6.2

29 6 8
                                    

Seoho gelip yanına oturduğunda etrafa baktı.

"Burası bizim çöplük" dedin elini görüp kendi elini kucağına çekerken panikle, "Gunhak da geçen yazıldı, Keonhee bugünlük yok. Minik oğlum-"

Seoho kıkırdadı.

Onun sesinin en derinine gömüldün, çıkıp nefes almak yerine o an ölmek istedin.

Abinin arkadaşı, o diğer abin.

Sövüp döverken kaçmayı bırakan o Seoho.

Sanırım seni cidden benimsemişti, öyle ki şimdi yanında ne olacağını tahmin bile edemezken oturabiliyordu.

Yüzsüz gibi gülüyordu, öfkelendin.

Sen öküzün tekiydin, seni neden hâlâ terk etmemişti? Saf mıydı, salak mıydı?

NEDEN KENDİNİ ÜZÜYORDU?

Kalbin kırıldı.

Hwanwoong karşınıza bağdaş kurmuş başı önüne eğikken hafif ilerleyip onun dizlerine dirseklerini koyup yukarı baktın.

Hwanwoong güldü.

"Tanrı aşkına şunu yapma" dedi gülerek, "Çok kötüyüm, gitmem lazım"

Seoho sizi başı hafif eğik izlerken sordu.

"Ben geldim diye üzüldün mü?"

Hwanwoong başını bir anda kaldırdı, elmas dolu gözleri ışıldadı.

"Hayır, Mina biliyordu zaten canım sıkkındı! Seni canımı resmi olarak yakan bir acı ile özlemişim, hepsi bu"

Seoho hüzünlendi. İstemiyordu.

Kalktı.

O an eline yapışıp gözlerini kapattın, başını eğip bağırdın.

"Lütfen bir şans daha ver bana!"

Seoho şokla aşağı baktığında sen yine yarı bağırdın.

"Adım çıktı dokuza, inmez sekize! Ama biz seni çok özledik, kaçma! Vurmak yok, kovalamak da!"

Seoho samimi bir kıkırtı bıraktı, yere geri oturdu.

"Mina" dedi sevgi dolu bir sesle, "Ben senin özel olarak değişmeni istemedim ki. Bana değişmeni isterim ama. Kaçıyorsun, korkuyorsun. Ben senin güven-"

Seoho gülümsemeyi kesti, Youngjo çığlık atarak içeri girdi.

"LAN AILEM" dedi, kahveleri görüp modunu düşürdü, "Bensiz..."

Seoho kıkırdadı.

"Çocukları ziyaret edeyim dedim, gel otur, kahvemi birlikte içelim kardeşim"

Youngjo hâlâ aptaldı.

Aşırı yakışıklı, bomba bir şey olmuştu ama size karşı çalışmayan aklı gerisine zehirdi, bu bir kesindi.

"Nabıyonuz lan kardeşler?" diye sordu size hitaben.

Güldün.

"Sus be, evde bile yüzünü görmüyorum"

Youngjo gülümsedi.

"Dans çalışıyoruz hyung" dedi Hwanwoong ise, "Ben ünlü olunca-"

Ona baktın yandan. Sustu gülerek.

"Hani ünlü olmuyorsunuz?" dedin Seoho'ya dönerek.

Hwanwoong yine... anladı.

Sister // ONEUS OC ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin