❦ GÖRÜNEN DAĞIN ARDINDAKİ DÜNYA /BÖLÜM ●25●

Start from the beginning
                                    

Sonunda kendimi evdeki kütüphane odasına attığımda elime aldığım klasik kitabı okumaya başladım. Okurken aklıma gelen düşünceler ve gözlerimin kelimelerin üzerinde akmasına karşın birkaç kere sayfanın aşından okumak zorunda kalsam da sonunda kendimi kitaba gömebilmiş, sonuna yaklaşırken de odaya giren vural yüzünden yarıda kesmiştim.

"Ortadan kaybolduğunda artık seni bu odada aramalarını söylemem gerek. Saatlerdir kimse seni görmemiş." diye bariz bir şekilde beni azarlarcasına konuştuğunda kapıyı kapatıp tekli koltuğa oturmuştu. Yatar pozisyonumu bozup kitabı kapattım ve orta sehpaya koydum. Deri koltuğun gıcırdayan sesi ile birlikte hareketsiz üzerinde oturduğumda Vural'a söylediklerini umursamaz bir şekilde konuştum.

" Annen ve ablan, düğün konseptimi beğenmediler."

Evet, artık konuya direkt girecektim. Karşımdaki adamın üzülmesi ya da bu duruma sinirlenecek olması umurumda değildi. Onu kıracağım diye ailesi hakkında iyi konuşan o GELİN profili hiçbir zaman olmayacaktım. Bu aileyi hiçbir zaman istememiştim. Şimdi de adet arkasında dolanamayacak kadar yaralanmışken karşısında istediklerimi dik bir şekilde söylemek istiyordum.

Garipti. Vural'a artık aramızda bir iletişim söz konusuydu.

Dudakları yavaşça yukarı kıvrıldı. Ama bu hareketi belli belirsizdi. Yine de işten bütün gün yorulduğu halde gergin yüzü bu hareketiyle daha da güzel geliyordu insanın gözüne.

Çekik gözlerini hafiften kısıp gözlerime baktığında alnına düşen birkaç tel saç tutamını istemsiz geriye iteklemek istedim ve o an bedenimde garip bir kıvılcım baş gösterdi. Ah! Kendine gel kızım.

"Onların beğendiklerini neden istemiyorsun?"

"Ailen gösterişi seviyor. Ben de senin bu gösteriş merakının nereden geldiğini düşünüyordum." dediğimde sinirlenmesini bekledim ama o aksine dudaklarındaki kıvrımı daha da genişletip bariz bir şekilde söylediklerime güldü.

"Benim olan her şeyin göze güzel gelmesini seviyorum."

"İnsanlara kanıtlamak istediğin onca şeyin olması yorucu olmalı."

"Aksine, kanıtlamakta zorlanmıyorum." Dediğinde gözleri yavaşça üzerimde dolandı ve o an, bedenimde akıl almaz bir titreşim yayıldı.

Kasıklarımdaki o baskı ile derin bir nefes alırken bedenimin bana ihanetini görmezden gelemediğimi fark ettim. Tanrım! Bu çok garip bir histi. Daha önce hissettiklerimin de ötesinde. Sanki o geceden sonra, onu belirli isteklerim doğrultusunda kullanmak için bedenimi programlamış gibi hissediyordum.

"Düğünde sadece bir konsept istiyorum. Madem hayatım boyunca bir kere evleneceğim, istediğim şekilde olsun istiyorum." dediğimde şaşırdığı havaya kalkan kaşlarından anlaşılıyordu.

"Demek düğünü ciddiye almaya başladın."

"Formaliteden de olsa dediğim gibi bir kere evleniyorum."

"Neden annemi sinirlendirmek istiyormuşsun hissine kapılıyorum?" dediğinde bir an duraksamadan edemedim. Karşımdaki bu adamın zekâsından nefret ediyordum ama hey, her duygu durumumun neden cinselliğe çağrıştırıldığı bir vücut içerisinde nefes almaya başladım ben?

"Annenden hoşlanmadığımı saklamıyorum." diyerek omuz silktiğimde sakinleşmek için gözlerimi ondan kaçırdım ve az önce okuduğum kitabın kapağındaki anlamsız resmi incelemeye başladım. O ise beni izliyordu.

Yeşil gözlerinin üzerimde olmasından hoşlanmıyordum. Beni her defasında tetiğe sokuyordu ve ah! Bu durum son zamanlarda pek de iyi hissettirmiyordu.

Deliler Ağlamaz KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now