13

127K 4.6K 1.9K
                                    

Arslan'dan devam :

Ulan Çise..Ulan Çise'm....

Sinirle hem ellerimi direksiyona vura vura ilerliyordum yolda...

Delirecektim resmen. İyiki sevdik lan. Sevdik iki gün tebessüm ettik ya hemen gitsin elimizden. Böyle işi sikim.

Başına bir şey gelmemesi için dua ederken Barbaros'lara ve korumalara ne yapacağımı düşünüyordum. Hepsini gebertecektim.

Evin önünde durduğumda korkudan köşelere sinen korumalara sinirle bir bakış atıp

" Barbaros'lar nerde ? " diye sordum.

" Ormana girdiler abi , yengeyi aramak için"

Duyduklarımla ayaklarımı hızlandırıp bende ormana girmiştim. Herkes dua etsin de benim olana bir şey olmasın... Eğer olursa...Iste o zaman her şey biter.

Ne benden geriye bir şey kalır.
Ne bu şehirden!

Çise'den devam :

Yorgunluktan bir ağacın altına oturup dinlenmeye başlamıştım. Ana yola az bir yol kalmıştı ki bana yaklaşan iki tane adamı farketmiştim.

Direk ayağa kalkıp gitmek istediğimde bunların Arslan'lar değil başka insanlar olduğunu anlamıştım.
Tamamen yanıma yaklaştıklarında alkollü olduklarını anladığım an geri geri gitmeye başladım. Allah'ım kurban olayım yardım et bana...

" Yavruya bak Selim... Çıtır çıtır."

Yayık ağzıyla konuşan adamı paramparça etmek istesemde iki kişi olduklarından cesaret edememiştim. Üstüme gelmeye başladığında ise hızlı adımlarla nereye gittiğimi bilmeden tekrar koşmaya başlamıştım.

Sarhoş olmalarına rağmen iyi koşan adamlarla okkalı bir küfür savurdum. Çok yorulmuş olduğumdan hızlı koşamıyordum.Bunlar beni yakalarsa her şeyi yaparlardı. Ama Arslan'ın bana en azından zarar vermeyeceğini biliyordum. Yapsa dört senedir beklemez yapardı zaten.

Bana iyice yaklaştıklarını anladığımda son çare

" İMDAATTT!! "

Diye büyük bir çığlık atmıştım. Arkadan üstüme atlayıp ayağımdan tutan adamla yere düştüğümde çıpınmayı da ihmal etmiyordum.

Çağrı'dan devam :

Kulağıma sanki bir çığlık sesi geldiğinde bizimkilerinde duyduğunu anlayıp koşarak o yöne gitmeye başlamıştım. İnşallah Sen değilsindir lan...

Çise yalvarırım başını belaya sokmamış ol kardeşim!

Arslan'dan devam :

Çise'nin haykırışını duyduğumda son sürat koşarak ormanın içinde ilerlemeye başlamıştım. Allah'ım ilk defa korkuyu iliklerime kadar hissediyordum.

Bir süre koştuktan sonra iki şerefsizin Çise'nin üstünde durduğunu anladığımda kendimden geçmiş bir şekilde bağırıp ikisini de anlının çatından vurmuştum.

" ULANNN! "

Çise üstü başı düzgün bir şekilde yanıma koşmaya başladığında her ne kadar kollarından tutup sarsarak bağırıp kızmak istesem de kollarımı açıp kucaklamıştım.

Hem ağlıyor hem de kollarını bana sıkı sıkı sarıyordu... Küçüğümün korktuğu çok belliydi.

Zorlanmadan kucağıma aldığım Çise'min hâlâ kollarını boynuma doladığı gözümden kaçmazken bedenimin kas katı kesilmesi ile birlikte sinir krizi geçiriyor olduğumu da anlamıştım.

ÇİSE'MWhere stories live. Discover now