40

103K 4.1K 1.6K
                                    

" Arslan boğuldum çıkart beni kolunun altından yaa "

Eve girmiştik girmesine ama Arslan hâlâ beni kendi bedenine sabitlemiş sıkı sıkı sarmalamış bir şekilde bırakmıyordu.

Dediğimle birlikte beni bıraktığında gülümseyip yanağına ufak bir buse kondurmuştum.

" Aç mısın ? "

Soruma kafasını olumlu anlamda sallamıştı.

" Bende açım. Fazla bir şey yememiş olabilirim. "

Cümlem bittiğinde kaşları çatılan koca adamım anlamadığım bir anda beni omzuna atıp mutfağa ilerlemeye başlamıştı.

" O zaman o minik mideyi doyuralım. "

Dediğine gülmüştüm. Ben doyarım da sen doyar mısın acabaa Arslan...

Yere indiğimde buz dolabına ilerleyen adamla birlikte elimi şaşkınlıktan ağzıma götürmüştüm.

" Yemek mi yapacaksın sen ? "

" Birlikte! "

Uyarı tonuyla dediği şeyi umursamadan gülümsemiştim.

" Seni hanımcı yaptım. Farkındasın değil mi canım..."

Cümlem bittiğinde bana çatık kaşlı ama şefkatle bakan adamla karşılaşmıştım.

" Sürekli söylettiriyorsun! Sen kimse değilsin. Herkese ateş sana suyum. Bana canım dediğini duymak için bile canımı bile verirdim. Hâlâ daha veririm. "

Dediklerine sadece tebessüm edip kafamı olumlu anlamda sallamıştım.

Hızlandırılmış bir şekilde makarna yapmıştık. Masaya oturup yemeğimizi yemeye başladık.

▪▪▪

Masayı toplarken çalan kapıyla birlikte salona ilerlemeye başlamıştım. Arslan çalışma odasındaydı.

Kapıyı açtığımda Barbaros'lar karşılamıştı beni. Kocaman gülümseyip içeri davet ettiğim arkadaşlarımdan sonra Arslan'ı çağırmak için merdivenlere yönelmiştim.

" Oturun siz ben Arslan'ı çağırıp geleyim. "

Herkes beni onaylarken ben merdivenleri yarılamıştım bile.
Kapıyı çaldıktan sonra aralayıp kafamı içeri sokmuştum.

Arslan bu halime tebessüm ederken ben de ne için geldiğimi söylemiştim.

" Cihan'lar geldi. Gel hadi... "

Dediğimi kafasıyla onaylayıp ayağa kalkarak bir iki adımda yanıma gelmişti.
Birlikte merdivenleri inmeye başladıktan bir kaç saniye sonra salona giriş yapmıştık.

Arslan Çağrı'ların yanına otururken ben Aşkım'a el işareti yapıp mutfağa geçmiştim.

Dakikalar sonunda yanıma gelen Aşkım heyecanlı görünüyordu. Kahveleri hazırlarken farkettiğim şeyle birlikte sorumu da sormayı ihmal etmemiştim.

" Ne olur kötü bir şey oldu deme kuzu! Yeter artık... "

Dediklerime gülen Aşkım'la birlikte bende gülmüştüm. Şükür ki kötü bir sey değildi.
İyice merak ettikten sonra sorar bakışlar atmaya başlamıştım.

" Boran ve abim Arslan abimle konuşacak. Trabzonda nişan yapmayı düşünüyoruz kuzum."

Dediğine kocaman kahkaha atıp bana sarılmasına izin vermiştim.

" Çok mutlu oldum!!! Ne zaman gideceğiz peki "

" Bir kaç güne gideriz diye düşündük. Arslan abim ne derse o olacak işte. "

ÇİSE'MWhere stories live. Discover now