10.1

29 5 7
                                    

Güne Seoho'nun telefonunu mesajınla çaldırmakla başladın. Tek gözün kapalı, aklına Seoho gelmişti.

Rüyanda onun ünlü olduğunu, sana evlenme teklifi ettiğini görmüştün. Çıkış yapmana günler vardı, aslında uyuyamıyordun.

Seoho titreşime uyandı. Telefonun minicik açtığı gözlerinin tekiyle kilidini açtı. Bir anda yatakta oturur pozisyona geldi.

Bloom: Günaydın Seoho.

Mina: Günaydın, aslında sabah sabah yazıyorum kusuruma bakma. Aklıma takılan bir şey var. Cidden yüksek gelen puanını nerede kullanacaksın? Bir de ben uyuyamıyorum, karabasan basıyor. Bir tavsiyen var mı ^^

Seoho ikinize de cevap yazdı, gülerek geriye yattı. Kollarını iki yana açtı.

Telefonun başında tırnağını yerken bu hallere düşecek hatun olmadığını kabul ediyordun. Ne olmuştu lan birkaç yıl içinde?

Gunhak sevgilisini aramak yerine -genç kadının adı Bloom idi!- seni aradı. Açtın mutlu bir şekilde, mesaj o sırada gelmişti görmedin.

"Gun!"

"Hey bff, kaç gün kaldı?"

"Üç!" dedin kalbin panikle atarken.

Gunhak konuştu.

"Seoho ile ben çıkış yapmak için gerçekten çok çalışıyoruz. Hwanwoong zaten aşırı hırsla çalışmaya devam ediyor. Kalanlar da bizim için çalışıyor. Sen ünlü olunca çocukluk arkadaşları Gunhak ile Mina diye afişler çıksın istiyorum!"

"Softsun ve ben soft şeyleri yerim" dedin ciddileşerek. Kahkaha attı, kıkırdadın.

"Kıyafet denemeye gidiyorum. Yanıma gelebilirsin"

"Aşkım yanlış anlama da ben gelemem" dedi Gunhak alayla.

"Neden?" diye sordun keyifle.

"Hwanwoong beni yolar. O yolmasa Seoho beni yolar. Yani beni yolarlar tavuk gibi!"

Güldün.

"Seoho" dedin, "Gelir mi dersin?"

Gunhak bilerek yüzüne kapattı. Kahkaha attın.

Bir saat sonra Hwanwoong seni ektiği için Seoho ile kıyafet denemesindeydin.

Seoho oturmuş seni beklerken telefonda mesajlaşıyordu. Kafasını kaldırdı karanlığa.

Mini şort üstü büstiyer çekmiştin.

Hiçbir zaman hafif makyaj dışında kendine tam özen gösterdiğin söylenemezdi. Seni hiç böyle görmeyen Seoho gözlerinin büyümesine engel olamadı.

"Bu ne böyle?" dedi şokla. Çok aşırı açıktı, bembeyaz tenin gün ışığı ile parlıyordu ve üzerine tül bir ceket verdiler.

"Oldu mu?" diye sordun, Seoho ağzı açık bakarken karnını kapatıp sırıttın.

Seoho başını telefona gömdü. Şaşırdın, mesaj yazıyordu.

Kırıldın aslında ama çaktırmayıp sordun.

"Seoho?"

Bakmadı.

Kadın "Yeni kıyafet" dedi seni sürüklerken.

Başını geriye atıp baktın, Seoho başını kaldırıp bakmadı.

Sister // ONEUS OC ✔️Where stories live. Discover now