DON'T LEAVE ME 29

192 8 1
                                    

Önüme koyulan yemeğe ters bir bakış attım.

"Ben bunu yemem" bakışlarımı yemekten ayırıp başka bi yere odakladim.

"Sen bilirsin açıkçası umrumda değil"

Adam kapıdan çıktı ve kilitledi. Çözmüş olduğu ellerimi ovusturdum. Bileklerim kızarmış ve morarmaya yakın bir hal almıştı.

Yaptıkları tosta benzer şeyden bi ısırık aldım. Şurda beni kaçırmışlar bari güzel yemek koysalar, malzemeden kısmışlar.

Suyumdan son yudumu alarak geri tepsiye koydum ve oturup beklemeye başladım. Bari yemek üstü için sigara verseydi, cimri!!

"Hey kel sigara getirsene" boş odada sesim yankilanmisti. Ayağa kalkarak odadaki küçük cama doğru yaklaştım. Paslanmis pencereyi zorlukla açtım ve dışarıya baktım, yüksekti ama bu burdan kaçmamam için hiçbir sebep yoktu.

Sandalyeyi alarak camın önüne koydum ve üstüne çıktım. Bir bacagimi camdan sarkittim ve aynı şeyi diğer bacagim içinde yaptım. Iki bacagim dışarda tarlası yanmış köylüler gibi oturup etrafa bakmaya başladım. Sanırım vaz geçmiştim.

Kapının önünde konuşma sesleri gelmesiyle heycanlanmıştım. Ellerimi duvara yaslayarak kendimi ittim ve sert bir düşüş yaşadım. Üstüm kirlenmisti ama dert etmeyerek koşmaya başladım.

Depo gibi yerden azda olsa uzaklaşmıştım ki biri arkadan bağırdı.

"Kız kaçıyor!!"

Kosmami hızlandırdım ve en korktuğum yere ormana girdim. Nereye gidecegimi bilmiyordum ve delicesine koşuyordum.

Zayn;

Sağa dönüş yaptım. Orman yolundaki kestirmeyi seçip hızlandım. Eğer o piç Erin'e bir şeyler anlattiysa boku yemistim.

Az daha ilerledigimde yola çıkmış ve koşan bir kız gördüm. Sarı saçlı ve çamura bulanmis bir kız.

Hasiktir.

Erin.

Erin'e yaklaştığımda arabayi dondurerek yan bir şekilde önünde durdurdum. Korkak gözleri gözlerimi buldu ve bakışları değişti. Sert bakıyordu çok sert.
Yönünü değiştirerek benim geldiğim yoldan koşmaya başladı. Arabayı çevirerek peşinden gittim.

Yanına yaklaştığımda camı açarak bağırmaya başladım.

"Erin dur!!" Bakmadan koşmaya devam etti.

Gözüme gelen ışıkla olduğum yerde kaldım. Erin'e baktığımda olduğu yerde durmuş gelen arabaya bakıyordu.

"Erin koş!!" Arkasına dönerek bu sefer arabaya koşmaya başladı. Yanımdaki kapıyı açtı ve bindi.

Olduğum yerde durdum. Hareket etmedik, Erin bakışlarını bana çevirdi.

"Ne bekliyorsun sürsene! "

"Hayır" araba yaklaştı ve tam önümüzde durdu. Karşılıklı olarak bir birimize bakıyorduk.

Arabadan indim, aynı anda John indi.

"Vay Zayn bey. Sen buralara uğrar mıydın?"

Ellerimi cebime sokup rahat bir konum aldım.

"Demekki geliyormuşum"

John güldü "Sen her ne kadar kızı gotursende ben onu senden tekrar alırım."

Bu sefer ben güldüm "Öyle bir Şansın yok"

"Zayn farkettin mi bilmiyorum ama 5 e karşı 1 sin." Yüksek sesli kahkaha attım.

"Onu nerden çıkarttın" kafasının karıştığı belliydi.

"Neyden bahsediyorsun sen"

Araba sesi sessiz ortamı bozdu. Aynı anda 3 araba John'un arabasının arkasına yaklaştı ve durdu.

John bakışlarını arkaya çevirdi ve sert bir küfür etti. Adamlarım arabadan indiler ve elindeki silahları John'a doğrulttular.

"Göze göz dişe diş diyorsun ha?" Eliyle bir hareket yaptı ve arabadaki adamları indi.

"Aynen öyle" belimdeki silahımı çıkartıp ona doğrulttum.

Sen benim kızımı benden aldiysan bende seni senden alırım.

DON'T LEAVE ME (Zayn Malik Fan Fiction)Where stories live. Discover now