"Uyandım Hana artık aramayı bırak."
"Geç kalacağız çabuk Taehyung'u ışık hızında alıp gel yoksa tek başıma gideceğim."
"Dün pek iyi bir gece geçirmedik ikimiz de uyuyakalmış olmalıyız."
"Bir dakika ne?! Gece birlikte miydiniz?"
"Evet hem iyi hem kötü bir geceydi."
"Bana bak, sormayayım dedim ama soracağım, yoksa..."
"Hana hayır, sadece... biraz öpüşmüş olabiliriz."
Hana'nın çığlığından kulağımı korumak için telefonu kendimden uzaklaştırdım, sevişseydik ne tepki verirdi acaba...
"Hemen tüm detaylarıyla anlat! Dil kullandınız mı?"
"Ne! Hayır tabii ki."
"Ne hayır ya, nasıl öpüşme bu, naptınız?"
"Şey, önce bekledi... sonra... öptü gitti işte."
"Öptü gitti derken?"
"Of Hana daha yüzümü bile yıkamadım kapatıyorum."
"Dur dur dur, direk öpücük kondurup mu gitti?"
"E-evet."
"Nereye gitti Jungkook çıldırtma beni??!!"
Tekrar telefonu kendimden uzaklaştırmıştım, sabah sabah bu enerjik sesi nereden buluyordu?
"Eve gitmiştir nereye gidecek, kötü bir gün geçirmişti, neyse bak hâlâ anlatıyorum, kapat giyineceğim."
"Ya nası gider hem o öpüyor hem o mu utanıyor?"
"Hana birlikte geldiğimizde sakın konusunu açma saçını başını yolarım."
"Aman be banane ki zaten."
"Uyandığımdan beri sorguya çektin beni farkındaysan."
"Sus hoparlöre al konuşacaklarımız var sabredemem."
"Belki tuvaletimi yapacağım kapatsana."
"Görüntülü konuşmuyoruz?"
"Sınıfta konuşuruz kapatıyorum."
"Jungkook yoldayken Taehyung'a öpüşmeniz nasıldı diye sormamı istiyorsan seve seve kapatırım."
"Sen... bekle, hoparlöre aldım... izin verirsen yüzümü yıkayacağım."
Telefonu banyoda güvenli bir yere koyduktan sonra yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım, bunlarla birlikte Hana'nın trajikomik flört olaylarını dinliyordum.
"... sonra bu aptal çocuk ne dese beğenirsin, seninle görüşmemi istemiyormuş!"
Pantolonumu giyerek dinliyordum anlattıklarını, minik bir şok geçirdikten sonra gülmeye başlamıştım.
"Kısmetini kapatma olayıma bayılıyorum, sen ne dedin?"
"Aynen ben de bayılıyorum, o benim en yakın arkadaşım sen ise kulak çöpümsün dedim."
Tişörtümü çıkarıp üniformamın üstünü giyerken kahkaha atmıştım.
"Bu biraz ağır olmamış mı? Uzun süredir senden hoşlanıyordu."
"Ben bunun kıskançlıklarını mı çekeceğim, hayatta uğraşamam, postaladım gitti."
"Ben giyindim çıkıyorum Tae'yi alıp gelirim."
"Yok siz yetişemeyeceksiniz ben kendim gideceğim. Ne alakaysa o kadar yolu gidiyorsun, o size gelsin daha kısa sürer."
"Olmaz onu beklemek hoşuma gidiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Jungle // Taekook•
Teen FictionArka bahçemde bir ağacın karşısında bağdaş kurarak oturmuş, nefes almadan konuşuyordu, şimdi de ağacın yapraklarını okşuyordu, bu çocuk iyi miydi? Bahçenin ait olduğu bir ev olduğunu bilmiyor muydu? Ve evdekilerin onu görüp duyabileceklerini?? Düşün...
