6.1

34 8 11
                                    

Seoho lise sona devam ederken seninle iletişimi hafiften kesmişti. En azından peşinden koşmuyordu.

Hwanwoong senin yanına dans okuluna yazılmıştı, hırsla dans edip yere oturdun. Utanç vericiydi ama geldi yanına bütün gücüyle oturdu ve sordu.

"Kafana takılan bir şey mi var?"

"Youngjo yaa" dedin öfkeyle burnundan soluyarak.

"Seoho ile gezen Youngjo hyung seni nasıl üzebilir?"

"Son sınıflar diye kilitlediler kendilerini. Biz ne güzel eğleniyoruz. Çıkış yapınca onlar beni çok arar"

"Sana bir şey demek istiyorum ama dilim lal kalıyor" diye başını önüne eğip güldü Hwanwoong.

Anında ona dönüp gözlerini sevgi alırken ellerini tuttun, sordun.

"Canını sıkan şeyi mi? Bu anı kaç yıldır bekliyorum!"

"N-Ne? Sen beni merak mı ettin?"

"Hey" dedin gülerek, "Öküzlüğüm abilerime, seni severim bilirsin bebek"

"Onları, yani abini çok seviyorsun. Gücün ona yetiyor. Beni en fazla elimi iterek cezalandıran sen Seoho için de aşırı agresifsin... dur, devamı var!"

Ağzını kapattın, gülümsedin. Hwanwoong gülüşündeki ağaca minik bir uçurtma gibi takıldı. Konuştu.

"Ama ben olsam seni her halinle seven birini bulurdum Mina, acelemiz yok, koşturma"

"Aww" dedin sevgi dolarak, "Seni alan kız yaşadı ha, Hwanwoong? Ha, en yakın dostum?!!"

Onu kendine çekip kıkırdayarak sarıldığında Seoho elinde üç kahve, kapının camında kalakaldı.

Kafanı kaldırdığında gülüşün şokla düştü, Hwanwoong ise çoktan üzülmüştü. Seoho yine gülüşünü düşürdüğünü düşündü, anlamadı masum yürek. İçeri girmek için hamle yaptı.

Sen Hwanwoong'a ayılık olmasın diye gülerek "Seoho!" dedin ve ayrılıp ona koştun.

Seoho gülümsedi.

"Bize kahve mi aldın, gönlümüzü aylar sonra böyle mi alacaksın?" dedin kalbin bütün hızına kavuşmuşken.

"Kızma, sizi özledim" dedi Seoho.

"Kızmadım bu benim normal yüzüm" dedin tek kaşını kaldırıp.

"Hmm" dedi Seoho, "Ne bileyim, kaşındım da geldim. Bi güzel tekme yerdik yani"

Dayanamayıp güldün, yumrukladın onu.

Seoho ah çektiğinde gözlerin büyüdü, koşup kenara en dibe oturup aynadan gizlice -manda suda saklanır gibi ortadaydın- onu izlemeye başladın.

Seoho gülümsedi, Hwanwoong'a el yaptı. Hwanwoong kalktı, somurturken Seoho onu tek eliyle sarıp mırıldandı.

"Hwanwoong, brom, özledim çok çok"

Hwanwoong neden kalp kırıklığı yaşadığını anlamamak istedi, hayır yoo, anlamadı!

Anlamaz lan, diyorum ya, anlamadı!

Sister // ONEUS OC ✔️Where stories live. Discover now