9. BÖLÜM - APTAL AŞIK

2.2K 216 190
                                    

Peter'ın yanında uzun uzun ağlamıştım. Günlerdir göz pınarlarıma hapsolan yaşlarım en nihayetinde özgürlüklerini ilan etmişlerdi.

Ağlamam durduğunda bir süre olanları düşünmüştüm. O süre zarfında Peter'ın tek kelime etmemiş olmasına minnettardım. Ailemin ölümünde Oscar'ın orada olduğunu bilmek, benden önce defalarca şifacının katledilmesi, ailemin beni korumak uğruna ölmesi... Her şey öylesine ağır geliyordu ki yas bile tutamamıştım doğru düzgün. Oysa benin tek istediğim kendimi bir odaya kapatmak ve sabahtan akşama kadar çikolata yiyip ağlamaktı. Ailemle olan anılarımı yeniden ve yeniden zihnimde yaşamak istiyordum. Onları unutmak istemiyordum fakat daha şimdiden bile yüzleri silikleşmeye başlamıştı. Bir insan ölünce kalanların onu unutması bu kadar kolay olmamalıydı.

"Sana bir şey sormak istiyorum." dedim derin bir nefesi ciğerlerime gönderdikten sonra. Peter'la bakışlarımız birleştiğinde onaylarcasına başını salladı. "Şifacı vampirleri öldürecek mi?"

"Bilmiyorum. Aslında onun hakkında yani senin hakkında bilinen tek şey vampirlere karşı olduğun. Onun dışında neler yapabileceğin bilinmiyor çünkü-" demişti ki sözünü kestim.

"Hiçbir şifacı benim kadar uzun yaşamadı."

Peter usulca başını salladı.

"Korkuyorum." dedim. Korkumun sebebi ölme ihtimalim değildi. O zaten hayatımızın her anında olan bir şeydi sadece biz bunu görmezden geliyorduk.

"Sana zarar gelmesine izin vermem kuzi."

"Ben başkalarına zarar vermekten korkuyorum ama. Bunu da engelleyebilir misin?"

Sustu ve bir süre karşımızdaki duvara baktı. Bense cevap vermesini bekledim. Beni teselli etmesine öyle çok ihtiyacım vardı ki bu kez yalan söylese bile kızmazdım. Fakat Peter bu kez yalan söylemedi. Dürüst olmayı tercih etti.

"Sana karşı koyamam Olivia. Başkaları zarar görmesin diye karşında duramam."

Acı bir gülüş savurdum. Hüzünle harmanlanmıştı yüreğim. Belki de amacım acı çekmekti benim. Sonuçta bütün şifacılar acı çekmemiş miydi?

"Ben kimseyi öldürmek istemiyorum Peter. Vampirleri bile." dedim. Sesim fısıltıdan halliceydi. Ağır bir karamsarlığa ev sahipliği yapıyordu.

"Ama vampirler insanları öldürüyorlar."

"Bir aslanı ceylan avladığı için suçlayabilir misin?" diye sordum. Cevap basitti: hayır. Aslan etçil bir varlıktı ve hayatta kalmak için avlanması gerekiyordu. Vampirler için de durum aynıydı. Hayatta kalmak için kan içmeleri lazımdı. Evet bunu insanlardan sağlamaları gerekmiyordu fakat duyguları yoktu. Bir zamanlar oldukları şeyi unutmuşlardı.

"Yine de onlardan hoşlanmıyorum." dedi Peter. Hak vermekten kendimi alamadım çünkü Peter bir avcıydı. Hayatı boyunca bunun için eğitilmişken, vampirlerden nefret ettirilerek yetiştirilmişken onları sevmesini bekleyemezdi kimse. Ben de beklemiyordum.

"Olivia." diyerek ellerime uzanan kuzenime baktım. Gözlerinde bariz bir endişe hakimdi. "Oscar'nı görmeye gidersen eğer bana haber ver. Onunla yalnız görüşmeni istemiyorum."

Başımı salladım. Aslında bunun elimde olmadığını söylemedim çünkü eğer gidersem Peter'ı götürmezdim. Peter gelirse ikisinin arasında oluşacak gerginliğin pek de faydası olmazdı bize.

"Okula gitmemiz gerekiyor. Dün gitmedim ve bugün normal birisiymiş gibi davranmak istiyorum."

Sözlerimin ardından Peter odamdan çıktı. Bense hemen üzerimi değiştirdim. Oscar'ın giysisini kirli sepetine attım. Temizlendikten sonra ona geri verecektim. Bende kalmasının bir anlamı yoktu.

ŞİFACI ||TAMAMLANDI||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin