Kızgın Ruhlar Pt. 8: Gezideki Üçüncü Gün

141 23 1
                                    

Baekhyun, Sehun'un abur cubur getirdiği çantasının içini bu seferki konuşmalarında yiyecekleri şeyi seçmek için kurcalıyordu. "Sen yürüyen bakkal gibisin cidden." dedi Baekhyun. "Bu çantaya bunları nasıl sığdırdın?"

"Bilmem" dedi Sehun. Baekhyun bir bisküvi seçerek Sehun'a gösterdi. Sehun onu onaylayınca çantanın başından kalkıp diğer üçünün oluşturduğu çemberdeki boş yerlere oturup doldurdular. Baekhyun, Chanyeol'ün yanına oturmuştu. Sağında Kyungsoo, onun yanında da Junmyeon vardı. Junmyeon'un yanında ise Sehun ve onun yanında da Chanyeol oturmaktaydı. Sehun, Baekhyun'un seçtiği bisküviyi açarak çemberin ortasına koydu ve bir tane alıp ağzına attı.

"Arkadaşlar!" dedi Junmyeon heyecanla. "Jongdae harika bir insan! Bakın şimdi-"

"Önce bize otel sahipleriyle ne konuştuğunuzu anlat. Meraktan çatlayacağım" dedi Kyungsoo. Az önce heyecanla konuşan kulüp başkanı hevesi kursağında kalarak öfkeli gözlerini Kyungsoo'ya yöneltti. İkili birkaç saniye bakıştıktan sonra Junmyeon "İyi, önce onu anlatayım." Uzanıp bir bisküvi aldı. Baekhyun o sırada elindeki bisküviyi Chanyeol'e yediriyordu.

"Bakın şimdi. Bu hayalet meselesi aslında yedi aydır oluyormuş. Yapmalarının sebebi de müşteri çekmek olduğunu söylediler. Böyle gizemli dedikodulara meraklı insanlar, özellikle gençler çok çekiliyormuş." Junmyeon lokmasını yuttu ve bir tane daha almak için uzanırken konuşmasına devam etti. "Etrafa ve sosyal medyaya baya dedikodu yaymışlar sonra insanları korkutmuşlar ama bu geceleri cam tıklatmak ya da tuvalette kısa süreliğine gözüküp kaybolmaktan fazlası değilmiş. Gerçekten saçma bir pazarlama. Ben de onlara otele korku teması yapabilecekleri fikrini verdim. Dekorasyonlarla çalışanlara yapılan makyajlarla falan..."

"Onlar ne dedi?" Chanyeol sormuştu.

"Bay Light, üniversiteden mezun olunca bu otelde çalışmayı bir düşünmemi önerdi" Junmyeon sırıttı. "Fikrimi baya sevdiler anlaşılan ve bunun için toplantı yapmaları gerektiğini söyledi. Sanırım önümüzdeki günlerde bu konu hakkında sık sık görüşme içinde olacaklar. Kısacası bu bir günde çözmeyi başardığımız hayalet olayı küçük bir pazarlama taktiğinden başka bir şey değilmiş. "

"Biraz da saçma bir taktik sanki" dedi Baekhyun. "Yani, Bay Kim de söyledi. Ya senin gibi kalp hastalığı olan birinin ölmesine sebep olsalardı?"

"Aynen öyle. Mark bayağı titriyordu" dedi Junmyeon. "Onlara bunu söyledim de zaten. Bizden özür dilediler ve... Hazır mısınız? Paramızı geri iade edeceklerini söylediler!"

"Ne!" diye aynı anda hayretle bağırdılar. "Ben de böyle şaşırmıştım! Ama bu geziyi beleşe kapatıyoruz. Bak Baekhyun, çözdüğümüz dava bize gerçekten bir şey kazandırdı."

Duyduğu şeyin etkisinden çıkamamış olan çocuk "Vay canına" dedi. Kulüp başkanı ellerini çırparak "Şimdi! Artık Jongdae konusuna geçebiliriz!" dedi. "O da orada bizimle beraberdi ve beni odama kadar getirdi!"

"Sadece sana iltifat eden birine aniden aşık olduğuna inanamıyorum" dedi Baekhyun.

"Sen de seni spor salonuna köşeye çekebilmek için götürmüş sonra da adresini ertesi gün seni rahatsız edeceklerini bile bile kaçtığın kişilere vermiş birine aşık oldun" dedi Junmyeon. "Belki biz gerçekten okul zorbaları olabilirdik?"

"Ben... Evet, Jongdae diyordun?"

"Jongdae!" dedi Junmyeon heyecanla adını anarak. "Çok harika biri! Bilmiyorum yani, fazla bir şey konuşmadık ama bana iltifat ettikten sonra etkilenmeden duramadım! Bilmiyorum, bir şeyler beni ona çekiyor sanki bir kurgudayız ve yazar bizi birleştirmek istiyor gibi!"

Jun's Bureau of Investigation (ChanBaek) Where stories live. Discover now