Kızgın Ruhlar Pt. 4: Yemek ve Müzik

152 27 0
                                    

Restoran kalabalıktı. Tüm öğrenciler gelmese de çoğu gelmiş ve kendilerine yemek aldıktan sonra masalarına geçmişti. Restoran kafeterya gibiydi. Yemekleri birkaç aşçının sorumlu olduğu tezgahtan alabiliyordunuz. Tezgahın önünde uzun bir kuyruk oluşmuştu.

Tayland ve Kore yemekleri bir aradaydı. Sehun'la Chanyeol yan yana tepsilerine yemekler alırken Sehun ne yiyeceğine karar veremiyordu. Onun aksine Chanyeol sadece bildiği ve sevdiği yemeklerden alırken öfkeli gözüküyordu. "Aptal!" dedi sinirle aşçının ona uzattığı rameni alırken. "Kyungsoo ile birbirinizi incelemek için bu zamanı mı buldunuz? Baekhyun'un seni çıplak gördüğüne inanamıyorum!"

"Beni tamamen çıplak görmedi" dedi Sehun ve aşçıya adını bilmediği bir yemeği işaret etti. Adam bir tabağa doldurmaya başladı. "Odaya girince gözlerini çığlık atıp gözlerini kapadı."

"Yine de benden önce seni çıplak görmemeliydi..." dedi Chanyeol. "Sevgilini si- teşekkür ederim" Sehun'un lafı uzatılan tabakla bölünmüştü. "Baekhyun'la sanki işler karıştırmışım gibi davranıyorsun." dedi Sehun. "Beni çıplak görseydi ne olurdu? Sanki onda yok. Bazı şeylere çok anlam yüklüyorsun."

"Yüklemiyorum!" dedi Chanyeol. "Zaten siz ikiniz sabah okula sizin evde seviştiğiniz için geç kalmadınız mı?" diye sordu Sehun.

"Hayır" dedi Chanyeol. "Tam olarak öyle değil."

"O zaman ne yaptınız?"

"Ne yaptığımızdan sana ne aptal çocuk!" diye yükseldi Chanyeol. "Gidip yemek yiyelim artık. Acıktım."

Diğer üçünün oturduğu masanın üstüne tepsilerini bıraktılar ve sandalyelere yerleştiler. Chanyeol, sevgilisinin yanındaki boş sandalyeye, Sehun da Kyungsoo'nun yanına geçti. Junmyeon ise masanın başında oturuyordu.

Çoğu kişinin buraya gelme sebebinin Bright'ın şarkı söyleyecek olması olduğu anlaşılıyordu. En uç köşede yüksek bir sandalye ve önünde duran mikrofon vardı fakat sandalye boştu. Birkaç kişi Bright'ın nerede olduğunu dair fısıldaşıyordu ve Kyungsoo da arkadaşlarına doğru "Acaba niye hâlâ çıkmadı?" dedi. "Bence birazdan çıkar. Restoranın dolmasını bekliyor olabilirler." dedi Junmyeon.

"Mantıklı."

Gerçekten de birkaç dakika sonra Bright elinde gitarıyla belirdi. Onun geldiğini gören birkaç kişi alkış tutturdu sonra da bu alkış tüm salona yayıldı. Alkışların karşısında şaşıran çocuk teşekkürler etmek amacıyla onlara selam verdi. Diğer eli dolu olduğu için tek elini göğsünün üstüne kaldırmıştı. "O yaptığı hareket de ne?" dedi Chanyeol. Sehun ona hareketin doğrusunu gösterdi. İki elini kaldırıp düz bir şekilde göğsünün önüne yükseltti ve avuç içlerini birbirine bastırdı. "Tayland'da böyle selam veriyorlar."

"Neden?"

"Ben Tayand'lı değilim." diyerek onun sorusunu başından savan Sehun, çubuklarını eline geri aldı.

Yüksek ayaklı sandalyeye oturan Bright, parmağının ucuyla mikrofona tıklattı. Öne doğru eğildi ve "Beklettiğim için özür dilerim. Umarım yemekleri beğenmişsinizdir, hepinize afiyet olsun! Bu şarkıyı buradaki herkese ithaf ediyorum!"

"Ah, ne kadar centilmen!" dedi Kyungsoo. "Ve çok da havalı! Ben aşık oldum galiba!"

Bütün salon dikkat kesilmiş Bright'ın gitar eşliğinde şarkı söylemesini izliyor, dinliyordu. Çocuğun kalın sesi ve gitarında çaldığı melodiler aynı anda hüzün ve de heyecan yüklüydü. Şarkısını söylemeyi bitirdiği zaman tüm müşteriler onu alkışladı. Bir daha söylemesi için tezahüratlar yükselirken Bright teşekkür etti ve mikrofonu tutup "Bu sefer söyleyeceğim şarkıyı tek bir kişiye ithaf etmemi mağzur görün lütfen." dedi. "O da şu an aramızda." Şarkısını söylemeye başlarken fısıltılar tekrar başladı. Herkes onun sevgilisinin kim olduğunu merak ederek çevresine bakıyordu. "Bright'ın baktığı yöne bakın" dedi Junmyeon çubuğunu boş tepsisine koyarak. "Bence şuradaki masada oturanlardan biri." Ortalarda bir yerdeki masada toplanmış Bright'ı dinleyen grubu işaret etti.

Jun's Bureau of Investigation (ChanBaek) Where stories live. Discover now