Jun's Bureau of Investigation (ChanBaek)

Yeni Üyeler Pt. 3: Üniversite Öğrencisi

Gece, masasında oturan Baekhyun aniden kötü bir şey olacağına dair bir hisle sırtını dikleştirdi. Tam olarak ne gibi kötü bir şey olacağını bilmese de bu his bütün bedenini ele geçirmişti. Sandalyesinden kalktı ama neden kalktığını da bilmiyordu ne yapması gerektiğini de. Bu yüzden telefonunu eline alıp Chanyeol'e mesaj yazdj. Son attığı mesajı okumamıştı bile. Baekhyun, yazdığı mesajı atıp atmamak arasında kararsız kalarak ekrana bakmaya başladı. Yeni dönemin ilk gününden sonra Chanyeol okula gelmemeye başlamıştı. Aradan iki hafta geçmiş, üçüncü hafta ise sona yaklaşıyordu. Yarın perşembeydi. Sevgilisi bir iki kez okula gelmiş, bütün derslerde uyumuştu. Baekhyun onun yanına her gittiğinde uyuyor olduğunu görünce geri dönmüştü. Chanyeol, geldiği gün uyandığı teneffüslerde soluğu Baekhyun'un yanında almıştı tabii ki.

Diğer üçü, Chanyeol'e ulaşmakta zorluk çekiyordu ve Baekhyun'un da onlardan geri kalır yanı yoktu. En azından Chanyeol, sevgilisine daha sık yazıyordu. Her ne kadar onunla fazla iletişim halinde olamasa da diğerlerine göre daha kolay ulaşabiliyordu. Junmyeon, ona Chanyeol'ün nerede olduğunu sorunca bilmediğini söylemişti. Bir süre diğer üçü onu yine tuvaletteki kabinlerden birine sıkıştırmıştı ama Baekhyun sadece onun gelmeyeceğini bildiğini söylemişti. Chanyeol'ün ne yaptığını nerede olduğunu bilmiyordu.

Üçünün de ayrı ayrı fikirleri vardı.

"Narnia'ya gitmiş orayı kurtarmaya çalışıyor."

"Baekhyun'u aldatıyor ve gizli aşkıyla vakit geçiriyor! Yoksa, bir dakika! Kesin baba oldu ve evini geçindirmek için inşaatta çalışıyor!"

"Bence doğru yolu buldu ve tapınağa çekildi."

"Sen salak mısın?" dedi Baekhyun, Sehun'a. "En son geldiğinde saçı vardı."

"Peruk."

"Aynen. Kesinlikle kendi saçının birebir aynısı olan bir peruk." Sonra da öfkeli bakışlarını Kyungsoo'ya yöneltti. Ortaya sunduğu teori Baekhyun'un içten içe köpürmesine sebep olmuştu. En mantıklısı Junmyeon'un teorisiydi ona göre. Baekhyun derste Chanyeol'ün, Narnia'da kral, kendisinin de Chanyeol'ün eşi olan öteki kral olduğunu ve diyarda diktatörlük yapıp ordularını dünyaya saldığını hayal etmişti. Kore'yi ele geçirdikten sonra da yapacağı ilk şeyin Kyungsoo'yu idam etmek olacağını düşündü.

Odasında içindeki kötü hisle dolanan Baekhyun, "Yoksa yarın Chanyeol'ün çocuğu olduğunu mu öğreneceğim?" diye endişeyle duvara sordu. Bir an bayılacağını sandı sonra da odasından çıkıp mutfağa gitti.

"Uyumadın mı Baekhyun?" dedi salonda televizyon izleyerek elma yiyen annesi. "Henüz uyumadım" dedi Baekhyun onun yanına giderek. Annesi ona bir dilim elma uzattı. Elmayı alan Baekhyun teşekkür etti ve koltuğu oturup elmasını yemeye aynı zamanda televizyonu izlemeye başladı. Televizyondaki dizide iki avukat kirli işler yapan bir şirketi devirmeye çalışıyordu. Avukatlardan biri İtalyan-Koreli'ydi. Elmasını ısıran Baekhyun "Sen de böyle şeyler yapmıyorsun, değil mi?" dedi annesine. Soruyu tam olarak anlayamayan annesi "Nasıl yani?" dedi.

"Bu insanlar itibarını falan korumak için resmen mafyalık yapıyor." dedi Baekhyun televizyonu başıyla işaret edip. "Sen de ünlüsün sonuçta. Kamera arkasında böyle kötü şeyler yapmıyorsun, değil mi?"

Annesi kahkaha attı. "Tabii ki hayır." dedi annesi. "Belki kamera önünde göründüğümden daha aksiyimdir ama o kadar. Hem zaten öyle şeyler yapsam sizin yüzünüze nasıl bakarım?" dedi annesi. Elini karnına koymuştu. Baekhyun, annesine bakarken "siz" diye bahsettiği kişilerin kendisi ve babası olduğunu düşünmüştü. Sonra gözleri annesinin karnındaki eline kayınca "Gerçekten mi?" diye ayağa kalktı ve heyecanla annesinin yanına gitti. Elini annesinin karnındaki elinin üstüne koyarak "Kardeşim mi oluyor?" dedi. Annesi gülümseyip kafasını sallayınca Baekhyun ona sıkıca sarıldı. Belki de içindeki hissi yanlış yorumlamıştı. O his kötü değil iyi bir şeyin habercisi olabilirdi. Ya da tam tersi, kendisiyle alakası bile olmayabilirdi.