Bölüm 6

745 43 7
                                    

Bölümü boşken yayınlayıp kaldırdım, o yüzden iki bildirim gelmiş olabir. Normalde bilgisayardan yapardım ama telefonda yaptığım için bu defa pek alışamadım. İlk bildirimi bölüm sanalardan özür dilerim. Asil bölüm burda...

Partiye vardıklarında Natasha ve Clint ortama ayak uygurmaya çalışıyordu. Tony ise kocasını Natasha'dan kıskanıyordu ama şu anda işleri batırmak istemiyordu. Steve ise kocasını kesen kadınlara kocasını öperek bir ders vermek istiyordu ama sessiz kalmalıydı. Sam, Smiling Tiger gibi kenarda sessizce insanları izliyordu. Bucky aralarında belki de en rahatsız olandı burda bulunmaktan. Winter Soldier gibi davranmaktan nefret ediyordu. Aynı zamanda biri ona kelimeleri söyleycek ve kontrolden çıkacak diye korkuyordu. Ama sakin kalmaya çalışıyordu. Arkadaşlarının yanından ayrılmıyordu.

Diğerleri ise onların aksine daha rahattı. Lorna ve Marcos bir köşede kendilerince eğleniyorlardı. Erik kocası ile birlikte takılıyordu. Chales yüksek sesten memnu değildi o yüzden o ve Erik uzakta duruyorlardı. Emma beyaz kıyafetleriyle bar taburesinde oturuyor ve etrafı izlerken içkisini yudumluyordu. Wade parti moduna geçmişti. Kadın erkek demeden nerdeyse herkese asılıyor ya da uğraşıyordu. Bazılarına tuhaf içkiler ısmarlıyor ve kavgalar çıkartıyordu. Sia ve Logan geldiklerinden beri locadan çıkmamışlardı. Etrafı izliyorlardı sadece.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Charles ve Erik eve dönmeyi tercih etmişlerdi. Erik kocasının fazla yorulmasını istemiyordu. Lorna ve Marcos ise gürültü ve kalbalıktan sıkılmıştı. İkisi de boş sokaklarda dolanmayı daha çok seviyorlardı. Sia sadece Wade ile dans etmek için yerinden kalkmıştı. Onun dışında locasında oturup sakince etrafı gözlemlemişti.

Natasha rahat gibi görünmeye çalışsa da gözleri takım arkadaşları ve Sia arasında gidip geliyordu sürekli. Kimsenin başının belaya girmesini istemiyordu. Steve'in kıskançlık krizine girmemesi için Tony'ye yaklaşmaya çalışan kadınları bizzat durdumuştu bile. Steve bunu karşılığında kızıl kadına minnetle bakıyordu. Ama Natasha artık yorulmuştu. Biraz dinlenmek istiyordu. Bu isteği ise gerçekleşmeyecekti çünkü Sia'nın gözlerini üstünde hissetmişti. Elindeki votka bardağını kaldırarak ona selam verdiğinde Sia da kendi bardağını kaldırıp onun selamına karşılık vermişti. Natasha gözlerini Sia'dan çektikten sonra yanına yaklaşan aşırı mini bir elbise giymiş kadını fark etti. Yanına gelen diğer kadınlar gibi olmamasını umut edebiliyordu sadece. Kadınların bazıları Natahas ile, bazıları Steve ile yatmak istemişti. Hatta birkaç tanesi aralarına katılıp katılamayacağını bile sormuştu. Gerçekten bu kadın da böyle bir şey yaparsa onu yumruklayabilirdi.

Esmer kadın Natasha'nın yanına gittiğinde arkada duran barmenden iki barak viski istemişti. Viskilerden birini kendisi içerken diğerni de Bucky'nin önüne koymuştu. Natasha kadının niyetini anladığında derin bir nefes almıştı ve bu koyu elbiseli kadının Bucky ile flörtleşmesin izlemeye karar vermişti. Ama kadın bunun aksine bakışlarını Natasha'ya çevirmişti.
X: Black Widow?
Natasha: Ünümün buraya kadar gelmesi beni memnun etti.
Cat-Women: Sizinle tanışmak da beni memnun etti. Cat-Women bende.
Natasha kadını başıyla onayaladıktan sonra gözlerini onda gezdirdi. Bu kadın kesinlikle kedileri seviyordu. Bacağında baya büyük bir dövmesi vardı.
Cat-Women: Winter Soldier'in zihnini şu an siz mi kontrol ediyorsunuz?
Sorduğu sorudan sonra Steve ve Bıcky tüm dikkatlerini bu iki kadına vermişti. Onların bu halini fark eden Tony, Clint ve Sam'da onlara bakıyordu. Kalabalığa ve gürültüye rağmen Sia'da onları fark etmişti. Gözlerini oraya dikmiş bu iki kadını izliyordu.
Natasha: Sana bunu düşündüren ne?
Cat-Women: Burası Madripoor, birlikte geldiğiniz haberi çabucak yayıldı. Aynı zamanda birlikte geldiğiniz herkes arada gözlerini size çeviriyor. Buna bir kral olan Monarch'da dahil. Yönetisici White Queen'den çok sizle konuşuyor. Demek ki her ne kadar öyle görünmese de sizin onayınızı istiyor.
Natasha kadını gözlem yeteneğine şaşırmıştı. Sonrasında arkadaşlarına bakmaya gerek duymadan cevap vermek için konuştu. Sonuçta rol yapıyorlardı, açık veremezdi.
Natasha: Evet, kelimeler bende.
Cat-Women: Kelimelerin etkisindeyken biriyle sevişebiliyor mu?

Natasha yüz ifadesini düz tutsa da şaşırmıştı. Kadının bu kadar açık sözlü olmasına şaşırmıştı aslında. Bucky ise yüzünü başka bir yöne dönüp Steve'e bakmıştı. Steve sakin olmasını ifade etmeye çalışıyordu ama bu pek mümkün değildi. Kadın onunla bitlikte olmak istiyordu resmen hem de Bucky'le yatmak için Natasha ile konuşuyordu. Bucky'ye daha önce bir katil gibi davranıştı ama ilk defa bir sex robotu gibi davranılıyordu.
Natasha: Winter Soldier ile yatamazsın.
Natasha'nın düz ses tonun tağmen Cat-Women pes esecek gibi değildi. Sakin bir şeklinde elini Bucky'nin omzunda gezdirdiğinde Bucky kadının elinini ittirmemek için zor duruyordu. Midesi bulanmıştı.
Cat-Women: Hadi ama, senin kocan var. Onun da birileriyle birlikte olmaya ihtiyacı var.
Natasha tam kadına sert bir yumruk indirecekken bir yüksek bir ses duyulmuştu.

Sia: Yeter!
Sarışın kadın bağırmasa da sesini herkes duymuştu. Sia öfkeli adımlarla oraya yürüyordu. Logan locada kalmayı tercih etmişti ama Wade peşinden geliordu. Sia yanlarına geldiğinde DJ'e verdiği işaret ile yüksek sesli bir müzik yeniden başlamış oldu.
Sia: Ne var Jess?
Jess (Cat-Women): Bi sorun yok Lady Death, sadece Winter Soldier'ın da birileriyle birlikte olması gerektiğini söylüyordum Black Widow'a.

Sarışın kadın için bu son damla olmuştu resmen. Bucky'nin omzunda duran sivri tırankları olan eli sert bir şekilde kavrayıp bükmüştü. Bir adım daha atarak Jess'e iyice yaklaştıktan sonra derin bir nefes almıştı. Buz girisi olan gözleri yakut gibi parıldayan bir kırmızıya dönüşürken Natasha onu durdumak istedi. Bu değişimin anlamını biliyordu. Ve şu an istediği son şey kan dökülmesiydi. Jess ise hızlı ve kısa nefesler alıyordu. Ciğerlerine oksijen doldurmaya çalışırken başarısız oluyor gibi hissediyordu.
Sia: Ne istiyosun Jess, bir daha söyle.
Ses tonu buz gibi ve tehtitkardı. Fazlasıyla tehtitkar.
Jes: H-hiçbir ş-şey.
Kekeleyerek konuşabilmişti sadece. Sia'nin yüzündeki nötür-öfkeli ifade yerin sinsi gülümsemesine bıraksa da Jess'in bileğini hala bırakmaıştı. Gözleri ise daha fazla parlamaya başlamıştı. Wade elinde içkisiyle bu durumu izlemeyi tercih etmişti sadece. Ama onu ittirerek Sia'nın yanına geçen Emma keyfini bozmuştu.

Beyaz kıyafetleriyle Emma inci gibi parlıyordu herkesin arasında. Sia'nın yanına giderek ona bir adım yaklaştı.
Emma: Sia, birak artık. Dersini aldı.
Sia, Emma'nın sakin ses tonunu duyduktan sonra gözlerini Jess'in yüzüne çevirmişti. Kadının enerjisini biraz daha emerse Jess ölecekti. Sakin bir hamle ile Jess'in bileğini bıraktığında Emma anında adamlara işeret vermişti.
Emma: Kliniğe götürün.
Jess'in yorgun düşmüş bedeni iyileştrilmek için Madripoor'un sayılı kliniklerinden birine götürülüyordu. Sia ise barmene bakarak elini bar tezahına vurduğunda adam korkmuştu resmen. Hızlı bir hamle ile tezgahın altında bir şişe alıp bardağa doldurmuştu. Sia kendisi için hazırlanan absenti aldıktan sonra gözlerini Natasha'ya çevirdi.
Sia: Bence locaya gelin. O zaman bunlarla uğraşmak zorunda kalmazsınız.

Natasha onu onyaladığında hepsi locaya girmişti. Küçük sohberler dönerken Bucky'nin aklında hala Sia'nın Jess'in enerjisini emdiği an vardı. Eneriyi emerken gözleri parlamıştı. Jess'in gitmesine izin verdikten sonra bile gözleri yakut kırmızısı olan rengi bir süre korumuş ve yavaş yavaş, parça parça dönüşmüştü geri buz grisine. Sarışın kadının saçlarının ve cildinin şu an daha parlak olduğuna bahse bile girerdi. Kirpiklerinin de uzadığını fark etmişti. Son fark ettiği detaydan sonra kaşlarını çattı Bucky. Neden bu kadar dikkat etmişti bu detaylara. Önemli değildi. Başını iki yana sallayarak düşüncelerinden kortulmayı hedefledi ve önüne bırakılan viskiyi tek seferde içti. Sonuçta ne kadar içerse içsin sarhoş olamazdı.


Cat-Women aklıma hiçbir isim gelmemesi üstüne oluşmuş bir karakterdir. Önemli biri değil.

We'll Meet Againحيث تعيش القصص. اكتشف الآن