9. Bölüm - Öpsem değil dövsem geçer

215 33 74
                                    

****

"Luhan," demişti Sehun asansördeki sessizliği bölerek. Gözlerim onu bulduğunda ise devam etti. "Fuckbuddy ne demek?" o ana kadar çoktan unuttuğunu düşündüğüm için böyle bir soru duyacağımı hiç tahmin etmiyordum. Ani sorusuyla gözlerimi irileşirken hızlı bir kan akışı yanaklarıma doğru yol aldı. Epey utanmıştım çünkü ona bunu nasıl açıklarım bilmiyordum.

"N-Ne?" şaşkınlıktan ne diyeceğimi dahi bilemiyordum o ise bir cevap bekliyordu. Bu yüzden de asansör bana oldukça dar gelmeye başlamıştı. Nefes alacak alan azalıyor gibiydi.

"Fuckbuddy diyorum, hani Jongin denilen arkadaşın dedi ya siz fuckbuddy misiniz diye?" vücudunu tamamen bana döndürdü. "Fuckbuddy ne demek ve biz neden ondan olamıyoruz?" bilmediği bir kelime konusunda bu kadar cüretkar olması ve sürekli dile getirmesi doğaldı. Ama içimden bir ses diyordu ki Sehun anlamını bilse bile yine de düşünmeden bunu kullanırdı. "İyi bir şey ise olabiliriz. Ben her şeyi çabuk kavrarım biliyorsun." Öyle bir konuşuyordu ki sanki mükemmel bir olaydı ve biz bunu yapmayınca kusur kalıyorduk? Tamam, kimilerine göre cazip geliyordu ama ben o kimilerinden değildim. Ben aşk ile olmak isteyenlerdim, saf hormon ile değil.

"B-Bu öyle bir şey değil." Boğazımı temizledim. Bir kez sesim titrerse kendimi ele verebilirdim çünkü.

"Nasıl bir şey?" dudaklarını büzdü. "Ben seninle fuckbuddy de olmak istiyorum." İşte şimdi şaşkınlıktan tükürüğümün boğazıma kaçıp beni öksürük krizine soktuğu o andaydık. Ciddiyim. Gerçekten boğazıma kaçmış ve öksürmeye başlamıştım.

"Böyle şeyler söyleme seni Tanrı Bozuntusu!" kaşlarımı çatıp koluna yavaşça vurdum. Şu daracık asansörde nefes alamadığımı ve utançtan kızardığımı hissediyordum. Ayrıca burası sıcak da olmaya başlamıştı. Neyse ki asansörün kapısı açılmıştı da ben de koşar adımlarla eve giderek bu konudan bir nebze kaçabilmiştim. Sehun kapıyı kapatıp arkamdan gelirken benim adımlarım epey hızlıydı ancak o, uzun bacakları sayesinde bana yetişmişti.

"Çok mu kötü bir şey?" o da benimle beraber yürürken yüzüme doğru eğilerek sordu. Ben kızaran yanaklarımı ondan saklamak adına etrafımda dönüyordum o ise beni görebilmek için benimle beraber dönüyordu. Şaka gibiydi ama gerçekti. "Ya, Luhan!" bir anda önüme geçip beni kollarımdan tutarak sabitledi. "Cevap vermezsen eğer Chanyeol'ü arayıp öğreneceğim." Tek elini kolumdan çekip önüme uzattı. "Telefonunu verir misin?" O adamı aramasını istemiyordum çünkü bunu nasıl anlatır bilmiyordum. Belki iyi belki kötü bir şey olarak gösterirdi. Ya da hepsinden korkuncu Sehun'un ona teklif ettiğini de düşünebilirdi. Bunun yaşanmasını istemezdim. Bu yüzden de derin bir iç çektim.

"Tamam, söyleyeceğim." Bekliyorum der gibi yüzüme baktığında saçlarımı karıştırdım. "Seks arkadaşlığı demek." Hala yüzüme baktığı için suratımı buruşturdum. Seks kelimesini de açıklamam gerekiyordu artık. "Biriyle sürekli birlikte oluyorsun, yani sevişiyorsun ama duygusal herhangi bir bağ kurmuyorsun. Sadece birbirinizin o manadaki ihtiyaçlarını gideriyorsunuz. Cinsel ihtiyaçlar için yapılan bir şey işte." Sehun benim utanarak yaptığım açıklama üzerine bir süre yüzüme baktı. Uzun uzun gözlerini yüzümde gezdirdikten sonra kısa bir an beni boydan süzmüştü. Nedense o anda aklından geçen şeyin benimle sevişmek olduğunu düşünmüştüm. Ama hayır, yanılıyordum. Çünkü Sehun beni aniden bırakıp birkaç adım geriledi.

"Ağh, hayır." demişti suratını buruşturarak. Bu tepkisi ise dürüst olmalıyım ki biraz canımı sıkmıştı. Bu kadar mı ilgisini çekmiyordum? Yüzünü buruşturup benden uzaklaşacağı kadar mı kötü bir fikirdi onun için? "Seninle fuckbuddy olmak istemiyorum." Benden hala uzaklaşırken olduğum yerde öylece kaldım. Pekala ben de meraklısı değildim, o istese bile reddederdim zaten! Ama yine de bu cümlesi hoşuma gitmemişti işte. Kendimi kötü hissettirmişti.

RICORRENZAWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu