Sister // ONEUS OC ✔️

12.1

Dışarı çıktınız, Keonhee yanında yürüyordu. Diğer yanında Seoho vardı. Güldün kendi kendine.

"Ne gülüyorsun?" diye sordu Keonhee keyifle.

"Sırık gibisiniz, yanınızda topuklu giymeliyim ama Hwanwoong kızıyor!"

Seoho güldü neşeli bir şıngırtı ile. Ona baktın güler yüzle.

"Hwanwoong yumağı" dedi önüne dönüp yürümeye devam ederken, "Kıskanıyorum onu"

Keonhee sana eğilip "Bu da boş değil sana" diye fısıldadı.

Onu gelişine yakalayıp üstüne zıpladın ağzını kapatırken.

Seoho şokla gözlerini açtı, Hwanwoong koştu seni kucaklayıp çevirdi ve yere bıraktı.

"Neler oluyor Mina? Bu Keonhee'ye ilk atağın?"

Keonhee yere oturdu, gülmeye başladı. Onu tekmeledin zayıfça, isyan ederken.

Keonhee elini yere vura vura gülerken kıpkırmızı olmuş sana baktılar, kalanların hepsi.

"Cinsel şaka yaptı heral" dedi Dongju, "Keonhee'nin evlenme yaşı geldi de abilerim ablam"

Hwanwoong masumu yumruğunu sıktı, Keonhee yere yattı gülerken, sen isyan ettin.

"Dongju-yah! Seni aptal, gel buraya!"

Dongju dayak kokusunu aldı, topukladı. Youngjo yanına gelip konuştu.

"Bak bana, Keonhee çok eğleniyor sen mosmorsun. Seoho ile ilgili konuştu, değil mi?"

Şokla baktın ona. Aptal değil miydi bu en son ya?

Seoho yerdeki adamı kaldırmaya çalışırken size baktı, duymadığına emindiniz, abin fısıldamıştı.

"Bak diyeyim, Seoho gay" dedi abin.

Töbe est çekerek daldın ona.

Seoho çığlık attı sen abini yolarken.

"Koca kız oldun, hâlâ saldırıyorsun!" dedi kucaklarken isyanla, "Ne dedi tanrı aşkına? Bu da gülüyor dayak yerken!"

Kucaktan kayıp yere oturdun, sinirden ve utançtan gözlerin doluyken Gunhak sevgilisinin elini bırakıp yanına oturdu.

"Ne oldu güzelim?" diye sordu, "Sana neden bulaşıyor bunlar?"

"Gunhak" dedin ağlamaklı, onun boynuna sarıldın. Sonra gözlerin büyüdü, geriledin yerde.

"Ne oldu ki, bir şey yapmadım Mina" dedi Gunhak şaşkınca, kolları hâlâ açıkken.

Güldün zıpladın havaya.

"Seoho" dedin ona dönüp, "Benimle yürümeye devam eder misin? Keonhee cezalı!"

Seoho kıkırdadı onaylarken.

O gün sizin onunla belki ilk defa, samimi muhabbetiniz başlamıştı.

Onu kadından kıskanıyordun, bu da aşkını harlıyordu. Öyle ki yaprak gibi rüzgarında savrulmak artık hoşuna bile gidiyordu.

Seoho ise sana aşkını asla söndürmemişti, akıllı bebek değildi ama seni kalbiyle kabul etmişti.

Bütün o dayaklar, kavgalar ve uzak kalmalar sizi daha yakın kılacaktı demek, aman ne de tatlı bir histi!