25. Bölüm: "Hayat"

88 3 4
                                    

Ağlıyorum, siz de ağlayın. İyi okumalar...

Oy vermeyi ve yorum uapmayı unutmayın.

Bölüm şarkısı: Batuhan Kordel~ Anıları Sakla

25. Bölüm: "Hayat"
"Sen var ya bir tanesin..."

🍂

Hiç beklemediğin anda yaşanır, gerçekleşir olaylar. Bir yalan çıkar ortaya, her şeyin yalan olduğunu anlarsın.

Bir insanın yalan söylemesi tavşanın zıplaması gibidir. Asla yalan söylemeden duramaz insan. Kendin hakkında, hayatın hakkında, okulun, hobilerin hakkında... Bu kadar küçükte olsa elbet bir yalan söylersin. Ve bunları kimseye çaktırmazsın. İnsan şeffaf değil ki karşıdaki göresin.

Mila Hanım'ın cümlesiyle herkes durdu. "Planlı bir ilişkiydi."

"Yani Kerem Bey'i kışkırtmak için yaşanan bir ilişkiydi?" Diye sordu Amir anlamak için. Mila Hanım başını salladı.

"Sonra suçlu ben oluyorum." Diye fısıldadığında Meriç herkesin gözleri ona döndü. "Ne demek istiyorsun Çocuk?"

"Mila Hanım iğneyi kendine batırmadan bana batırıyor demek, aynada kendine bakmadan insanları yargılıyor demek." Dedi iğneler tonda. O sırada amirin aklına hastanedeki kavga geldi. Orada geçmiş olmalıydı.

"Tamam. Sonra noldu? Larin'i attınız yol kenarında, ilaçla kendini değil, bıçakla başkası öldürdü. Sonra, eve gittiniz Levent Bey?" Deyip devam etmesine bekledi.

/O gecenin devamı, Levent Bey'den/

Eve girdiğimde herkes salonda oturuyordu. Hemen tuvalete gidip elimdeki kandan kurtuldum. Ardından yukarı odama çıkıp üzerimdeki kıyafetleri çıkartıp normal, gündelik kıyafetler giyindim. Elimdeki zarfı çalışma odama bıraktım.

Aşağı indiğimde salonda oturan tüm gözler bana döndü. Gizem'in gözleri ağlamaktan şişmiş, Çınar'ın omuzları çökmüştü, Meriç'in gözleri sebebi bilinmeyen şekilde kızarmıştı, Mila ise... Hiçbir şey yaşamamış gibi ayaktaydı.

Bu durumda ben bile çökmüş, üzülmüşken Mila nasıl bu haldeydi aklım almıyor sahiden.

"Hallettin mi?" Diye sordu hemen Mila. Başımı salladım.

"Larin şu anda ıssız bir yol kenarında yatıyor." Dedim sert çıkmasını sağladığım bir sesle. "Polis cesedi en fazla bir haftaya bulur. Herkes dediğimi yapacak." Dediğimde aklımdaki tilkilere mukayet olamıyordum.

Anlattım. Larin bulunduğunda kimin nasıl tepki vereceğini, nasıl ifade veya sorgu vereceğini söyledim onlara. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmıştım, gerisi onlardaydı.

"Evet çünkü karşımızdakiler devlet memuru değil." Dedi Meriç soğuk ve cansız bir sesle.

Levent nedense ilk kez oğluna üzülmüştü. İlk kez onu bu kadar bitmiş, yıpranmış görüyordu. Larin'i bu kadar sevdiğini ilk kez şimdi anlamıştı.

"Saçma sapan planlarınıza ortak olmam. Polise gidiyorum ben." Diye devam edip ayaklandı Meriç.

"Levent bir şeyler yap." Diye fısıldadığında Mila, Meriç'in kolunu tuttum ve bende ayaklandım.

"Ne istersen yapacağım. Sadece polise gidemezsin." Meriç o an ciddileşti. "Saçmalamayın. İstekle olmaz. Polise gideceğim." Dediğinde anlık bir sinirle boğazına yapıştım. "Kes sesini ve ne istiyorsun söyle." Diye bağırdım. "P-eki." Dedi titreyen sesiyle. "Bana her gün kandan uyuşturucu vereceksin." Dedi Meriç kabul etmeyeceğimi bilerek. "Alışkanlığım var zaten." Dediğinde şokla ona baktım.

"Geç Kaldın"Where stories live. Discover now