Arslan ve Çise'nin hikayesine benimle birlikte tanıklık etmeye ne dersiniz...
▪KESİT▪
" Beni asla bırakmayacaksın değil mi ? "
Hıçkırıklarımın arasında sorduğum soruya bedenimi bırakmak istemezcesine sıkarak
" Asla...Bir tek sen! Hayatımda bir tek s...
" BULUNACAKLAR!!! CEHENNEMİN DİBİNE DE GÖTÜRSE BULUNACAKLAR! "
Sinirle bağırmamın ardından elimi geçirdiğim camları sinirle savurmuştum.
" Abi kurban olayım sakin ol. Bulunacaklar tabiki! İzleri sürülüyor. "
Çağrı'nın dediğini duymamazlıktan gelmiştim. Boran'ın, Cihangir'in ya da Barbaros'un da benden aşağı kalır yanları yoktu. Hepimiz barut gibiydik...
Ellerimi yıkamaya başladığımda sinirlerime yine hakim olamayıp kendimi kaybetmiştim. Ulan Kutay gebereceksin lan öldüreceğim seni şerefsiz adi!!!
Barbaros'dan devam :
Arslan kan olan ellerini yıkarken yine gelen ani krizle her yeri birbirine katmaya başlamıştı.
Arslan temsili :
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
" Arslan'ım sakin ol! Çise'ye de Aşkım'a da bir şey olmayacak. "
Arslan'ı sakinleştirmek için kurduğum cümlelere nihayet cevap veren Arslan her zamanki katil kimliğine bürünmüştü.
" OLAMAZ LAN ZATEN! "
Cihangir hızla yanımıza geldiğinde merakla dikkatimi ona vermiştim.
" Güvenlik kameralarından biri sağlam kalmış. "
Dediğiyle birlikte Arslan önde biz arkada güvenliğe gitmeye başlamıştık.
Çise'den devam :
Odadaki demir parmaklıklardan göründüğü kadar kararan havaya bir kez daha bakmıştım. Çaresizce... Bu adam bizi nereye getirmişti de Arslan saniyesinde bulamamıştı?
İçeri bir anda ağlamaktan kızarmış gözlerle Aşkım ve ruh hastası Kutay girdiğinde koşarak Aşkım'a sarılmıştım. Öyle sıkı dolamıştı ki kollarını bana şimdi kendini güvende hissettiğini anlamıştım.
" Son kez vedalaşın diye getirdim sevgilimi. Çok ağladı kıyamadım. "
Sırıtarak dediklerine gözlerimi devirmiştim.
" Kes be sesini "
Bir süre daha sarılmıştık birbirimize. Buna son veren tabiki sikik kafalı Kutaydı. Kolumdan tutarak odadan çıkartmıştı beni. Ani gelen sinirle bacak arasına tekme atıp ensesine de dirseğimi geçirmiştim.
Aşkım'ı kolundan tutup bir iki adım atmıştım ki Kutay malının itleri bağırışıyla birlikte odaya doluşmuşlardı.
El mecbur olduğumuz yerde kalıp Kutay'ın yine beni kolumdan tutup sürüklemesine izin vermiştim. Kaçış yoktu... Birini döverdin ikisini döverdin. Hangi birine yetişecektik. Hem yarı hayvan adamlara gücümüz nasıl yetecekti...
