31

106K 4.4K 1.6K
                                    

Uykunun bedenimi terketmesiyle gözlerimi araladığımda kollarını bedenime masumca dolayan Arslan'la karşılaşmıştım. Yavaşça kollarının arasından çıktığımda yokluğumu anlamış gibi direkt olarak gözlerini açmıştı.

" Günaydın."

" Günyadın güzelim. "

Yattığı yerde diklendiğinde konuşmuştum.

" Bugün gitsek olmaz mı ? Okulu fazla aksatmak istemiyorum..."

" Gidelim Çise'mim..."

Cümlesi biten adama saniyelerce bakmıştım. Ne istiyorsam yapıyordu... Kimseye güvenmezdim ama nedense onun sevgisine güveniyordum...

Kollarımı onun anlamadığı bir an boynuna doladığımda içimden ne geçiyorsa öyle hareket etmek istemiştim. Kollarını her zaman olduğu gibi oda bana sıkıca sardığında konuşmaya başlamıştım.

" Beni buraya getirdiğin için teşekkür ederim. Gerçekten iyi geldi..."

Ayrıldığımızda tebessüm ettiğini görmüştüm.

" Ne zaman istersen getiririm. "

Bende onun gibi tebessüm ettiğimde ikimizde yataktan çıkıp elimizi yüzümüzü yıkamıştık.

Odadan çıkıp merdivenlerden inmiştik. Bizi hazır bekleyen kahvaltı masasına kurulduğumuzda herkeste teker teker gelmeye başlamıştı.

▪▪▪

" Gelinum yine gelun özletmeyun bize kendinuzi haydi selametle!!!"

Son kez sarılıp arabalara yerleşmiştik.

En son Fadime babaanneye ve dedeye artık biraz daha sıcak davranan Arslan'da geldiğinde yola koyulmuştuk.

▪▪▪

İstanbul'a giriş yapmıştık. Camdan dışarısını izliyordum.

" Güzelim Cihan'ı arasana bir! "

Arslan'ın dediğiyle birlikte dikkatimi ona verip telefonumu çıkartmıştım. Cihangir'in numarasını tuşlayıp hopörlöre aldım.

" Alo! Söyle kardeşim. "

Sesini duyduğumda cevap vermemiştim. Benim yerime Arslan vermişti çünkü.

" Cihan "

" Arslan , söyle kardeşim. "

" Eve geçin bizi takip etmeyin. "

" Tamamdır Arslan'ım. "

Telefon kapandığında Arslan'a dönmüştüm. Nereye gidecektik ki.

" Biz nereye gidiyoruz ? "

" Bara..."

Arslan'ın verdiği cevaba kaşlarım çatılsa da irdelememiştim. Beni oraya götürüyorsa  bir bildiği vardı muhtemelen...

Kısa bir süre sonra tanıdık büyük binanın önünde durduğumuzda ikimizde arabadan inmiştik.
Arslan'ı ve beni gören herkes kendine çeki düzen verirken elimi tutan Arslan'la birlikte içeriye girmiştik.

Anlamadığım bir şekilde müzik sesi kesilmişti. Herkes geçmemiz için yol verirken biz Turgut'un yanına ilerlemiştik.

" Turgut! Gel..."

Arslan kendi odasına ilerlerken Turgut'a da gelmesi için emir vermişti.

Odaya girdiğimizde Arslan koltuklardan birine oturup beni de yanına çekmişti. Peşimizden gelen Turgut ayakta durmuş Arslan'a bakıyordu.

ÇİSE'MWhere stories live. Discover now