9. Bölüm: "Hastalık"

102 10 114
                                    

Evet, son bölüm hastalıkları öğrenmiştik şimdi devam ediyoruz. Umarim beğenirsiniz.

Okurken yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın şimdiden çok çok teşekkürler🥰

Bölüm şarkısı: Sedef Gültekin~ Unutmam Lazım

9. Bölüm: "Hastalık"
"Ağlayarak beni de strese sokuyorsun."

🍂

Şaşkınlık beni birden vücudumu ele geçirdi. Kendim için psikoloji destek merkezindeyken birden hiç beklemediğim birini, Meriç'i karşımda görmek... Ne diyecektim? Ne söyleyecektim? Öğrenmemeli!

"Larin, ne işin var burada?" Dedi şaşkınlıkla. Gözleri önce bembeyaz yüzümü taradı ardından elimdeki reçeteye baktı. Gözleri tekrar gözlerime çıktı. "Neyin var?" Söyle Larin'ciğim, Meriç'ciğim sana yardım eder.

Sakın söyleme Larin! Tamam sen gerizekalısın ama diğer gerizekalıya kanma.

Başımı iki yana salladım. Sakın çaktırma gerizekalı, sakın. Siyah haklıydı. "H-hiç, arkadaşım..." Dedim sesim titremişti. "Evet arkadaşımın ilaçlarını almaya geldim." Başımı önüme eğip başımı salladım. Yanından geçerken sargılı kolumdan tutup elimdeki reçeteyi aldı. Dudaklarımdan ufak bir inleme döküldüğü sırada Meriç'e döndüm. "Meriç ver onu bana."

"Larin bunların hepsi kırmızı reçeteli ilaçlar." Gözümden bir yaş düştüğü sırada başımı iki yana salladım. "Bunlar kişiden başkasına verilmiyor." Gitmek için haraketlendiğim sırada tekrar kolumdan tuttu. "Larin..."

"Meriç bırak." Diye fısıltı döküldü dudaklarımdan. "Bırak ve onu bana ver." Başını iki yana sallayıp reçeteyi katlayıp cebine koydu. Ardından elimi tutup kapıya doğru yürümeye başladı. "Meriç lütfen bırak." Dedim sitem edercesine. Yalvarma!

"Sakin ol, konuşacağız sadece." Dedi beni yolcu koltuğuna oturttu ardından kapımı kapatıp sürücü koltuğuna geçti. Bana dönüp benim kemerimi bağladı ve o sırada cidden çok yakındık. O da bu fırsattan yararlandı ve burnumu öpüp yerine geçti. Kendi kemerini de bağlayıp arabayı çalıştırdı. Boş insanlara, boş şeyler yüzünden güvenme Larin! Dedi siyah.

"Şimdi, tаm şu аn cevаp vereceksen tutmа kendini. Gel yаtаlım yаn yаnа, dün gece olmаmış gibi"

Arabayı kısık bir melodi doldurdu.

"Herkesten uzаk bi' yerlerde bulsаk yа birbirimizi. Şimdi sessizliğinde unutmаm lаzım hepsini"

Gülümsedim. Buruk bir gülümsemeydi bu.

"İçimde bi' heves, dönüp durаn bi' ses vаr аklımdа. Ben istedim senin bi' pаrçаn olmаyı, eminim bundаn."

Başımı pencereye yasladım ve camdan dışarıyı izlemeye başladım. Ellerim titriyordu ve bu beni sinir etmeye başlamıştı.

"Unutmаk istemek en istemediğim şey аslındа, yoruldum sаdece, zаrаr verir bu аşk bаnа."

Hastaymışım. Kişiliklerim varmış benim. Tek kişi değilmişim. Çok sık kişilik değiştiriyormuşum.

Uzun ve sessiz bir yolculuğun ardından kimsenin olmadığı tepe gibi bir yere gelmiştik. Meriç'e baktığımda önce gülümsedi sonra arabadan indi. Kemerimi açtım ve titreyen elimi kapı koluna getirdim. "Titreme. Niye titriyorsun?" Elim titremeye devam ederken çok sinirlenmiştim. "Titremesene!" Dedim yüksek sesle. Elimi kapıya vurdum. "Titreme." Arabanın kapısı açıldı.

"Geç Kaldın"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin