Sister // ONEUS OC ✔️

7.2

Seoho sizin kursa yazıldı, bir de vokal dersi alıyordu. Bu nedenle onu dansta görüyor, bir daha asla yüzünü göremiyordun.

Dongju bütün gücüyle dans ederken yanda oturan sana minik bir açıdan baktı. Dansı bırakıp yanına oturan bu genç adam hiçbir şey sormadan soluğunun düzelmesini bekledi ve omzuna yattı.

"Yavrucum" dedin güler yüzle, "Yoruldun mu, seni izliyordum"

"Hiç öyle gelmedi bana" diye alay etti Dongju, "Sanki bir şeyler düşünüyor gibisin"

Hwanwoong ile Seoho aynı anda içeri girdiler, başını kaldırıp baktın olan bitene. İkisi birbirine niye bu kadar gıcık oluyordu bilmiyordun.

Gunhak içeri uçup senin önünde diz çöktü. Elini uzatıp Dongju'yu itti, seni kolundan tutup kaldırdı.

Seoho bir adım ileri attı ama Gunhak konuştu.

"Kız gel, sevgili yaptım! İlk kız arkadaşımı seninle tanıştırmak istiyorum, şu dans işine geri döneriz hemen!"

Gözlerin sevgiyle büyüdü.

"Bir kadın görecek gözlerim!" dedin.

Gunhak sana sarılıp şakıdı.

"Lan BFF" dedi sevgiden hüzünlenip, "Seni görmediğim her an özlüyorum seni, gördüğüm her an diyorum işte bu benim kız kardeşim!"

Gülümsedin onun omzuna çeneni koyarken, Hwanwoong ile göz göze geldin. Hwanwoong merhametle gülümsedi.

Seoho sen uçup çıkarken ağzı açık baktı sana.

Gunhak'ın sevgilisini sevdin. Gunhak cümle içindeyse her şeyi severdin. Yine de güvenemedin ona. Sanki bir şey vardı onun gözlerinin tam dibinde.

Geri döndün arkadaşını geride bırakıp, Seoho Hwanwoong'a ayak uydurmaya çalışırken öğretici sabırla onunla dans etmeye çalışıyordu.

Dongju ile Keonhee de eklenmişler, Hwanwoong ne yaparsa onu yapmaya gayret ediyorlardı. Selam vermeden Seoho'nun yanında dansa katıldın.

Youngjo içeri girip koştu, eklendi dibine.

Birlikte dans ederken Seoho'nun yüzüne baktın aynadan. Hwanwoong bağırdı.

"Dikkat, bir ki bir ki üç dört!"

Hemen önüne dönüp dümdüz ifadeni takındın. Seoho güldü haline, ciddileşip Hwanwoong'a baktı.

Dans bittiğinde Seoho yandan su uzattı sana.

"Teşekkürler Seoho" dedin keyifle. Onu hep ismiyle çağırırdın, Youngjo kızsa bile.

"Afiyet olsun" dedi Seoho nefes nefese, "Bu bir işkence!"

"Seviyorsun sen de" dedin gülerek.

"Evet" dedi, başını utanarak eğdi.

Güldün haline.