13. Bölüm: "Destek"

62 9 59
                                    

Bir dahaki bölüm dügün yaparım artık dhsvakhss valla güzel bölüm oldu. Her şeyden azar azar var. Umarım severek okursunuz ve yorum yaparsınız.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın şimdiden teşekkürler iyi okumalar 🥰❤

Bölüm şarkısı: Gmeg& Ozino ~Cinayet mimiklerim

13. Bölüm: "Destek"
"Sen zaten hep benim aklımdasın."

🍂

"Yanlız Bro- Hayır ya, böyle bir zamanlamam olamaz ya. Ben çıkıyorum siz devam edin lütfen."

Çınar'ın dün akşamki sesi kulağıma ilişince gülmeye başladım. Biz sarılırken Çınar, Meriç'e bir şey söylemek maksadıyla mutfağa gelmiş bizi öyle yakalayınca olayı baya yanlış anlamıştı.

Bugün baya geç uyanmış koşumu yapmıştım ve şu an yemek için bir şeyler hazırlıyordum. Gönül isterdi ki tekrar yulaf yemek fakat dün Meriç'le birlikte menemen yiyince, kendimi saygısızlık yapmış gibi hissettim. Tekrar menemen hazırlayacaktım.

Gerekli malzemeleri ince ince doğrarken arkamdan biri sarıldı. Gülerken yanağımı öptü. "Bakıyorum yine menemen yapıyorsun Küçük." Kıkırdadım. "Sana da günaydın Meriç."

Başını sallayıp omuzuma koydu. Belimden sarılmışken yaptığım işe odaklanamıyordum. Bu da kesişimi etkiliyordu. "Larin düzgün kessene bebeğim." Gülümsedim.

"Ya Meriç," Bıçağı bırakıp ona doğru döndüm. "Aşka mı geldin? Ne bu haller sabah sabah?" Ona dönmemi fırsat bulup dudaklarımdan öptü. "Günaydın."

"Hay Allah'ım ya. Çık burada. Çık, çık, çık. Odaklanamıyorum." Kahkaha atıp mutfaktan çıkınca önüme döndüm bende. Napıyordum ben ya?

Heh menemen.

Yarım bıraktığım kesme işlemini bitirip tavaya attım ve ocağın altını açtım. Biberleri ve soğanları hafif yağda kavurduktan sonra üzerine biraz salça ve kestiğim domatesleri ekledim. Daha sonrada yumurtaları kırıp pişmesini bekledim.

İşim bitince masaya iki çatal, iki tabak ortaya da tavayı koyup Meriç'i çağırdım. Özenmemiştim, kusura bakmasındı.

"Çok özenmişsin." Histerik bir şekilde gülüp oturdum ve yemeye başladım. "Anlat bakalım Küçük, ne yapalım bugün?"

"Sen bana niye Küçük diyorsun ya? Hep bir lakabım değişiyor benim." Dediğimde omuz silkip ağzına bir lokma aldı. "Seni bilmem, evdeyim ben. Belki matematik çalışmaya çalışırım." Başını sallayıp bana hak verdi. "Evet seneye sınava gireceğiz doğru. Yardım edeyim mi?"

"Eder misin?" Başını salladı. Sevinçle olduğum yerden kalkıp boynuna sarıldım. "Teşekkür ederim, teşekkür ederim." Dediğim sırada gülüyordu. "Larin, boğulacağım." Dediğinde hemen geri çekildim.

Kendim için çıkarttığım tabak ve çatalı bulaşık makinesine koyup bir bardak su içtim. "Ulan yemek yemedin doğru dürüst, gel şuraya." Başımı iki yana sallayıp yukarı koştum ve matematik kitabımı, defterimi falan alıp aşağı indim. Umarım matematiği anlardım.

"Yuh Larin. Bir yemek yeseydik." Dese de şu an sigara içiyordu. Kıkırdayıp karşısına oturdum. "Sen ye. Ben beklerim seni." Sigarasını söndürdü.

O yemek yerken ben onu izlediğim için arada "İzleme, yiyemiyorum" Diye mırın kırın etsede ayaklanmıştı.

"Gerçekten yeme hevesim kaçtı Küçük. İlaçlarını içtin mi sen?" Başımı salladım. Yukarıda içmiştim.

"Geç Kaldın"Where stories live. Discover now