YANILSAMA

47

Ateşin ısısı, ellerinde
Bir korku var gözlerinde
Çığlıklar evin her yerinde
Bir el uzandı, ölüm döşeğinde

🔥

Sürekli çayır ve çimenlik alanlarda dolaşıp bir şeyler aradığım bir rüyadan uyandığımda ilk gördüğüm şey tavan olmuştu. Bu ilginçti çünkü ben genelde sırt üstü yatamazdım. Buna takılmamaya karar verdiğim anda ikinci hissettiğim şey karnımdaki el ve yanımdaki bedendi. Alkan'ın uzun parmakları karnımın üstüne konumlanmıştı. Yana döndüğümde bana doğru yan dönük şekilde uyuduğunu fark ettim. Düzenli nefes alışverişleri ve rahat yüz ifadesi beni de rahatlatmıştı. Gözlerim Alkan'dan uzaklaşıp pencereye kaydığında perdesi çekili olan pencereden çok az gün ışığı geldiğini gördüm. Saat çok erken olmalıydı, dün saate bakmak aklıma gelmese de öğlen 1'de yola çıkıp 9-10 arası Antalya'ya gittiğimizi sonra da dönüşte köy Antalya'ya daha yakın olduğundan gece 3 gibi vardığımızı tahmin ediyordum. Hava daha yeni aydınlanıyorsa saat 5 civarlarında olmalıydı fakat kalkmak istemiyordum. Çünkü hatırlıyordum.

"Seni seviyorum."

Dediğini hatırlıyordum. Onu bırakmak istemiyordum, karnımdaki elinin üstüne elimi koyduğumda bedeni huysuzca kıpırdandı. Ani sevgi patlamasıyla başımı yüzüne çevirdim ve yanağına hafif bir öpücük kondurdum. Ona karşı hislerimin her gün daha da artması savunmasız hissediyordu. Yaklaşan fırtınayı da düşündükçe kendimi iyice korkutuyordum.

"Zara..." dedi boğuk bir ses. Yüzünün dibindeydim, gözleri hafifçe aralandığında elimin altında karnımın üstünde kalan eli hareketlendi. Nerede olduğunu bir an kavrayamasa da anladığında tekrar bana döndü. "Neden uyandın?"

"Bilmiyorum, uykum çok dengesizleşti."

"Rüya mı gördün?" deyip hafifçe gülümsediğinde kaşlarım havalandı. Uyanma sebebim rüyaydı ama uyuyamama sebebim başkaydı.

"Onunla çok ilgisi yok ama evet, rüya gördüm."

Aklıma arkadaşı Giray'ın aile büyüklerinin evinde kaldığımız gece gördüğüm rüya geldiğinde kaşlarım çatıldı. Rüyanın alakasını sorgulamıştım. Rüyamda aşktan ölüyordum. Karşımda duran Alkan'ın tam zıttı görünüşte bir adama karşı büyük hisler besliyordum. Nasıl bir anlam çıkarmalıydım?

"Aslında kafamı karıştıran başka bir rüya vardı, şimdi aklıma geldi."

Alkan yüzüme düz bir şekilde bakıyordu. "Anlatabilirsin." Kafamı salladım. Bu rüya nasıl anlatılırdı? "Bir gece kulübü gibi bir yerde kalabalık arasında birini arıyordum. Kalbim ağzımdan çıkacak gibiydi, aradığım kişiyi düşündükçe kalbim çarpıyordu. Gürültü beynimi ağrıtsa da en sonunda aradığım kişiyi buldum. Sarışın mavi gözlü bir adamdı. 'Buldum seni.' dedim. Bulduğumu söyledi. Sonra...öptü beni. Ama hemen uyandım."

Alkan rüyamı dinlerken adamın dış görünüşünü söylediğim yerde kaşlarını çatmıştı. Anlamaya çalışıyordu, belki de uğraşmamalıydı. Sonuçta rüyalar çoğu zaman anlamsız olurdu.

"O rüyada hissettiklerimin aynısını hissediyorum ama..." diye devam ettiğimde Alkan'ın sorgulayan bakışları yumuşadı. "Seninleyken..." Suratında oluşan gülümseme büyürken gerçekten tatlı gözüküyordu. Bugün bizim sözlü itiraf günümüz olmalıydı.