Bölüm 16

319 19 5
                                    

Aile yemeğinden gelen Diana kendisini direk odalardan birine atmıştı. Yemekte Wanda ve Pietro'yu daha iyi tanıma şansı olsa da daha çok Sia'nın Erik'e olan söylenmelerini dinlemek zorunda kalmışlardı. İkisinin atışması eğlenceliydi.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Diana puro içmek istemişti. Odasında bulunan puro kavanozuna baktığında boş olduğunu gördü. Memnuniyetsiz bir şekilde aşağı kata indiğinde konrolün üstünde bulunan kavanozu alırken koltukta yatan Logan'ı fark etmişti. Etrafta kimsenin olmamasını ve Logan'ın uyumasını fırsat bilerek gözlerini Logan'ın üstünde gezdirmişti biraz. Koltuğun kenarındaki onlarca içki şişelerini fark etmişti. Logan fazlasıyla içkiliydi.

Logan'dan gözlerini çektikten sonra puro kavonozuna yönelmişti yeniden. Ama dikkatini dağıtan şey kıpırdanma ve mırıldanma sesleri olmuştu. Etrafta biri olup olmadığını kontrol ettikten sonra tekrardan gelen mırıldanma sesi ile Logan'a dönmüştü. Logan titriyor ve uykusunda konuşuyordu. Kabus gördüğü belliydi.

Diana Logan'ın yanına gitip onu omuzlarından sarsmaya başlamıştı. Logan'ı uyandırmaya çalışıyordu.
Diana: Logan, kabus görüyorsun uyan.
Logan'ın uyananması üstüne onu daha sert sarsmaya başlamıştı. Kollarına çimdik atması bile bir işe yaramıyordu. En sonunda iki elini Logan'ın omuzlarına koyup tüm gücü ile sarsmıştı.
Diana: LOGAN!
Logan sarsılarak uyanmıştı. Uyandığında gördüğü kabusun etkisiyle pençelerini çıkartıp doğrulmuştu. Karşısına baktığında Diana'nın zümrüt yeşili gözlerini görmüştü. Nefesleri düzene girip sakinleştiğinde Karşısındaki kadının karnını tuttuğunu fark etmişti.

Diana Logan'ın uyanmasına tepki veremeden karnında hissettiği keskin acıyla karnını tutmaya başlamıştı. Logan'ın pençeleri karnını çok derin olmasa da ciddi sayılabilecek bir şekilde kesmişti.
Logan: Medikale gidiyoruz.
Tek bir hamle ile kucaklamıştı Diana'yı. Diana ona bir tepki vermemişti. Medikale gittiklerinde Logan, Diana'nın üstündeki askılıyı kenara sıyırıp kesiklere bakmıştı. Üç paralel kesik net bir şekilde orda duruyordu.
Logan: Diğerlerini uyandırmalıyız.
Diana: Saçmalama. Dikiş gerekmiyor, pansuman yapmalısın sadece.
Logan pansuman malzemelerini aldıp Diana'nın yarasını temizlemeye başladı. Şanslılardı, Diana hızlı metobolizmaya sahip olduğu için iki güne kalmadan kesiklerin izi bile kalmayacaktı.

Yarayı sardıktan sonra Logan rahat bir nefes vermişti. Diana'nın acısının geçtiğini görmüştü ama kadının elinde bulaşmış olan kanı görünce kaşlarını çattı. Islak bezlerden birini alarak nazikçe önce Diana'nın elindeki sonra da kendi ellerindeki kanı da temizlemişti. Diana'nın üstündeki askılı üstü hem kesilmiş hem de kan olmuştu. Yarısına karın bir kısmını kesmek zorundaydı. Diana onun ne yaptığını anladığı için ses çıkarmamıştı. Logan kestiği parçayı çöpe attıktan sonra gözlerini Diana'ya dikmişti.
Logan: Bir daha kabus görürken beni uyandırma. Daha ciddi zarar göröebilirdin.
Logan'ın çatık kaşlarına rağmen Diana omuz silkmişti. Yara alsa bile yaptığından pişman değildi.
Diana: Olmaz.
Net ve kısa cevabına karşılık Logan kaşlarını daha da çatmıştı. Sinirlendiği belli oluyordu. Karşısındaki kadının inatçı hallerinden nefret ediyordu.
Logan: Zarar göreceksin kahramanlık sırası değil Diana. Anlamıyorsun...
Diana: Ben kahraman olamaktan en uzak kişiyim Wolverine.
Logan: Zarar görmeni istemiyorum...
Kısık ve endişeli çıkan sesine karşın Diana katı ifadesin bozarak anlayışla bakmıştı karşısındaki adama.
Diana: Yanıma uzanmak ister misin?
Logan Diana'nın teklifini kabul etmek istemese de Diana'nın kenara kayması ile cevabını önemsemediğini anlamıştı.

Kabul etmek istemiyordu, çünkü tedirgindi. Yine kabus görürse Diana'ya zarar verebilirdi. Zaten kadın kendisini uyandırmaya çalışırken zarar görmüştü. Bunun bir daha olmasını istemiyordu. Ama Diana'yı da kırmak istemedi. Yanına uzandığında Diana başını Logan'ın göğüsüne doğru yaslamıştı. Logan, Diana'nın rahat olması için kolunu ona sarmıştı. İkisi de medikaldeki sadyede birbirlerine sarılı bir şekilde uyuya kalmışlardı.

Sia medikale girmişti. Söz verdiği gibi makineyi Lorna'ya verecekti. Lorna bu devasa merali parçalarken çok eğleneceği için mutluydu. İçeri girdiğinde ise sedyede birbirlerine sarılmış olan ikiliyi gördü. Diana'nın üstündeki askılının kesilmiş olduğun fark etti. Hemen sonasında karnındaki sargıyı ve kanlı bezleri görmüştü. İkisine de göz devirdikten sonra makineyi alıp çıkmıştı.
Sia: FUCKUP, kimsenin medikale girmesini istemiyorum. İkisini de uyandırma, uandıklarında kimsenin gelmediğini söylersin.
Yapay zeka patronunu onaylamıştı. Sia makineyi onu bekleyen Lorna'ya götürdüğünde Lorna mutlulukla gülümsemiş ve metal yığınını paramparça etmeye başlamştı.

Sia mutluluka paramparça olan metal yığınına bakmaya başladı. İçi rahatlamıştı. Lorna'yı metal yığını ile bıraktıktan sonra odasına gitti. Kasasına Erik'i tanıştıkları tarihi girdiken sonra içinden siyah yüzük kutusuna aldı. Bu yüzüğü James'ini bulduğunda parmağına takacağına dair kendisine söz vermişti. James'i bulana kadar yüzüğü saklamıştı. Şimdi de yüzüğünü takma zamanıydı. Sonuçta James burdaydı, onu hatırlıyordu. Artık Sia için mutlu olma zamanıydı, değil mi?

Kahvaltıya indiğinde Bucky onu ayakta gülere karşılamıştı. Sia onun yanına gidip sıkıca sarılmıştı. Bucky ise bu sarılmaya karşılık vermişti. Onları uzaktan izleyen Erik kusma sesleri çıkarsa da mutluydu. Sia'nın parmağındaki yüzğü fark ettiğinde ona gülümseyerek bakmıştı.
Diana ve Logan hiçbir şey olmamış gibi kahvaltı masasında oturuyorlardı. Medikalde onları birinin gördüğünü düşünmüş olsalar da FUCKUP'un dedikleri rahatamalarını sağlamıştı.

Bucky, Sia'nın sol elini kavradığında hissettiği soğuk metalle kendi eliyle birlikte yukarıya kaldırdı. Gördüğü yüzük ile on yıllar öncesine gitmişti. Sia'ya evlenme tekli eferken kullandığı yüzük buydu. Çelik mavisi gözlerinin dolmasına engel olamadan Sia'nın dudaklarına ufak bir öpücük bırakmıştı.
Bucky: Sen muhteşem bir detaysın.
Sia ona gülümsemişti. Bucky'nin onu hatırlaması mükemmel hissettiriyordu.
Erik: Sia, artık kahvaltıya gelecek misiniz?
Sarışın kadın ona göz devirmişti. Yine de sevgilisiyle birlikte kavhvaltı masasına oturdu.

Emma: İdda ne olacak?
Kahvaltıdaki ikili konuşmaları bölen Emma olmuştu. Aklında Sia ve Logan'ın girdiği idda vardı. Logan'ı Wade'le öpüşürken düşünemiyordu. Bu kesinlikle görmesi gereken bir manzaraydı. Tabii onun bu sorusu üstüne masade farklı tepkiler olmuştu. Logan bundan menmun olmadığını belli eden bir şekilde homurdanmıştı. Diana homurdanmasa bile yüzünü buruşturmuştu. Wade ise gülümseyerek dudaklarını Logan'a uzatmıştı. Onun için bir sıkıntı yoktu. Sia aklına gelen bu idda ile sinsi gülümsemesini takındı. Bucky'nin onu hatırlaması, Erik'in çocuklarını bulması konusu o kadar kafasında dolanıyordu ki bunu tamamen unutmuştu. Bu idda onun için büyük bir eğlence olacaktı. Hele de sabah koyun koyuna uyuyan Diana ve Logan'ı görmesiyle onun için daha da eğlenceli olacaktı bu.

Sia, her daim Diana'nın Logan için hissettiklerini farkındaydı. Bunu Logan bile fark etmişti. Diana'ın bunla bir sorunu yoktu. Logan'la yatmıştı bile, Logan'la selamlaşmak için öpüşmeyi tercih ediyordu. Fark etmesi için elinden geleni yapıyordu zaten. Logan fark etmişti. Salak biri değildi sonuçta. Diana ile bu konuyu konuşmamayı tercih etmişti. Scott'un kendisine yaptığı gibi. Jean'ın Emma'yı reddettiğinde sarışın kadının nasıl yıkıldığını gözlemlemişti. White Queen'i o şekilde görmek tuhaftı. Logan Diana'nın da o hale gelmesini istemiyordu. Erik'le anlaşamasalar de Diana Lehnsherr ile iyi anlaşıyordu.

Diana hayatı boyunca bir tek Logan'a karşı duygusal hisler beslemişti. Geri kalan herkes tek gecelik ya da bir süre devam eden yatak ilişkilerinden ibaretti.

Sia: İyi ki hatırlattın Emma. İdda elbette olacak. Logan, hepimiz seni bekiyoruz.
Logan memnuniyetsiz bir şekilde yerinden kalktı. Dün gece kabusundan sonra sedyede çok güzel uyumuştu. Mutlu bir şekilde de uyanmıştı. Bu sabahının böyle olacağını ummuyordu. Wade'i öpmek istemiyordu.

Wade dudaklarını Logan'a çevirmişti. Logan bu anı görmek istemediği için gözlerini kapatmayı tercih etmişti. Görmezse bu anı aklında daha az yer ederdi. Logan istemesede dudaklarını Wade'in dudakları ile birleştirmişti. Kısa sürmesini istese de Wade onun yanaklarını tutmuştu. En son Wade'in karnına yumruk atarak ondan kurtulabilmişti.
Logan: Tüm ağzını yıkamaya gidiyorum. Zımpara yapacağım.
Onun koşar adımlarla gitmesi üstüne Emma, Sia, Lorna ve Marcos kahkaha atıyordu.
Wade: Ama Wolvi!!!
Gülüşme seslerinin arasından Wade'in bağırışı duyulmuştu.

Ya Wade'e üzülmeye başladım. Herkes ona kum torbası gibi davranıyor ama Wade'de kaşınıyor.

@pumpkin_stark, bu bölüm sana. <3

We'll Meet AgainWhere stories live. Discover now