11

135K 4.8K 2.1K
                                    

Arslan'ımın sırtındaki dövme ♡ Belki merak edeniniz olur diye araştırdım güzelinden bir adet foto buldum. 🤣 Fotodaki ayrıntıyı da kaçırmayın...

■■■

Uykunun bedenimi terketmesiyle birlikte gözlerimi aralayarak yattığım büyük yataktan kalkmaya çalışmıştım.
Farkettiğim şeyle birlikte gözlerim sonuna kadar açılırken çoktan yataktan kalkmıştım bile.. En son arabadaydım ben!

Siyah ve gri renkleriyle donatılmış büyük oda bana o Arslan denen adamı çağrıştırmıştı... Sinir bütün bedenimi sararken gözlerim yine dolmaya başlamıştı bile. Burdan kurtulmanın bir yolunu bulmak zorundaydım..

Odanın kapısına doğru yönelerek kapıyı açmıştım. Kilitli olmadığı için binlerce kez şükrettikten sonra beni karşılayan koridorun sonuna ilerleyip merdivenlerden inmeye başladım..

Son basamağı da indikten sonra karşıma çıkan Cihangir'lerle olduğum yerde durmuştum. O.onlar da mı gelmişti..

Aşkım kızarmış gözleriyle bana bir kaç adım attığında ellerimi kaldırıp net bir sesle

" Uzak durun benden " dedim.

Onlar salondaki koltuklarda otururken ben de onlardan uzak kalmak için büyük yemek masasına ilerleyip oturmuştum. Onların yanında ağlayıp kendimi küçük düşürmek istemiyordum..

" Kardeşim yapma böyle.Arslan'ı az çok sen de tanıyorsun... Ne yaparsak yapalım alacaktı seni. Biz de sana yalan söylemek istemedik.."

Cihangir'in cümlesini hışımla ayağa kalkarak kesmiştim. Gözlerimde biriken yaşları tutamayıp bağırmaya başladım..

" Allah belanızı versin sizin! Tanıyorsun diyorsun birde. O adam ruh hastası... Kaçırdı beni ka-çır-dı. Siz ne biçim insanlarsınız. ARSLAN'I BİLE BİLE BENİ NASIL ONUN YANINDA TUTMAYA DEVAM ETTİNİZ. mahvettiniz hayatımı... Mah..vet.tiniz.."

Kendimi yere attığımda gürültülü bir biçimde kapı çarpma sesi duymuştum. Kafamı kapının olduğu tarafa çevirdiğimde suratı sinirden kıpkırmızı olmuş bir Arslan'la karşılaşmıştım.

Dediklerime sinirlenecek korkusuyla olduğum yerde dururken o hiç bana yönelmeden hızlıca Cihangir'in yanına ilerlemeye başlamıştı.

" ONU ÜZECEK ŞEYLER SÖYLEMEYİN DEMEDİM Mİ LAN! BU KADAR MI SÖZ HAKKIM YOK ÜSTÜNÜZDE..."

Arslan hepsine öyle bir kükremişti ki olduğum yerde irkilip ayağa kalkmıştım. Manyak.. Sanki beni onlar kaçırmıştı. Kızdığı şeye bak!

Cihangir , Barbaros... Hiç biri bir şey demezken Arslan'ın Cihangir'e attığı yumrukla şoka girmiştim.

Cebinden çıkarttığı çakılarından birini görmemle koşarak arkadan sarılabildiğim kadar kollarına sarıldım. Ruh hastası milleti kesecekti. Arslan istese beni bir hışımda geriye doğru atacakken olduğu yerde durup çakısını aşağıya indirmeye başlamıştı. Bana zarar vermek istemediği belliydi. Derin derin nefesler almaya başladığında fazla sinirli olduğunu anlayarak bağırmıştım.

" Gidin hemen Allah'ın cezaları. GİDİN DEDİM SİZE..."

Öyle bir bağırmıştım ki hepsi hızla evden çıkıp kapıyı kapatmıştı.

Kapının kapanmasıyla birlikte kendimi hızla Arslan'dan çekerek tekrar bağırmaya başladım.

" Ne diye insanlara zarar veriyorsun ha! Beni ağlattıkları için mi ? Allah'ın cezası senin yüzünden ağlıyorum ben... Bir heves uğruna kaçırdın beni. Suçu onda bunda değil kendinde ara. Kimseyi değil kendini kes be! "

ÇİSE'MWhere stories live. Discover now