"Artık hiçbir şeyin değişmesine imkan yok, lüzum da yok."

10 2 0
                                    

Yanlış bir şeyler yaptığımı biliyorum ama kendime “dur” diyemiyorum. insanın kendisini anlaması muazzam bir hastalıktır. son zamanlarda tek yaptığım bu oldu: yandığımı bildim ama ateşime odun taşıdım.

başıma belalar aldım. ağır laflar ettim. acımasızdım. umarsızdım. sevimsizdim.

açılmadım. açıklamadım. anlatmadım.

düşünüyorum: doğduğum günden bugüne dek yaşadığım her şeyin muhatabı benim ve biriken onca şeyden biri bile kolay değil. ben kendimi anlıyorum. dağınıklığımı ve bulanıklığımı, hatalarımı, günahlarımı, hayatımı çıkmaz  bir hale çevirişimi sonra  yanımdaydım. ben yaşadım. ben yemin ederim kendimi anlıyorum. öfkemde, dengesizliğimde, düşüşümde: kendime taktığım o çelmelerin hepsinde ama hepsinde hakkım var.

Onun bahar bahçe yolları ve özenle döşenmiş çiçekleri vardı. Benim sahip olduğum ise karanlık günler, çivili yollar ve kırık bir kalpti.

Canım acıyor. Neden bilmiyorum ama acıyor. Hem de çok fazla. Dayanabileceğimden daha fazla. Sen misin sebebi acaba? Saçma bir soru oldu. Benim canımı senden başka ne acıtabilir ki. Bir şeyde yaptığın yok aslında. Farkındayım. Ama acıtıyorsun işte. Hiç bir şey yapmayarak acıtıyorsun beni. Beni çok sevmeyerek acıtıyorsun mesela. Benden uzak kalmayı sorun etmeyerek acıtıyorsun.

Öyle bir huzursuzum ki duramıyorum durduğum yerde. Uyuyamıyorum. Allah bu huzursuzluğun belasını verse de kurtulsam. Ve ya ölsem. Niye bilmiyorum ama senden sonra ölümden korkmaz oldum. Senden sonra ölüme gülümseyerek bakar oldum. Mutsuzluktan değil,ve ya karamsarlıktan. Aksine en güzel mutluluğumsun sen benim. Ama huzurlu bir şeymiş gibi geliyor ölmek. Bir daha hissetmek zorunda kalmamak. İyi ve kötü tüm hislerden arınmak. Bence güzel. Ölürsem artık seni sevemem biliyorsun. Ama içimde duyduğum son sevgi sana ait olur. Belki bu yüzdendir ölümden korkmayışım. Ölürken hala seni seviyor olmak isteyişimden.

Bana huzurumu geri verebilir misin? Lütfen. Çok ihtiyacım var.

"Hiç kimseyi rüyanda görecek kadar sevme. Çünkü o zaman uyusan da geçmez."

Seni o kadar özledim ki bunu sana ne anlatacak kelamım var ne de söyleyecek cesaretim. Senin olduğun şehir de olamamak en büyük acı.  Köşeyi döndüğüm bir sokakta sana rastlama ihtimalinin olmayışı çok kötü. Üstelik senin olduğun şehirden, kalbini paramparça bırakarak ayrılmam cabası... Geri dönerim sandım, gelirim dedim onu öyle bırakmam dedim. O bensiz yapamaz ki dedim. Bir sarılsam iyileşiriz dedim. Ben aylardır aynı şehir de oluruz ümidine sarıldım.

Ama yapamadım. Senin olduğun şehre bile gelemedim. Geride bıraktığım hiç bir şeye geri dönemedim. Dahası ne biliyor musun? Ben sana veda bile edemedim. Vedasız ayrılığın mahkumuyum şimdi. Veda edemeden kaybettim seni.

Belki görmezsin biliyorum ama sana veda ediyorum.. Yokluğunu vedasız ayrılıklarla şahlandırmak istemedim. Bilmesende okumasanda görmesende hoşçakal..

RUHUMUN İZİ 🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin