrum. Çok masum düşünüyorsun. Babanı tanımadığın için onu neyin bu hale getireceğini bilemezsin. Benim niyetim onun hayatını avucumun içi gibi öğrenmek, neyi neden yaptığının sebeplerini çözmek, yapacaklarının önüne geçmek."

"Ne kadar ayrıntılı düşünmüşsün böyle? Şaşkınım şu an."

"Bu kadar ayrıntılı düşünmeme borçluyum hayatımı. Düşünebilmek benim en güçlü silahım."

"Yine de... Off... Her şey çok saçma geliyor şu an." Asil odasının içine ilerleyip yatağının ucuna oturdu. Dolabında olması gerekirken yere saçılmış olan eşyalarına baktı. "Sen baya mafya rolüne büründün ve bu işin arkasında esrarengiz bir olay varmış gibi fikirler yürütüyorsun. Komik geliyor. Belki de babam sadece delirmiştir. Görüşmediğimiz yıllar boyunca ne yaptığını bilmiyorum ki, belki cidden kafayı yemiştir."

"Öyleyse de bunu öğrenmiş olacağız. Artık benim hayatımdasın. Benimlesin. Sana dokunmayı bırak, yan gözle bakacak birinin bile on kere düşünmesi lazım yapacağı eylemi. O, seni ağlattı. Ben bunun arkasındakileri öğrenmeden başımı yastığa rahat koymayacağım." dedi her kelimesini özenle seçmeye çalışarak.

Ben öğrendikten sonra baban başını yastığa rahat koyar mı, işte onu bilemem, diye tamamladı içinden söyleyeceklerini.

"Böyle konuştuğunda hoşuma gitmesi sinir bozucu. Sahiplenilmek dozunda olursa eğer güzel bir şey sanırım. Yine de fazlası can sıkabilir gibi."

"Canın biraz sıkılacak öyleyse." dedi Devran, eğilip yere devrilmiş kitaplığı tek hamlede kaldırdı hiç zorlanmadan. Ardından kitapları üst üste dizmeye başladı.

Asil oturduğu yerden önce Devran'ın büyük bir dikkatle topladığı kitapları sonra da yere atılmış rengarenk eşya yığınını süzdü. Ardından farkettiği şeyle ağzından bir, "Hihh!" sesi yükseldi. Hala omzunda duran çantasını yatağa fırlatıp yerdeki kıyafetleri kucakladığı gibi dolabına tepti ve dolabın kapağını hızla örterken kendisine şaşkınlıkla bakan Devran'a döndü.

Hoşuna giden, üzerinde nasıl durur acaba diye merak edip aldığı bazı kıyafetlerin öylece meydanda durduğunu yeni farketmişti. Bir kaç tane epey seksi iç çamaşırı vardı içlerinde, bir kaçı da oldukça açık kıyafetlerdi, hatta kısa, kalçalarını zor örtebilecek bir etek de o kıyafet yumağına dahildi.

ASİL bxbWhere stories live. Discover now