~26~ "Arzular ve Yasaklar"

539 18 58
                                    

11 Haziran

Bazen bir hikaye tutuşmuş iki eldir,
Kenetlenmiş on parmaktır..
Şimdi gizlice söyle bana, saklı düşler ne demektir?
Yağmur ne demektir, terk ne demektir?
İşte o zaman anlayacağız yeniden gitmek ne demektir.

Okuduğum kitabın sevdiğim cümlelerinin altını çizerken, kapağını kapatıp arkama yaslandım.

Kaan'ın İstanbul'a gidişinin üzerinden 2 gün geçmişti. Ben bu iki gün içinde bir iş görüşmesine gitmiş, liseden arkadaşlarımla buluşmuş, İlayda'nın Tolga'ya olan aşkını dinlemiş, abim ve Hazal'la lunaparka gitmiştim.

Evet, abim ve Hazal'la..

Değişikti aslında.. Yani abim her zamanki gibi soğuk ve mesafeliydi. Ama ilk defa mesleğini bir kenara bırakıp bizimle eğlenmeye çalışmasını takdir etmeden geçemeyecektim. Kim bilir, belki o da kendince çabalıyordu bir şeyleri düzeltmek için.. Fakat benim kimsenin düzelmesini bekleyecek tahammülüm yoktu artık. O yüzden üzerinde çok düşünmemeyi tercih ediyordum.

Ve bu 2 gün içinde hiç benlik olmayan başka bir şey daha yapmıştım.. Kaan instagramıma baktığını söylediği için, içimdeki yaramaz kız beni bir şeye zorlamıştı. Buluştuğum arkadaş grubumdan, aralarında en samimi olduğum Batuhan'la çekindiğim bir fotoğrafımı paylaşmıştım.

Fotoğrafta hiçbir şey yoktu. Gayet arkadaşça sahilde oturduğumuz, ikimizin de gülerek kameraya poz verdiği, basit ve sıradan bir fotoğraftı. Fakat, Batuhan Kaan'ın pek sevmeyeceğini düşündüğüm bir yorum yapmıştı.

 Fakat, Batuhan Kaan'ın pek sevmeyeceğini düşündüğüm bir yorum yapmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yagmurkaya: "that's what friends are for.."☀️💛@batuhantamer

batuhantamer: öyle bakma. burda sigara yasağı var, gözlerin ateş ediyor..❤️‍🔥💣🧯

Ve birkaç arkadaşımız daha bir şeyler yazmış, şakayla karışık süper ikili tarzı göndermeler yapmışlardı. Fotoğrafı dün paylaşmıştım, Kaan'la da en son bu sabah konuşmuştuk. Görüp görmediğini bilmiyordum, fakat hiçbir şey söylememişti.

Zaten, bana karışılması bu hayatta kabul edebileceğim bir olay değildi. Sadece tavrını görmek, onu tanımaya çalışmak istiyordum. En basiti, bana o fotoğrafı kaldır gibi sert bir tavır takınması, ondan ışık hızıyla soğumama sebep olabilirdi. Bu yüzden en başından bilmeliydim.

Yine de, tatlı kıskançlıklardan bir zarar gelmezdi..

Tahmin ettiğim kadarıyla öyle bir şey söyleyecek, veya baskı yapacak biri gibi durmuyordu hiçbir konuda. Her ne kadar sert duruşu o izlenimi verse de, içindeki yumuşak kalbi ben görmüştüm.

Mayıs RüzgarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin