Final Pt. 1: Yaratan ve Yok Eden

131 19 0
                                    

Yavaş yavaş aralanan gözlerin gördüğü ilk şey yabancı bir tavan oldu. İçeriye güneş ışığı doluyordu. Göğsünde bir acı hisseden Junmyeon, doğrulmaya çalışırken bir el aniden onu yakaladı. Tanıdık ve şefkatli bir kadın eli. Annesi görüş açısına girince kadının ona gülümsediğini ve "Kalkma, doktoru çağırayım." dediğini duydu. "Uzanmaya devam et."

"Anne- Ne oldu?" Sesi çatallaşmış ve boğuk çıkıyordu.

"Bekle, önce doktor seni kontrol etsin hayatım. Sana ne olduğunu anlatacağım. Sakın kalkma, tamam mı?" Annesi ondan cevap bekleyerek ona bakmaya devam etti. Junmyeon, dışarı nefes verdi ve verdiği nefes göğsünü acıttı. "Tamam." dedi kısık sesle. Annesi onun elini sıktı ve doktoru çağırmak için odadan çıktı. Annesi, doktorla odaya döndüğünde, Junmyeon kendi doktorunu görmeyi beklemiyordu. "Bay Lee?" dedi şaşkınlıkla. Bay Lee, "Nasılsın bakalım?" dedi ona ve kısa bir muayeneye girişti. Bitirdiğinde "İyi durumda görünüyorsun, ameliyat da iyi geçti zaten. Ama bir hafta hastanede istirahat etmen gerek." dedi Bay Lee.

"Ameliyat mı?" dedi Junmyeon ve Bay Lee mahcup bir gülümsemeyle çocuğun annesine dönerek "Bir anda söylememeliydim. Panik yapma ve sakin ol Jun. Annen sana her şeyi açıklayacak." dedi. "O zaman izin verirseniz çıkayım. Bir şeye ihtiyacın olursa şurada düğme var" parmağıyla yatağın yanındaki kırmızı bir butonu işaret etti ve son vedasını edip çıktı. Yatağın yanındaki sandalyeye oturan annesi uzanıp oğlunun elini tuttu. "Kendini iyi hissediyor musun?"

"Biraz göğsüm acıyor."

"Normal sanırım. Ameliyattan çıktın. Su ister misin?"

"Olur."

Annesi ayaklanıp ona su doldurup getirdi ve oğlunun doğrulup oturmasına yardımcı oldu. "Yudum yudum iç." dedi annesi endişeyle. Junmyeon başını sallayıp bir yudum aldı ve "Neden erkenden ameliyata girdim?" dedi.

"Dün geceyi hatırlıyor musun?"

"Evet," dedi Junmyeon. "Ama bir yere kadar."

"Kwon amcan bayıldığını söyledi. Hastaneye geldiğinizde de doktor aşırı heyecandan dolayı kalbinin hızlandığını söyledi. Son zamanlarda da çok heyecan yapmışsın, öyle dedi."

"Kahin falan mı bu adam?"

"Bayılmandan anladı sadece. Kwon amcan bana cinayet araştırdığınızı söyledi." Annesi şimdi azarlar gibi konuşuyordu. "Okulunuzda intihar eden kızı araştırıyormuşsun. Heyecan yapacak ne olabilir diye düşünüyordum ama bu başlı başlına bir sebepmiş. Chanyeol'ün annesi de aradım onu azarlasın diye."

"Anne... Kwon amca başka bir şey söyledi mi? Bu... Dava hakkında?"

"Daha yeni uyandın ama hâlâ dava diyorsun!"

"Anne..."

"Tamam tamam..." dedi annesi. "Bu sabahki tüm haberler Başsavcı Choi hakkında açılan soruşturma hakkındaydı. Cinayetten, yolsuzluktan ve şeyden..."

"Tecavüzden."

Annesi, bu kelimeyle huzursuzlanmıştı ama başını sallayarak onayladı. "Oğlu dün itiraf etmiş ve sarhoş da değilmiş. Polis Başsavcı hakkında araştırmaya başlamış, Kwon amcan öyle söyledi. Hepsi sizin sayenizdeymiş."

Junmyeon, suratında huzurlu bir gülümsemeyle suyundan bir yudum aldı. Bir buçuk ay sürmüştü ama sonunda başarmışlardı. "Dün gece arkadaşlarının hepsi buradaydı" dedi annesi. "Kulübünüzü beş kişi sanıyordum ama üç kişi daha vardı."

"Onlar yeni üyelerimiz. Sana onlardan bahsetmedim mi?"

"Bahsetmedin."

"Yenilerden biri sayesinde Minho'nun itiraf etmesini sağladık." dedi Junmyeon. "Duydum, Kwon amcan yaptığın planı da anlattı. Son anda Mark isimli çocuğun eline telefon da sıkıştırmışsınız. Zaten o itiraf ettikten sonra bayılmışsın."

Jun's Bureau of Investigation (ChanBaek) Where stories live. Discover now