14. BÖLÜM: "YATAK KEYFİ"

Start from the beginning
                                    

Devran'ın elini bırakıp kollarını açarak gerindi Asil. Eli elinden gidince Devran neredeyse dudak büzüp isyan edecekti. Zaten uyudukları uykunun son saatini çocuktan uzakta geçirdiği için keyifsizdi.

Yanındaydı ama ona sarılarak uyumanın tadını almıştı bir kere. O zehri tatmıştı. Çocuk kollarında oynaşıp uykusunda oflayıp puflayınca, gözlerini dahi açmadan kazağını çıkarıp atınca onu daha fazla sıkıp, bunalmasına neden olmamak için yatağın ucuna kaymıştı Devran. Sonrası biraz işkenceydi onun için, uykusu kaçmıştı Asil'in sıcaklığından, bedeninden ayrılınca. Onu izlemişti o da, arada gözleri kapanıyor farkında olmadan kolunu çocuğa atıyordu. Sonra kendine gelip yeniden yatağın ucuna çekiliyordu.

Tam çocuğu izlediği o anlardan birindeyken çocuk ona doğru uzanınca gülümsemişti tek olmadığını görüp. Çocuk da onu arıyordu uykusunda. Çok değil bir kaç saniye sonra sevgilim diye kedi gibi mırıldandığını işitince şok olmuştu, uykulu gözlerle bakakalmıştı bu haliye tam bir bebek gibi görünen çocuğa.

"Amma uyumuşuz"

"Hiç mi uyumadın dün gece?

"Biraz uyudum, çok az ama."

"Uyumaya devam edecek misin, kalkmak ister misin?"

"Biraz yatak keyfi yapsak?" diye sordu Asil tüm odağına Devran'ı alarak adama döndü.

"Yatak keyfi mi?"

"Sen hiç yatak keyfi yapmıyorsun kesin. Böyle söylediğine göre..."

"Uyandıktan sonra yatakta pek oyalanmam haklısın."

"Ben uyanırım, biraz yuvarlanırım iyice acıkıncaya kadar. Telefona bakarım, belki biraz kitap okurum... Tabii haftasonundan bahsediyorum. Okul sabahları böyle geniş geniş yayılmak mümkün olmuyor."

Devran onun bıcır bıcır konuşmasını keyifle dinledi. Uyuyup uyanınca enerjisi yerine gelmiş gibiydi çocuğun, Devran'ın da morali düzelmişti bu yüzden anında. "Ben geç yatsam da erken uyanırım. Uyanınca da yatakta duramam, kalkar sporumu yaparım, kahvaltımı eder işlerime bakarım."

"Yine de benimle bir beş dakika uzanırsın belki."

Asil, yataktan çıkmak istemiyordu ama adamın tüm gününü öldürmüştü resmen. Neredeyse akşam olmuştu, pazardı ama adamın işleri olabilirdi. Asil'le ilgilenmişti, kahvaltı hazırlamıştı, dinlenmesi için onunla beraber yatmıştı. Belki de artık kalkıp gitmek istiyordu.

Devran, çocuğun yüzünün düşer gibi olup düşüncelere daldığını görünce dirseğinin üzerinde doğrulup yüzüne doğru eğildi. Diğer elini kaldırıp karışmış alnına dağılmış saçları düzeltirken Asil'in kendisine hayran hayran bakan büyük gözlerine baktı. "Yatağımdasın ve bu öylesine uzanmaktan çok daha fazlasını arzulamama neden oluyor."

Asil yerinde kıpırdandı, pembeleşen yanaklarını gizleyebilmek isterdi ama adam o kadar yakınındaydı ki elini kaldırsa adamın iri gövdesine çarpacaktı. Adamın alnında dolaşan parmaklarını hissederken başını hafifçe çevirdi ve büyük avucunun içine minik bir öpücük bıraktı.

Derin bir nefes alan Devran, parmaklarının rotasını değiştirip bu sefer dudaklarına yöneldi ve dolgun pembe alt dudağının kenar çizgisinden kışkırtıcı bir yavaşlıkla geçirdi parmağını. Çocuğun dudakları anında aralanıp adamın dokunuşunu kabullendi, daha fazlası için hazır haldeydi.

Devran biraz daha ileri gitmek için yanıp tutuşarak, işaret parmağını dudağının biraz içine, daha ıslak kısmına doğru ilerletip oradaki nemi Asil'in pembe dolgunluğuna yaydı hafif bir baskıyla. Çocuk ilk defa biri tarafından böyle dokunuluyor olmanın verdiği o hisle ayak parmaklarını istemsizce içe doğru kıvırdı ve bacaklarını birbirine bastırdı. Devran bu hareketlenmeyi anında farketmişti ve çocuğun bu kadar kolay etkileniyor olması, onun da etkilenmesine sebep olmuştu.

ASİL bxbWhere stories live. Discover now