Luhan'ın Sorunları Pt. 4: Tepedeki Ev

207 35 17
                                    

Çubuk kraker paketi, Sehun'un iki elinin parmakları arasında sağa ve sola aynı anda çekilerek hepsinin duyabileceği bir sesle patlarcasına açıldı. İçinden bir tane kraker alan Sehun paketi ortaya koydu. Junmyeon bir tane almak için uzanırken konuşmasına başladı. "Şimdi," dedi elinde bir çubukla kolunu kendine çekerek "Baekhyun, sen oradaydın. Bize neler duyduğunu ve gördüğünü anlat." Baekhyun konuşmasına başlamadan önce pakete uzandı. Chanyeol "Ben de istiyorum." deyince iki tane aldı ve birini ona uzattı.

"Ben-" Chanyeol krakeri eliyle almak yerine onun elini tuttu ve krakeri ağzına götürdü. Kendi elinden kraker yemesinin şokuyla ona bakan Baekhyun neler diyeceğini unutmuş ona gülümseyen çocuğa bakıyordu. "Al işte salak," dedi Kyungsoo. "Çocuğu bozdun."

"Baekhyun? Baekhyun, hey!" dedi Junmyeon.

"Ah, şey, öhm, afiyet olsun." dedi Baekhyun önüne dönerek. "Hayatımda bu kadar kırmızı çok az şey gördüm." dedi Sehun. "İsa'nın kanı gibi." İlahi sesi kulaklarını doldurunca "Sen Budist değil misin? Niye İsa'ya da çalıyor bu ilahi?" dedi Baekhyun.

"Geçen gün Yunan mitolojisinden bahsederken de çaldı." dedi Chanyeol fısıltıyla. "Sürekli başka dinlere inanıyor."

"Oh," dedi Baekhyun. "Her neyse! Sizin yanınızdan döndüğüm zaman sınıfta kavgaya şahit oldum." Sonunda kimse bölmeden ya da kendisi kendinin dikkatini dağıtmadan konuşmaya başlamıştı. "Luhan tüm dolapları dağıtmıştı, benimki hariç. Sonra Jaehyun onu durdurmaya çalışınca karnına tekme attı-"

"İyi yapmış." dedi Sehun.

"-sonra da sınıftan çıktı."

"Neden senin dolabını dağıtmadığını biliyor musun?" diye sordu Junmyeon yeni bir kraker yerken. "Hayır." Bu sefer Chanyeol ona yemesi için kraker uzatmıştı. Baekhyun utangaç bir gülümsemeyi suratına yerleştirerek çubuğu ısırdı. Kalan kısmı da Chanyeol ağzına attı ve Baekhyun damatlık bakması gerektiğini düşündü.

"Sana güvendiği için bakmamıştır." dedi Sehun.

"Nasıl yani?" dedi Kyungsoo.

"Baekhyun sınıfa yeni geldi. Ona karşı bir kini yoktur ve sıra arkadaşı, bu yüzden güveniyordur." Sehun sonra kaşlarını çatıp ona bakarak "Güvenmekte haklıdır umarım."

"Tabii ki haklı." diye çıkıştı Chanyeol. "Baekhyun'un onun günlüğünü çalacak hali yok ve zaten birilerinin günlüğünü çalacak biri değil."

Seninkini çalmayı düşünürüm, diye düşündü Baekhyun ve uzanıp bir kraker aldı ama paketin içi boşalmıştı. Suratını asarak elini geri çekerken Sehun masanın altından bir tane daha çıkardı ve boş paketi eline alıp kırıştırırken yenisini koydu. "Oha, sen onları sıçıyor musun?" dedi Baekhyun şaşkınca. Sehun ona kötü bakış atarak çöp atmak için ayaklandı.

"Minseok Hoca gelip sınıfla konuştu değil mi? Ne olduğunu anlat."

"Bunlardan ne çıkarabiliriz bilmiyorum ama-" diye başladı Baekhyun ve ne olduğunu anlattı. "Dikkatimi bir şey çekti. Bay Kim onlara günlüğü alıp almadıklarını sorduklarında Jaehyun günlüğün zaten Çince olduğunu söyledi."

"Luhan Çinli çünkü." dedi Kyungsoo.

"Hayır, Kyungsoo, doğru bir noktaya değindi bence." dedi Junmyeon ayaklanarak. "Tam olarak nasıl dedi. 'Günlük zaten Çince' mi yoksa 'zaten Çince'dir' mi dedi."

"Zaten Çince dedi."

"İşte," dedi Junmyeon. "Günlüğün içini görmemiş olsa bu kadar kesin söylemezdi."

"Bu yine de bizi bir yere vardırmaz." dedi Sehun.

"Evet. Ama en azından Jaehyun'dan gerçekten şüphelenebileceğimizi gösterir." Junmyeon beyaz tahtaya doğru gitti ve önünde durup kulüp arkadaşlarına baktı. "Luhan'a şu an ulaşabilecek tek kişimiz Baekhyun. Sehun, sen ararsan kesinlikle açmayacağından emin misin?"

Jun's Bureau of Investigation (ChanBaek) Where stories live. Discover now