Sister // ONEUS OC ✔️

9.3

Seoho gülen o güzel yüzü asılmadan sana döndü. Pişman olduğu hiçbir şey yoktu, yanlış yapmıyordu.

Gözlerinin içindeki haşmetli avize parıl parıl yanarken seninle göz göze geldi.

Gülüşü hafifçe düştü, nefes nefese ve suratsız görünüyordun. Hwanwoong kayıp girdi içeri, olan bitene baktı. İçeride çığlık olmalıydı, sessizlik değil.

Seoho kadının yanından kalkıp önünüze geldi, Hwanwoong'u inceledi. Hwanwoong aslında huzursuz ama mutlu gibiydi bir yandan.

"Ne oldu size?" dedi, hâlâ kendiyle ilgili bir sorun görmüyordu. Haklıydı da, bu nedenle gülümseyip baktın ona.

"Ne oldu ne?" dedi Seoho, "Doğal davranmıyorsunuz, siz kumrular!"

Hwanwoong bir anda bağırdı.

"MINA ÇIKIŞ YAPIYOR!"

Seoho hiçbir zaman ünlü olmayı istememişti, Youngjo ile bir olup üniversite kazanacaktı. Sonuçlar bugün yarın gelecekti. Yine de kendini sahnede hayal etti.

Elinde bir pankart, onu izliyordun.

Nasıl olur da tam tersi olurdu, kendini maske takmış Mina yazılı bir pankart ile hayal etti.

Sonra gözleri büyüdü. Onu izlemeye devam ettin sabırsızlıkla. Aklı fikri seni seven kalbinin fanlarla aynı atması olan Seoho sonunda bir anda seni kendine çekti. Göğsüne bastı.

"Iyi iş çıkardın Mina, iyi iş bir tanem" dedi.

Seni hayat çizgine karışacak kadar hödük değildi.

Kadın Gunhak içeri girip ona kahve uzattıktan sonra size koştuğu için gıvıl oldu. Sen Seoho'nun pamuk şeker kokusunu sonunda yine içine çekerken sordu koşan.

"Kucak! Yeey! Ama neden?"

Seoho döndü, konuştu. O konuşunca ciğerlerinden dökülen titreşim seni gülümsetti.

"Mina diyorum" dedi, Gunhak bu sevgi patlamasının nedenini çatlarcasına merak etti, "Çıkış yapıyor Gun!"

Gunhak çığlık attı, her zaman tadı bal olan bir insandı. Seni Seoho'nun göğsünden söküp kendine aldı.

Sıkıca sarılırken saçlarını sevdi.

"Harika benim canımın içi"

Hwanwoong kadına baktı, gülüp sizi sardı. Seoho tek kaşını kaldırıp Hwanwoong'un başıyla verdiği emri yerine getirdi ve Gunhak ile seni belinizden sardı.

Beş dakika sonra Seoho yanında kahve içiyor, gözleri parıl parıl konu hakkında konuşuyordu.

"Ve sen de" dedi son olarak. Baktın ona.

"Bu güzel haber için ilk bana geldin, öyle mi?"